Bölüm 3

373 24 5
                                    

"Bu kitapları çöz. Şu sorular çok kolay yalnız. Onları çözme. Ayrıc-"

Ona türlü türlü emirler verirken sözümü kesti. En nefret ettiğim şeyi hiç hakkı yokken yapması sinirlerimi fena halde bozmuştu. Gerçekten, babam nasıl olur da kızlar hakkında güzel şeyler düşünebilirdi? 

"Eğer kolay soruları çözmezsem zorları nasıl çözeceğim? Ayrıca fizik dersinde kolay soru mu olur?"

"Bu kadar saçma sorular sorman seninle uğraşamayacağımın kanıtı."

Dediğimi duyar duymaz küçük bir kız çocuğu gibi dudaklarını sarkıttı. Bu hareketine gözlerimi devirsem de masaya bıraktığım kitapları tekrar elime aldım ve konuşmaya devam ettim.

"Bu yayınevi hep yanlış sorular basar. Çözmeye gerek yok."

"Ne çözeceğim abi ben!"

Saçma tepkisine kızsam da belli etmedim ve önümüzde duran kitap yığınını karıştırarak en kalın aynı zamanda en yararlı soru bankasını çektim.

"İşte bunu!"

Sanki 'Seni öldüreceğim!' demişim gibi bakınca o kalın kitabı hiç acımadan kafasına indirdim. Soruları birazcık zor olabilirdi. Yani bir soruya bazen bir saat falan harcayabilirdiniz ama pratik için iyi bir kitaptı.

"Acıdı. Hiç mi merhamet yok sende ya?"

Dediğine tüm evi inletecek kadar sesli bir kahkahayla güldüm. 

"Babam beni çocukluğumdan beri nasıl eğitti sen biliyor musun?"

"Keşke ben de senin gibi olabilseydim..."

Duyduğum şeyin ciddiliğine inanamayarak kaşlarımı çattım. Kim benim gibi bir duygusuzun yerinde olmak isterdi ki? 

"Salaklaştın iyice."

Şımarık kız çocukları bir şeyi istediğinde olmadığı zaman nasıl dudak büzerse Alya da aynı öyle büzmüştü dudaklarını. 

"Hayır... abi. Ben hiçbir şeyi hissetmemek istiyorum. İnsanlara yaşattığım acıyı, onların bana yaşattığı hayal kırıklarını..." 

Durdu ama daha söyleyecek şeyleri varmış gibi duruyordu. En sonunda cesaretini topladı ve cümlesinin devamını getirdi. Hem de yanağından yavaşça süzülen bir gözyaşı ile...

"En çok da senin bana yaşattıklarını hissetmek istemiyorum. Sonrasında oluşan kalp kırıklığı ve kendimi öldürene kadar ağlama isteğimi... Çünkü aciz gösteriyor. Şu an karşımda ne kadar güçlü duruyorsan ben de senin karşında tam tersi o kadar acınası ve zayıf duruyorum. Benim yüzümden ne hissettiğimi anlayabiliyorsun. Bu yüzden beni kırmak için yapacağın şeyleri de çok iyi biliyorsun. Peki, siz ne olursa kırılırsınız Gece POLAT?"

---

İçinde bulunduğumuz bu karanlık

Saklayabilir mi bizden,

Acılarımızı, kırgınlıklarımızı...

İçinde bulunduğumuz bu karanlık

'BÖ' dese unutturur mu bize,

Endişelerimizi, sıkıntılarımızı...

---

Defterimin kapağını kapattığımda biraz da olsa rahatlamış hissediyordum. Yaşadıklarımı ve düşündüklerimi satırlara kazımam yeterliydi benim için. Belki de bu yüzden duygularımı çabucak unutuyordum. Çünkü ben o an yaşadığım duyguları satırlara kapatır bir daha açmamak üzere kilitlerdim kafeslerini...

SOĞUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin