-19-
Nefes FONDA;
''Sevdiğiniz insanı kaybetmek zenginken fakir olmak gibidir bazen. Işık dolu bir odanın biranda kapkaranlık olması gibi... hayatın tersine dönmesi gibi... siz 'sadece' onu özlersiniz...!''
♥♥♥
Gözlerini aralayıp etrafını görmeye başladığında sadece doktorun sesini duyuyordu.
Doktor ''Levent Bey, Levent Bey iyi misiniz?''
Levent ''ne oldu.. ne oldu bana...?''
Doktor ''bayıldınız. Yorgunluktan güçsüz düşüp bayıldınız. İyi misiniz? Nasıl hissediyorsunuz kendinizi?''
Levent ''iyiyim.. iyiyim ben... karımı görmek istiyorum. Bener'i görmek istiyorum ben.''
Doktor ''olmaz.. serumunuz bitene kadar kalkamazsınız Levent Bey... hiç değilse serumunuz bitene kadar bekleyin.''
Levent ''olmaz.. ben Bener'i görkem istiyorum.''
''Levent, doktoru dinle oğlum. Bener uyanmadı daha. Kızımın karşısına böyle çıkma, biraz güç topla...''
Levent ''ama...''
''lütfen Levent.. kızıma ve çocuğunuza güç vermek için senin güçlü olman lâzım.''
Levent ''iyi, peki.. tamam... ama serumum bitince beni kimse bu sedyenin üzerinde tutamaz.''
♥♥♥
Tunç elindeki kâğıda baktı ve kâğıdı deli gibi havada sallamaya başladı.
Tunç ''ne demek 'hamileyim'?! bu ne ya?!! Şaka mı, kâbus mu?!!!''
Beyza ''ikisi de değil.! Bunlar gerçek! Sana söylemiştim! Umduğum gibi oldu işte!! Hamileyim ben.! Senin çocuğunu taşıyorum!''
Tunç ''yalancısın sen! Yalan söylüyorsun!!''
Beyza ''belgeler elinde işte! Yalanı falan yok bu işin!''
Tunç ''Off! Offf!!!''''
Tunç sinirle önündeki sandalyeyi devirdi ve kenardaki koltuğa çaresizce oturdu. Artık o da inanmaya başlamıştı bu duruma, o yüzden çaresizleşmişti ya. Hemen yerinden kalktı ve Beyza'ya yaklaştı.
Tunç ''hemen aldıracaksın bu çocuğu! Kurtulacaksın karnındakinden! Kurtulacaksın bundan!''
Beyza ''NE?! Rüyanda görürsün Tunç MİRALAY!!! Aldırmam ben bu çocuğu! Sakın, deneme bile!!!''
Tunç ''2 gün sonra düğünüm var benim! Ne saçmalıyorsun sen be!!! Kurtul ondan!''
Beyza ''asıl sen saçmalama! Düğün müğün olmayacak! Eğer bir düğün olacaksa ille de, o bizim düğünümüz olacak Tunç! Çıldırtma beni!! Bana bak; bu düğün olmayacak Tunç! Yoksa vallahi o düğünü de basarım, seni de rezil ederim, o nikâhı da kıydırtmam ona göree! Yeter bee!!!''
Tunç yerine oturdu ve başını iki elinin arasına alarak çaresizce düşündü.
Tunç ''Allah Kahretsin! KAHRETSİN!!!''
♥♥♥
Ünal telefonda ''ne demek 'kadını elimden kaçırdım' ya?!''
Kiralık Katil '' kaçırdım işte.''
Adam ''ver şu telefonu bana, ver! Zevzek!!''
Adam telefonu Kiralık Katilin elinden çekip aldı.
Adam ''bana bak bey amca; bizden öldürmemizi istediğin hamile bir kadındı. Ayrıca kadın da kötü, bunları hak edecek biri değildi. Hem tam aksine bile olsa karnındaki sabinin ne suçu var?!! Biz kadını serbest bıraktık, işte o kadar! Daha da arama bizi!''