-16-
''nasıl yok ya?! Ne demek yokk?!! Bener nerde Levent?!! Ne oldu kızıma?!!!''
Levent ''Bener beni aradı...''
Levent her şeyi en başından teker teker anlatmaya başladı.
♥♥♥
Sabah olmuştu. Güneşin ışımaya başlamasıyla ilk uyanan Tunç olmuştu. Uyanıp ta kendini yarı çıplak, yanında da Beyza'yı görünce şaşkına dönmüştü. Resmen Beyza'nın tuzağına düşmüştü, bunu yeni anlamıştı.
♥♥♥
Bener bağlı kaldığı sandalyede uyuyakalmıştı. Başından aşağıya aniden dökülen bir kova suyla ani bir hareketle irkilerek uyandı genç kadın.
''günaydın(!)''
Bener ''ne yapıyorsun sen yaa?!! Hiç mi vicdan yok sende?! Ne biçim insansın sen?!!! Bırak beni! Ya öldür, ya da daha fazla işkence etmeden bırakkk!''
''ben de şipşak işimi halledip senden kurtulmak isterdim ama büyük abinin seni görüp onay vermesi lazım. Anlayacağın, daha çekilecek çok çilen var.!''
Bener ''imdaaattt! Yardım ediiin!!!''
''istediğin kadar bağırabilirsin ama bence boşuna bağırma. Kimse duyamaz seni! Kimse yok burda çünkü!''
Bener ''Allah'ım yardım et bana!''
♥♥♥
Kocaman malikâhenin önünde durmuş ve düşünceli bir şekilde bakıyordu. Bu kapıdan içeri girince bütün hayatı değişecekti. Bunu elinden geldiği kadar engellemeye çalışacaktı ama, kim bilir ne kadar engelleyebilecekti...
Kapının önüne geldi ve zili çaldı. Kapıyı açan malikânenin emektar hizmetçilerinden Nimet Hanımdı. Görkem ve kardeşleri bu kadının elinde büyümüştü. Görkem'i karşısında gören yaşlı kadın gözlerine inanamamıştı ve çok şaşkındı.
Nimet ''Görkem Bey...!''
Görkem ''yanlış görmüyorsun Nimet Abla.. benim karşındaki... içeri gireceğim...''
Nimet şaşkınca ''tabi tabi siz.. bana bakmayın ben şaşkınım biraz...''
Görkem durumu normal karşılayarak içeri girdi. İçeride salonda annesi Kösem Hanım, babası Ediz Bey ve abisi Menderes oturuyordu. Son anda bir başkasının varlığını fark etmişti salonda genç adam. Biraz daha yaklaşınca köşede oturan bu genç kadını tanımıştı. Bu yıllar önce ortalardan kaybolma sebebiydi. Kendisini zorla bu kızla evlendirmeye niyetliydi kendi ailesi. Bergüzar'ın da canına minnetti zaten, çoktan kabul etmişti bile. Bergüzar'ı unutmak mümkün müydü? Bergüzar Kılıçhan kabusu onun aileden kopmasının açık nedeniydi. O çok güzel bir kadındı ama Nefes'in kendisine yaşattıklarını yaşatamıyordu. Nefes gibi yüreğinin yerinden çıkartacakmış gibi çarpmasını sağlayamıyordu. En ufak bir tutku, şehvet, ihtiras, aşk kırıntısı besleyememişti Bergüzar'a karşı.
Kendisini gören il kişi annesi Kösem Hanım olmuştu.
Kösem ''oğlum..! geldin demek...!!''
Kösem ayağa kalkıp Görkem'in yanına geldi.
Görkem umursamazca ''şaşırmadınız bakıyorum.. Süvari Bey sizi haberdar etmiş belli ki...''
Heyecanla ayağa kalkıp şaşkın gözlerle yıllar önce sevdiği adama baktı Bergüzar. Onun dönüşünü izliyordu.
Ediz ''hoş geldin oğlum.. çok özledik seni. Babam bizi aradı ve senin geleceğini söyledi. Dünyalar bizim oldu...''
Görkem ''evet, Süvari Beyle böyle bir konuşmamız oldu. Oturalım mı? Mühim bir konuda konuşmamız gerekiyor.