"Ağzını kapat artık.Ceryan yapıyor." Bugün daha iyi bir şey olamazdı heralde.
"Seçkin!" diye bağırıp koşarak boynuna atladım."Bana abi demeyi ne zaman öğreniceksin sen ?"diye mırıldanınca kollarından ayrıldım.Seçkin bizim çocukluk arkadaşımız sayılırdı.Bizim diyorum çünkü abimin en yakın arkadaşı da Seçkindi."Hiçbir zaman.Ama hakkımı yeme arada bir diyorum yinede."dediğimde kaşlarını hafifce yukarı kaldırıp ; "Evet,tabi.Bir şey istediğin zaman.Hiç değişmemişsin."diyerek güldü.Ya tabi onu bir de bana sor."Herkes değişir Seçkin."diyerek tebessüm ettim ve abimin yanına oturdum.O da yatağın diğer tarafında ki sandalyeyi yatağa yaklaştırıp oturdu."Noldu kardeşime benim?Ardaya naptın cadı?"diyerek bana takıldı.Gözlerinin içine bakıp;"İntihar etti."dedim.Gözleri ve ağzı şaşkınlıktan hafif açılınca gülmeden edemedim."Kapat ağzını sinek kaçar."diyerek gönderme yaptım.Bunu anlamış olacak ki anında ağzını kapattı."Neden şaşırdın bu kadar? 3 senenin sonunda ne bekliyordun ki?"dediğimde kafasını abimin yüzünden ayırıp gözlerime sabitledi."1 senedir yoktum sadece yanınızda bunu yapıcağını düşünmemiştim.Durumu çok ciddi gözüküyor Esila.Bence yardım alması gerekiyor.Yoksa bu travmadan çıkamaz.Daha da kötüleşir."dediğinde düşündüm.Haklıydı.Gittikçe kötüleşiyordu."Biliyorum Seçkin.Ama ne yapabilirim ki?Zaten bir doktoru var.Haftanın nerdeyse 3 günü abimle ilgilenmeye eve geliyor.Hatta sen gelmeden önceki şaşkınlığımda abimin bana 'Cadı'demesiydi."dedim ve gülümseyip abime baktım.Uyuyordu.Yani sanırım.Tekrar eskisi gibi olması için neler yapmazdım."Cadı mı?Tam Ardadan beklenicek bir davranış."dedi gülümseyerek ve devam etti ;"Bir pskiyatriyle görüşebilirim istersen."dedi.Tabi ya.Merve Hanım vardı.Ona her şeyi anlatırsam abime yardım edebilceğini söylemişti."Gerek yok yarın zaten ben pskolokla konuşucam.Her şeyi anlatıcam ve o da abime yardım edicek.Abimde düzelicek.Al sana mutlu son."dediğimde saatine bakıp;"Mutlu son olmaz Elisa.Uyusan iyi edersin.Yarın senin içinde zor bir gün olucak anlaşılan.Hem ben burdayım merak etme."dediğinde kafamı sallayıp odada yatabilceğim bir yer aradım.Odada pek bir şey yoktu zaten:yatak,dolap,kucuk bir koltuk ve sandalye.Bende koltuğa doğru ilerleyip uzandım."Sen neden geldin?Bizim hastanede olduğumuzu nerden biliyodun?Bu hastaneyi nasil buldun?"diye sorularımı sıralarken gülerek bana doğru döndü."Bende ne zaman sorucaksın diye bekliyodum."dedi ve devam etti ;"Normalde yurtdışına 1 seneliğine gitmiştim ama sizi en zor zamanınızda yanlız bırakmak istemedim ve erken döndüm.İyiki de dönmüşüm.İlk işim tabikide evinize gelmekti.Baya bir bekledim kapıda sonra komşulardan biri halime acıyıp hastaneye gittiğinizi söyledi.Evinize en yakın hastanede burası olduğu için ilk buraya geldim."diye açıkladığında kendimi biraz suçlu hissetmiştim.Avukat olmak onun hayaliydi.Olmuştuda zaten.Mastırınıda yurtdışında yapmak istiyordu.Bunun için para biriktiriyordu.Sonra bizim olaylar olunca gitmek istemedi.Zor ikna etmiştim gitmesi için.Ama o yine yarım bırakıp döndü."Neden böyle bir şey yaptın ki?Ben idare ediyorum.Dön ve mastırını bitir dostum.Buralar bana emanet,gözün arkada kalmasın."dedim biraz da dalga geçer tarzda.O da kahkaha atıp ; " Ya evet nasıl hallettiğin belli.Daha 19 yaşındasın bücür.Dünyanın yükünü taşımaya kalkarsan altında kalır,ezilirsin.Ne kadar bana abi demesende,abiler bu günler içindir.Bak daha konuşucak çok zamanimiz var.Artik yaninizdayim.Hicbir yere gitmiycem.O yüzden artık uyu."dedi.Tabikide her zamanki gibi hakliydi.Ama beni küçük görmesini istemiyorum.Aramizda sadece 4 yaş var.Bücür olduğumuda zannetmiyorum.Bücürmüş.Sinirli bir şekilde"İyi geceler Seçkin."diyip ona arkamı döndüm."Sanada iyi geceler bücür."dedi gülerek.
*** *** ***
Saat daha 8'di.Bu saatte kalkmamım sebebi Seçkinin beni gıdıklayarak uyandırmasıydı.O kadar güzel uyandırma şekli varken yada uyanmamı beklemek varken gıdıklamak tam ona göre bir hareketti zaten.Ben uykuma aşık bir insan olarak uyandıktan sonra ona gerekli dersi tekmelerim ve tokatlarım yardımıyla vermiştim."Hey!Hala trip mi atıyosun bana?Sadece gıdıkladım!"diye söylenince.Koltukta ayağa kalkıp bağırmaya başladım."Sadece gıdıkladın mı?Senin yaptığın gıdıklamak değil.Bildiğin kürek gibi ellerinle,kazma gibi tırnaklarınla deştin vücudumu!"dediğim de Seçkinin gülme sesinin arasından abiminde sesini duymuştum.Sonunda uyanmıştı.Yanına gidip yanağından öptüm."Sonunda uyandın uykucu.Aç mısın bir şeyler getiriyim mi sana?"dediğimde kafasını hayır anlamında salladı.Seçkinde yanımıza gelip;"Bizi kardeşimle yanlız bırak bakalım bücür.Biraz hasret giderelim.Sende bir banyo yapsan iyi olur,gece kokundan uyuyamadım."diyince refleks olarak kendimi koklamıştım.Sadece 2 gündür duş almıyordum.Çok da güzel koktuğum söylenemezdi gerçi.Ağzımı açıp bir şey söyliyceğim sırada odanın kapısı tıklatıldı ve içeri Selim Bey girdi."Herkese günaydın."diyerek sıcak bir gülümseme yolladı.Seçkine dönüp kendini tanıştırdı.Aynı şekilde karşılık alınca devam etti."Dün dinlenirsiniz diye gelmedim.Bugün de hastanede kalmanız gerekiyor.Yarına çıkabilirsiniz sanırım.Ardacım seninlede özel konuşmamız gerekiyor.Nasılsın şimdi iyi misin peki?"Abime baktığımda göz göze geldik.Gözlerini Selim Beye çevirince "İyiyim Selim Abi."dedi.Ben Bey diyordum.Hala alışamadım sanırım.Selim Beyde kafasını sallayıp gülümserken bu sefer bana doğru dönüp;"Esila biraz gelir misin?"dedi."Tabi.Çıkıyordum bende zaten."diyip abimin yanağindan öptüm.Kapıdan çıkıcağımız sırada Seçkine dönüp;"Abim sana emanet.Yemek de yedir.Benim bugün biraz işlerim var.Bir şey olursa hemen beni ara tamam mı?"dediğimde "Tamam kaptan."diyerek dalga geçti.Ona dil çıkarıp Selim Beyle çıkışa doğru ilerlerken konuşmaya başladı."Esila abinin durumunu sende gördün.Gittikçe kötüleşiyor ve olayı anlatmak gibi de bir amacı yok.Bileklerini kesmesinden sonra tek iyi şey az da olsa konuşması sanırım.O yüzden..."lafını kesip konuşmaya başladım."Biliyorum Selim Bey her şeyin farkındayım.O yüzden bugün Merve Hanımla konuşup her şeyi ona anlatıcam zaten."dediğimde hafifce gülümsedi."Doğru kararı vericeğini biliyodum zaten.Son olarak da abinin ameliyatına giren doktorlarla konuşsan iyi edersin."dediğinde bizim evin yakınlarına gelmiştik.Ona dönüp "Tamam.Merve Hanımla buluşmadan önce uğrarım.Size de teşekkür ederim.Her şey için."dedim gülümseyerek.O da bana aynı şekilde karşılık verip;"Rica ederim.Kendine dikkat et."diyip uzaklaştı.Bende eve girip önce mutfağı temizledim sonrada odama çıkıp kıyaferlerimi ayarladım.Banyoya gidip suyu soğuğa ayarlayıp içine girdim.Soğuk suyu seviyordum.Kendime gelmemi sağlıyordu.Ne yazık ki banyoda keyif yapabilcek kadar zamanım yoktu.Çabucak işimi halledip siyah dar pantalonumu ve siyah tişörtümü giydim.Siyah en sevdiğim renkti.Genelde kıyafetlerimde siyahtı.Rengarenk giyinmeyi seven biri değilim zaten.Saçımıda çabucak kuruladıktan sonra yanıma paramı ve telefonumu alıp evden çıktım.Telefonumun kilidini açtığımda 17 mesaj gördüm.14 tanesi Seçkindendi.Bizi evde bulamayınca attığı mesajlardan.2 tanesi tek dostum Özgeden; 'Çok özledim seni,yakında yanındayım'gibi mesajlardı.Özgeye cevap verip son mesajı açtım.'Kendine dikkat et Esila.'yazıyordu.Numaraya baktığımda kayıtlı değildi.Arasam mı acaba?Şuan bununla uğraşıcak zamanım yok.Sonra ararım diye düşündüm.Biri bana şaka yapmaya çalışıyodur zaten.Hastaneye geldiğimde doktorun odasını öğrenip,2.kata çıktım.Kapıyı çalıp 'Gelin'sesini duyunca içeri girdim.Böyle doktorlar var mıydı hala?Bana da böyle doktorlar bakıcaksa kolumu kesebilirim."Buyrun oturun."dedi.Doktorum yüzüne bakmayı kesip oturdum."Ben Hakan Özyiğit."diyip elini uzattığında bende elimi uzatıp"Esila Sancaktar.Arda Sancaktarın kardeşiyim."dedim gülümseyerek.O da gülümseyip;"Memnun oldum Esila.Ben Damar Cerrahisi Uzmanıyım.Abinin ameliyatınada ben ve Beyin Cerrahisi Uzamanı Selim Aydoğan girmişti."diye açıkladığında ameliyata giren doktorlara daha cok dikkat etmem gerektiğini beynime not ettim."Ben sadece bir kesik zannediyodum.Cerrahların ameliyata girebileceği kadar önemli bir durum muydu?"diye konuştuğumda gülümseyip;"Seninle de bu yüzden konuşmak istedim zaten.Acil servislerde sık rastlanan el bileği yaralanmaları intihar kastı ile el bileğinin kesilmesi veya kızgınlıkla cam yumruklayan kişilerin yaralanmalarıdır.Abinin bileğindeki kesik cam yumruklamaya benzemiyor pek.İntihar girişiminde bulunan hastaların amacı el bileğinde bulunan atardamarı kesmektir.Ancak bu sırada damarın hemen yanında bulunan sinirlerde kesilebilir.Abinde atardamarı değil de sinirlerini kesmiş.Acile geldiğinde hemen ameliyata alınarak öncelikle kanayan damar dikilerek kanamayı durdurduk.Sonra kesilen sinir uç uca getirerek diktik.Abin şanslıymışki siniri kestikten ilk 6 saat içinde bu işlem yapıldı.Bu sayede iyileşme oranı daha yüksek.Siniri dikildikten sonra iyileşmesi için EMG denilen bir tetkikle takip edilir.EMG sinirlerin elektriksel akımlarını öleçerek yapılan bir tetkikdir."derin bir nefes alıp kafamı salladım.Yani eğer hastaneye geç gelinmiş olsaydi iyileşemiycekti.Nasıl böyle bir aptallık yapmıştı?Benim yerimde olsaydı köprüden atlardı heralde."Peki EMG yapıldı mı?"diye sorduğumda dosyadan bir şeylere bakıp tekrar bana döndü."Hayır daha yapılmadı.Yapılması için sizin izniniz gerekiyor.Önce size kisaca EMG'yi anlatmakla başlayalım.EMG sinir sistemi ve kas hastalıklarının tanısını koymak için kullanılan ve özel bir cihaz yardımı ile gerçekleştirilen bir yöntemdir.EMG 2 türlü yapılır.Abinize yapılcak olan sinir iletim incelemeleridir.Sinir iletimleri incelemesi düşük voltajlı ve çok kısa süreli elektriksel uyarımlar gerçekleştirir."dediğinde kafam karışmışti.Bunu anlamış olucak ki ;"Kısaca Elektrikle abinin sinirlerini ölçücez."dedi.Baştan böyle deseydi keşke."Anladım.Tamam yapılsın o zaman sonuçlar ne zaman çıkar?"diye sorduğumda gülümseyip;"Çok değil. Yarım saatle 2 saat arası değişiyor.Ama bugünde hastanede kalsa iyi olur."dedi.Kafamı sallayıp ayağa kalktım ve elimi uzatarak;"Peki.Ben tekrar uğrarım o zaman.Hoşcakalın."dedim.O da;"Tabi.Görüşürüz Esila Hanım."dediğinde kapıyı açıp dışarı çıkıyodum ki "Kendine dikkat et Esila."demesiyle ona doğru döndüm.Ama sanki o hicbir sey dememiş gibi dosyalarla uğraşıyordu.Heralde fazla takmıştım şu mesaja garip garip sesler duymaya başladım.Saate baktığımda 4'e geliyordu.Şimdi sıra en önemli şeye gelmişti.Selim Beyi arayıp Merve Hanımın numarasını aldım.Hastaneden çıktığımda bir banka oturup numarayı tuşladım.Telefonu açtığında buluşucağımız cafenin adresini alıp yürümeye başladım.Hastaneye yakın bir cafeyi seçmişti.O yuzden fazla yürümem gerekmiycekti.Yeterince yorulmuştum zaten.Telefonum çalmaya başladığında cafeye gelmiştim.Arayana baktığımda 'Gizli Numara'yazıyordu.Telefonu tamamen kapatıp cafeye girdim.Hicbir şey yetmiyormuş gibi bir de şakalarla uğraşamazdım.Cafenin içine baktiğimda Merve Hanımı görememiştim.Bende bir cam kenarına oturup onu beklemeye başladım.Fazla gerginim.Sakin olmam gerekiyor.Kokucak bir şey yok diye kendimi sakinleştirirken garson yanıma gelip ;"Hoşgeldiniz.Ne alırsınız?"diye sordu gülümseyerek.Bende aynı şekilde gülümsemeye çalışıp ;"Soğuk su."dedim.Kafasını sallayıp giderken karşıdan bana doğru gelen Merve Hanımı gördüm.Ayağa kalkıp elini sıktıktan sonra oturduk."Nasılsın Esilacım?"dedi sıcak gülümsemeyle.Neden herkes gülümsüyor ki?Ben bu haldeyken siz gülücek ne buluyorsunuz?Hayır yani,söyleyin bende güleyim."İyiyim.Siz?"dedim gergin bir gülümsemeyle."İyiyim tatlım.Önce üstündeki şu gerginliği at sonra başlarız konuşmaya?"dedi.Bu yakınlık nerden geliyor acaba?Tatlımmış.Kafamı sallarken garson suyumu getirdi.Merve Hanıma ne istediğini sorarken bardağı kaldırmıştım ki altından bir kağıt düştü.Garson yanımızdan giderken bende kağıdı açıp okumaya başladım.
"'Kendine dikkat et Esila."'Herkese Merhaba.Bu bölümü çok sevdim ben :D İlk defa gülücük koyuyorum buraya.Neyse multimedya Arda.Meşhur Abimiz :D İyi okumalaaar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMÜN UÇURUMUNDA
Casuale"Sana bunları yaptırmalarına izin verme. Görmüyor musun seni ne hale getirmişler. Artık seni tanıyamaz oldum. Onlardan bu kadar mı korkuyosun? Gözlerini kapatamayacak kadar?"dediğinde derin bir nefes alıp gözlerinin içine baktım. Nasıl oluyorda çapı...