ikiyüz

kızlarla eğlence

Yaşananların gerginliğini üstümden Atamama rağmen kendimi iyi hissediyordum.Daha büyük ve üstü kapanmayacak şeylerin ucundan şans eseri dönmüştüm.Tek sorun ailemle yan yana iken içimde oluşan vicdan azabıydı.Ama biliyordum atlatacak ve yeni bir sayfa açıp mutlu olacaktım biraz zamana,birazda sabıra ihtiyacım vardı, devamı kendiliğinden gelecekti.Haftasonunun keyfini çıkarıyordum.yataktan uzun bir süre kalkmadım,telefonumdan candy crush oynuyor ,bir yandanda müzik dinliyordum,keyfim yerindeydi,günün devamındada bir kaç film izleyip tembelliğe devam edecektim,bu sırada kapı çaldı ,kimseyi beklemiyordum, evde bütün gün tek olacaktım .Kapıyı açtığimda sürpriz diye bağırarak kulaklarımı cırmalayan canım arkadaşlarımı gördüm.Damla,ipek,ceren,buse hepsi gelmişti,"birilerinin canı sıkkınmış eğlendirmeye geldik"diyerek tek tek beni öpüp içeriye geçtiler.Geldiklerine çok mutlu oldum ,tabi yanlarında getirdikleri çikolatalar,cipsler ve içeceklerde cabası..

Bütün paketleri açıp orta sehpaya dizdik ve etrafına serildik.Hem yiyor hemde yerken kendinden geçen buseye bakıp kahkahalar atıyorduk.İpek"dün yiğitin evinin önünden geçerken arda ve meteyi gördüm,tartışıyorlar gibiydi"dedi.Bir anda yüzüm düştü,acaba beni oradan çıkarken görmüşmüydü ama görmüş olsa söylerdi değil mi aman allahım iyikide görmedi,yoksa ne açıklama yapardım.Düşüncelere dalıp gitmişken,kızların gülüşmeleriyle kendime geldim.

Ardanın mı yoksa metenin mi daha yakışıklı olduğu hakkında konuşuyorlardı.Damla bir süre sonra bozularak

"Mete benim iltifat edip durmayın yeter" diyerek yüzünü buruşturdu.

buse:"Ardada denizin ama bir şey diyormu mızıkçılık yapma" diyerek gülümsedi.Şaşkınlıkla arda nerden benim oluyor diye sordum.İpek"yapma deniz sana nasıl baktığının sende farkındasın" diyerek güldü.nasılmış diye sorduğumda ceren "yiyecek gibi"dedi ve hep birlikte gülmeye başladılar.Belli etmemeye çalışarak sahte bir gülümsemeyle "boşverin şimdi onu bütün gün burada oturup cips mi yiyeceğiz bir şeyler yapalım" dedim.Haklısın dediler ve ne yapabileceğimizi düşünmeye başladık.Damla:

"kızlar giyinip süslenelim,saçlarımızı,makyajımızi yapalım sonrada çıkalım bir yerlere gidelim,bir şeyler içelim ne dersiniz" diye sordu.Teker teker olabilir aslında,söylede yaparız buraya da gideriz derken kararlaştirıp damlanın fikrine uymaya karar verdik.Hep birlikte odama çıkıp dolabın kapağını açtık ,herkes kendine benim kıyafetlerimden bir şeyler uydurmaya en güzel olmaya çalışıyordu.ben kırık beyaz, straplez,kendinden işlemeli mini elbisemi hemen aradan çekiverdim,onu kimseye veremezdim özel bir tasarımdı ve benim canımdı.Bir süre sonra herkes kendine uygun bir şeyler seçti ben elbisemin altına siyah mat sitilettolarımı giydim,siyah küçük çantamı aldım,saçlarımada hafif bir dalga verip pastel tonlarda bir makyaj yaptım.Evet çok güzel olmustum ,yine en güzel.Damla en abartılımızdı sadece bir düğünde giydığım kırmızı uzun derin yırtmaçlı ve üzeri dantellerle kapatılmış derin dekolteli elbisesi giymişti,saçlarınada dağınık tatlı bir topuz yapmıştı,oldukça sexy gözüküyordu,acaba o elbiseyi ben mi giyseydim diye düşünmeden edemedim,ama artık geçti ne diyeyim harika oldun canım diyerek elbiseden ümidimi kestim.Hep birlikte dışarı çıktık çok sevdiğimız ve güzel canlı müzik yapan angel bara gittik ,her zamanki gibi.Herkes kendine birer içkı söyledi ,içkileri içerken çalan müziğe eşlik ediyor,keyifli bir sohbetede kaptırmış gidiyorduk,her şey çok güzeldi. Çalan grubun gitaristi yakın arkadaşımızdı geçen sene mezun olmuş,şimdilerde konservatuarda okuyor ve sahneye çıkıyordu,bize yaptığı küçük jestler keyfimize keyif katıyordu.İlerleyen saatlere doğru damla yanıma yaklaşarak"şimdi sana bir çocuk göstericem ama sakin ol sakın kendinden geçme" diyerek  gülümsedi.Merakla etrafıma bakmaya başladım."Çaktırmadan solda ayakta duran beyaz tişortlu çocuğa bak "dedi ve geriye çekildi. Kafamı çevirdiğimde öylece kaldım.Bu inanılmazdı,tarif edilemez bir şeydi,adeta büyülenmiştım.Açık kahve saçları ellerinin arasında ahenkle dans ediyor,sert ve anlamlı gözleri bir yandanda küçük bir çocuk gibi onu sevmemi bekliyordu,ve inanılmaz o vücudu,baklavalarinı tişortun üstünden bile sayabilirdim.iki,dört,altı,sekiiiz bu kadar yakışıklı olunmazdı olunamazdı,hafif pembe parlak dudakları ve kumral teni güzelliğıne güzellik katıyordu.Onunla ilgili hayallere çoktan dalmıştım ve farkında olmadan ortalama 10 dakikadır gözümü bile kırpmadan onu izliyordum.Bir anda beni kendime getiren bana baktığını farketmem oldu,kendime geldiğımde biraz utanarak gülümsedim ve Eveeet oda gülümsedi.Şimdiye kadar gördüğüm en güzel gülümsemeydi,ve beni en mutlu edeni.Damla yanıma gelerek "inanmıyorum gülümsedi mi o sana ,bunu nasıl yapıyorsun ,şu an kıskandım üzgünüm arkadaşım ama kıskandım"diyerek şaşkınlıkla konuşuyordu.Bense yüzümdeki gülümsemeyi toparlamakla meşguldum.Bir süre sonra grubun gitaristi canın onunla sohbet ettiğini gördüm ve sevindim bu iyi bir haberdi.Dikkatlice bakarken bize doğru gelmeye başladılar çok heyecanlıydım yanıma geliyordu,sesini duyacaktım.Can hepimize bakarak "tanıştırayım emre" diyerek onu gösterdi.Demek adı emreydi ah ne güzel isim emre "aşık" demek.İsminin hakkinı ver diyerek gülümsedim içten içe.Başımı kaldırdiğımda bana doğru uzattığı elini gordüm,elimi uzatıp gülümsediğimde "memnun oldum deniz "dedi.Deniz mi dedi , adımıda nerden biliyordu?Beni tanıyor muydu yoksa?Emre kimdi? beni böylesine etkileyen ve beni tanıyan emre kimdi?