2.0

20.3K 1.1K 367
                                    

Arden'den;

Hızla etrafı taradığımda, birçok açık saçık giyinmiş kızlar ve onları düşürmeye çalışan erkeğin olduğu bir mekanda olduğumu fark etmem uzun sürmedi.

Sonra, Lina girdi.

Uzun sarı saçları, gözümü sürekli alır dururdu.

Genelde, sarışınlar aptal olur diye gezerlerdi.

Pekâlâ, Lina hiç de aptal değildi.

Beni gördüğünde her zamanki yüz ifadesi oluştu.

Kaşları çatıldı, hemen sonrasında keyifle gülümsedi.

Ona doğru ilerleyecekken, bir çocuk önünde durdu.

Çocuk ona bir şey anlatırken, birden ilgisini çeken bir şey söylemiş gibi Lina ona döndü.

İçimde anlamlandıramadığım ya da anlamlandırmak istemediğim bir his oluştu.

Tam bir adım atacakken, Lina o çocuğa gülümsedi.

Ve ben olduğum yerde kaldım.

Hareket etmedim ya da etmek istemedim.

Aklıma şu an hiçbir şey getiremiyordum.

Elimden sadece, elimde duran bardağı kafama dikmek geldi. Boğazıma yakan tada rağmen, daha canlı hissetmiyordum.

Nedenini bilmediğim bir öfke, içime yerleşmişti.

Oraya doğru ilerlemeye başladığımda, çocuğun yüz ifadesinde ki o acı beni tatmin etmişti.

Nedensizce bazen o kadar kötü bir insan oluyordum ki, herkesin acı çekmesini istiyordum.

Oraya vardığımda, Lina'ya baktım. Beni gördüğüne daha doğrusu, karşısında akaylı ifadem olmadığı şekilde gördüğüne, şaşırmış gibiydi.

Çocuk hâlâ bir şey söylüyordu ama biz birbirimize bakıyorduk.

"Ben sana söylemiştim Lina, siz birbirinizde kayboluyorsunuz." dedikten sonra, çocuk masanın üstünde ki deri ceketi alıp gitmişti.

Lina ise, bana bakıyordu.

"Hadi, dans edelim bari." dediğimde, alışık olmadığım şey için ben de garipsemiştim.

Ama Lina, ceketini çıkartıp bir kenara koymuştu. Çantasıyla beraber.

Üstünde ki siyah kazak ve altında ki, siyah beyaz çizgi desenli dar eteği ile, hoş duruyordu.

Karşıma geçtiğinde, içten içe heyecanlanmıştım.

Sonuçta bu, çocukken oynadığımız oyunlar gibi değildi.

Birbirimize bağlı değildik.

Ellerini omuzlarıma koyduğunda, ben de ellerimi beline yerleştirdim.

Kendimi tutamadım ve konuştum.

"İlk defa bu kadar sessizsin."

"İlk defa bu kadar masumsun." dediğinde, duraksadı.

"Yani, çocukluğumuzdan sonra, ilk defa." dedi.

Bir elimi yavaşça yanağına çıkardım.

"O iddiaya girmeseydik, bir şansımız olur muydu?" diye sorduğumda, yavaşça duraksadı.

"Bizim hiçbir zaman şansımız olmaz Arden." dedi ve kollarımın arasından çıkıp gitti.

*Çok efkarlıyım, neden bilmiyorum.

geber|textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin