Özel İnsanlar

10

Herkes bir anda etrafına bakınmaya başladı. Adımın seslenildiğini duyunca adama döndüm.

"Sanırım sınıfımı belirlemek için almaya geldiler." dedim.

"Heralde." dedi Berkay.

"Bol şans. İnşallah iyi bir sınıfa düşersin." dedi Serenay.

Ayağa kalkıp adamın olduğu tarafa yürümeye başladığım sırada fısıldaşmalar başladı.

'Yeni mi gelmiş?,Özelliği ne acaba... Sizce bizim sınıfa mı gelir?' gibi belli belirsiz şeyler duyuyordum.

"Yemekhaneye geldiğini duydum. İyi ki kaybolmamışsın. Gel. Hangi sınıfa gideceğini merak ediyorsundur."

İtiraz etmeden adamı takip etmeye başladım.

"Bu arada ben Burak. Öğrenci danışmanıyım. Mesela matematikten geri kaldın diyelim yada herhangi bir dersten fark etmez. Senin için ek etüt yada özel ders programı hazırlarım. Bir probleminiz olduğunda da bana gelebilirsiniz." dedi Burak hoca.

"Memnun oldum." dedim.

Bir kapının önünde durup içeri girdik. Binanın bu kısmını görmemiştim ve okul bölümünden ayrılıyordu.

Hastane odasına benzer bir yerdi. Tıbbi malzemeler filan vardı.

"Şuraya otur." dedi hemşire görünümlü bir bayan koltuğu göstererek.

Karşıdaki masanın başında işlerine gömülmüş doktor kılıklı bir adam vardı.

Hemşire dolaptan bir iğne çıkardı ama Serenay'ın abarttığı kadar yoktu. Ama yinede bir tırsmıyor değildim.

"Merak etme sivrisinek kadar ancak acır." dedi.

Bunun yalan olup olmadığını anlamak için Serenay gibi yalan makinesi olmak gerekmezdi. Bu doktorların bize küçüklükten beri söylediği bir yalandı.

Başımı salladım ve beklemeye başladım. İğneyi hazırladı ve soktu. Gerçekten o kadar yoktu ama yine acıtıyordu.

Anlayamadığım şey kan almadan tekrar çıkarıp tekrar başka bir yere sokmasıydı. Artık iğneden çok hemşireden korkmaya başlamıştım.

"Damarı bulamıyor. Böyle devam ederse kolumuz sünger gibi delikli delikli dolaşacağız." dedi iç ses.

Benim küçük inleyişlerime durumu farkeden doktor...

"Kızım bırak, bırak! Çocuğun kolunu deştin."

İğneyi aldı ve yatay bir biçimde ortaya bir yere batırdı. İğnenin içine kan doluyordu. Ama sanki kan değil de pırlanta... o ne öyle? Kanım resmen parlıyordu!

Doktor ve hemşire uzaylı görmüş gibi bakıyorlardı.

"D-Daha önce b-böyle bir şey görmedim." dedi doktor.

"Senin enerjin diğerlerinkinden çok daha güçlü. Daha test bile yapmadan parlaklığından anlaşılıyor." dedi doktor.