5. Bölüm

3 0 0
                                    

Kara Vadinin soğuk ve lanetli topraklarına girmişlerdi. Yol boyu susmayan ve sürekli konuşan adam artık Gregoryusun canını sıkmaya başlamıştı. Sorularına cevap vermiyor ve boyuna tersliyordu. Ama adam bir türlü kendini anlatmaktan bıkmıyordu :

- Köyün bütün kızları bana hasta oluyorlar. Kime baksam sanki benden gözünü alamıyor. Öyle savaşmak gibi saçma şeylerle de uğraşmam. Rahatıma çok düşkünüm. Bir gün evime biri beni öldürmek için girerse belki dövüşürüm.

Deyip kahkaha attı. Fazla rahat ve boş konuşan biriydi. Şef onu neden yanıma verdi diye düşünürken Gregoryus yeniden onun sorularına maruz kaldı.

- Neden oraya gidiyorsun?

Gregoryus onu başında savuşturmak için öylesine cevap verdi.

- Çok zengin madenler varmış. Onlara ulaşmaya gidiyorum. Ben bir madenciyim aslında.

Bu cevabın üstüne adam bir an duraksadı ve sustu. Birşey düşündü sonra hicbirşey olmamış gibi arabayı sürmeye devam etti.

- Demek zenginliklere ulaşmak istiyorsun. Peki ben de seninle gelebilir miyim? Köye altınlarla dönsem kızların gözü benden ayrılmaz bir düşünsene!

Gregoryus eğer kendisiyle gelirse işleri bozacağını ve işinin ciddiyet gerektirdiğini bildiğinden gelmesini reddetmek zorundaydı.

-Dostum üzgünüm ama benimle gelemezsin.
- Niyeymiş o. Beni neden istemiyorsun ki? Hem sen ne anlarsın madencilikten. Ben en iyisiyim bu işin.
- Dostum sana gelemezsin dedim beni anlamadın sanırım.
- Kimsin nesin bilmiyorum ama kimse benimle böyle konuşamaz!
- Sakin ol ahbap. Yoksa dayak yiyeceksin!

Dedikten sonra Gregoryus arkasını adama döndü ve atı şahlamaya başladı. Biraz gittikten sonra adamın sesinin çıkmadığını farkedip arkasını dönecekti ki sağ omzunda bir acı hissetti. Bir bıçak omzuna saplanmış, sapını da o adam tutuyordu. Gregoryus adama bir dirsek atıp bıçağı bırakmasını sağladı. Büyük bir acıyla bağırarak bıçağı omzundan çıkarttı ve yere attı. Adamla beraber arabadan aşağı atladı. Adam ayağa kalkıp kendisine doğru koşuyordu ama saçma sapan yumruklar atıyordu. Gregoryus sıyrılıp bir yumruk attı ve onu yere düşürdü. Sonra bir daha vurdu. Sonra bir kez daha. En sonunda yüzüne tükürüp :

- Senin gibi bir haini öldürmediğim için kendimi affetmeyeceğim. Ama dua et ki seninle işim yok. Senden çok daha önemli bir işim var. Git buradan yoksa seni gerçekten öldürürüm. Çabuk!

Adam ayağa kalkıp arabaya atladı ve arkasına bakmadan sürmeye başladı. Sonra da uzaklaştı.

Sonsuz ArayışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin