Chan çalıştığı kafeteryaya yine bütün enerjisiyle girerek insanları gülümsetmeyi başarmıştı.
İşinin başına geçip siparişleri toplamaya başladı.
Her geldiğinde uzun uzun konuştukları müşterisi gelmişti.
Ch: Hoş geldin Changbin. Ne istersin?
Cb: Enerjinden bir parça lütfen.
Ch: Onlar satılık değil üzgünüm. Ama tavuk önerebilirim.
Cb: İki porsiyon olsun o zaman. Woojin komisere de götüreceğim.
Ch: Tamam... İşte. Al.
Changbin tavukları alıp parasını verdi ve Woojin'in yanına ilerledi.
O arada Chan'ın telefonu çaldı. Arayan Jisung'du. Telefonu açıp kulağına götürdü.
"Alo."
"Hyung arkamı toplar mısın?"
"Yine ne yaptın?"
"Kavga."
"Neredesin?"
"Senin çalıştığın karakoldayım. Kim Woojin diye birinin odası."
"Tamam geliyorum başımın belası."
Chan telefonu kapatıp Jisung'u bulmaya gitti.
Jisung'u gördüğü odanın kapısını çaldı ve içeriye girdi.
Ch: Kusura bakmayın. Ben Bang Chan. Jisung'dan sorumlu kişi.
Wj: Buyurun.
Chan yavaşça masaya yaklaştı. Jisung'un suratının halini görür görmez yanına koştu ve yüzünü avuçlarının arasına alıp inceledi.
Ch: Ne yapmışlar senin yüzüne? Acıyor değil mi? Ağlama.
Js: Ö-özür dilerim hyung.
Chan Jisung'u kendine çekip sarıldı.
Ch: Ah kuzum benim. Özür dileme. Sadece bir daha yapma yeter. Tamam mı?
Jisung biraz uzaklaşıp burnunu çekti ve kafa salladı.
Chan yine enerjisini kazanmış gibi gülümsedi.
Ch: Aferim. Sen dışarıda bekle ben hemen geliyorum.
Js: Tamam.
Jisung çıktıktan sonra Chan ayağa kalktı ve Woojin'e döndü.
Ch: Kusura bakmayın. Rahatsızlık verdik.
Wj: Önemli değil. İsterseniz oturun. Size birkaç belge imzalatmam gerek.
Ch: Tabi.
Wj: Fazla enerjiksiniz sanırım.
Ch: Herkes öyle olduğumu söylüyor. Yerimde duramıyormuşum.
Wj: Ama sempatiksiniz.
Ch: Öyle mi? Hayatın somurtmak için çok kısa olduğunu düşünüyorum sadece.
Wj: Aslında haklısınız. Ama insanların somurtacağı zamanlar da olur.
Ch: İnsan somurturken gülümsemeyi unutuyor. Bu yanlış. Size de bir tavsiye vereyim. Gülümsemeyi unutmayın. Yoksa sonra neden gülümsemedim diye pişman olursunuz.
Wj: Sizin yanınızda duran bir insanın somurtma mümkün mü ki?
Ch: Bu bir iltifat sanırım. Teşekkür ederim.