Okulda bütün günüm oldukça dalgın ve bir o kadarda sıkıntılı geçti.Bu sıkıntımı dışarıya belli etmemeye çalışmakta ayrı bir dertti.Bir ara damla yanıma gelerek "ne oldu canın sıkın gibi benimle paylaşabilirsiniz"dedi.Hayır biraz uykusuzum diyerek hemen konuyu kapattım oda hiç üstelemeden bana meteyle sabah karşılaştıklarını,gözgöze geldiklerini anlatmaya başladı.Hayır istemiyordum,ne mete ne de ardayı hatırlamak,bu bana iyi gelmiyordu daha çok canımı sıkıyordu.Bir an heyecanla konuşan arkadaşımın yüzüne dikkatlice baktım.Deli gibi aşık olduğu çocuğa çıplak resimlerimi atmıstım,bunu nasıl yapabilmiştim o an zevk en yakın arkadaşımında mı önüne geçmişti ve en önemlisi bana daha kötü şeylerde yaptırabilirdi.Bir anda "yeter daha fazla mete dinlemek istemiyorum "diyerek ani bir çıkışta bulundum.Damlanın yüzü düşmüştü ama yinede tek kelime söylememişti.Onu kırdığım için üzülmüştüm,"biraz başım ağrıyor özür dilerim huysuzlaştım iyice "diyerek gülümsedim ve ona sarıldım.Öyle kötuydumki sarıldığımızda ağlamamak için kendimı zor tutmuştum.Tam o sırada telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim.İstemyerekte olsa bir kenara çekilip açtığımda ardadan geldiğini gördüm."saat üçte yiğitlerin evinde" .Sinirle telefonu çantama fırlattım,ne olacaktı biz beraber mi olacaktık?Ben çok küçük yaşlardan beri hep bunu hayal etmıştım,bir erkekle olacağım ilk günü,ama hayır bu özel olmalıydı ,istemeyerek ve tehditlerle değil.Zaman geçip gitmişti ve evet saat ikiydi ,bir saat sonra neler yaşayacağımı hayal bile edemezken içimi büyük bir korku sarmıştı.hic görmediğim bir eve gidecek ve zorla biriyle birlikte olacaktım.Çıkış zili çaldığında ayakların geri geri giderken mecburen servise doğru ilerledim.Ne arda nede yiğit servisle gelmediler, evin önünde indığimde oldukça umutsuz bir şekilde belki de vazgeçer diye düşünerek kendimi rahatlatmaya çalışıyordum.Kafamdaki bin türlü düşünceyle yiğitin evine gelmıştım bile,saat üçü on geçiyordu,biraz duraksadıktan sonra apartman kapısını açtım ve içeri girdim...
5. kata çıktığımda tam karşımdaki kapı açık duruyordu,burası yiğitin evi olmalıydı girmekle girmemek arasında kararsız kalmışken kapıda arda belirdi,bana oldukça sempatik bir gülümsemeyle gel hadi dedi.Adımımı kapıdan içeri attığımda,sanki sevgilisiymişim gibi dudağımdan derin bir nefes alarak,tutkulu bir şekilde öptü.şu odaya geç diyerek beni geniş bir çekyat.,bir televizyon ve yemek masası bulunan odaya geçirdi.Bir şey içer misin diye sorduğunda belki de zaman kazanmak için "su" deyiverdim . Bir süre öylece oturdum bir bardak suyu dakikalarca zor bitirmiştim ,bittiğınde gülümseyerek suyu elimden aldı ve önümüzde duran sehpaya bıraktı.Yaklaştım ve öpüşmeye başladık,önceleri gayet nazikti,dudaklarıma küçük öpücükler konduruyor,sıkica kavradığı belimi okşuyordu.sonra öpüşme hızlandı,nazikliğin yerini tutku ve sertlik aldı.Dudaklarını iki dudağının arasına alıp çekiyor aradada dilimi ısırıyordu.ölmeyi bırakmadan gömleğinin düğmelerini açmaya başladı,bu sırada da boynuma öpücükler konduruyor,ısıriyor emiyordu.Gömleğimi kollarımdan çıkarırken omuzlarımı öpmeye başladı.Sonrasında hızla eteğimi çıkarttı ve üstüme yattı,göğüslerimi öpüyor gitgide de aşağılara iniyordu ,ikimizde inliyorduk ,adını her söylediğimde kendinden geçiyor daha çok dokunmaya,daha özel yerleri öpmeye başlıyordu,bir süre sonra karşısında tamamen çıplaktım o ise çamaşırıyla kalmıştı.Çok kızgındım,buraya istemeyerek gelmıstım,ama öyle zevk alıyordum ki halimden oldukça memnundum.Ben kendimden geçtikçe onun hoşuna gidiyordu,vücudumda öpüp emmediği hiç bir yer kalmamamıştı.Ama asıl işi bir türlü yapmıyordu,kendimden iyice geçerek benim istememi bekliyordu,beni daha ne kadar aciz bir duruma sokabilirdi,sinirlenmiştım inat edip sabırla beklemeye başladım .sürtünmeye başladı ,mahfolmuştum aklım tamamen gitmişti,inliyordum.sayıklıyordum ve oda öyle ikimzde çok ateşleydik ve çok uyumlu sert,tutkulu,istekli...Herşey güzel gidiyordu,beklediğimden daha iyi böyle devam ederken bir anda kapı açıldı.Korkuyla sıçradım ve saklanmaya çalıştım koltuğun arkasından bakışlarımı kapıya yönelttiğımde gördüğü durumdan gayet memnun olduğunu
belli eden gülümsemesiyle mete karşımda duruyordu.Sinirle ardaya bakarak "bir şey yap diye çıkiştım. bir dakika bekle diyerek meteyi kolundan tutup dışarı çıkardı,bense orda öylece kalmıstım kendimi çok kötü çok rezil hissettim ve hemen giyinmeye koyuldum.Zevkin bittiği yerde sıkıntılar yine içime oturmuştu ve pişmanlık beni yiyip bitirecek gibi görünüyordu.Hızla evden ayrıldim, arkamdan gelen ardanın konuşmasına izin vermeyerek sonra diye geçistirdim.Biraz süre sonra yüzümde bir gülümseme belirdi çünkü ben hala masum bir kız değildim ama kızdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ikiyüz
Randomhayattan beklentiler,hayatın getirdikleri işte tam da bunun hikayesi...