Türkçem iyiydi. Ders sırasında birkaç kez söz aldım. Benim için dolap ayırmışlar ve içine tüm gerekli malzemeleri koymuşlar ben gelmeden önce. Nike çanta bile var ya, harika!Okulun teneffüs zili değişikti. Maroon 5 : Animals çalıyordu.
"Her zil çaldığında popüler bir parça çalıyor." dedi iç ses.
Böylece aklımdan bir soru işareti daha silinmiş oldu. Hmm teneffüs 20 dakikaydı.
Gidebilmek için bildiğim 3 seçenek vardı. Kafe, kütüphane, spor sahaları. Yada gidebileceğim yeni yerler keşfedip oralara giderdim.
Bu okulun bilmediğim bir sürü yanı olduğunu az çok biliyordum.
Koridora çıktığımda arkamdan bir sürü (pardon sürü demek yanlış olur, bir kafile) kız sınıftan dışarı çıktı.
Sanırım bizim sınıfın kız,erkek öğrenci dağılımı yanlış yapılmıştı çünkü sınıfta 15 kız, 5 erkek (bende dahil) vardı.
Hemen aklımda yapacaklarımın listesini oluşturdum. İlk kütüphaneye yöneldim.
Birkaç dakika yürüdükten sonra vardım. Kütüphanenin pek fazla kişi olmayan köşe kısımlarına doğru gittim.
Kendime bir yuvarlak masa ve bir bilgisayar bulduktan sonra oturdum ve bilgisayara profilimi filan girdim.
Şifre koydum. Birkaç oyun (Fortnite, LOL filan bir şeyler...) yükledim.
Sonra fantastik, macera, polisiye romanlarının olduğu bölümü buldum ve aklıma kazıdım. (Gerek yoktu aslında unutsam iç ses söylerdi :D)
Ders kitaplarının olduğu bölüme de uğradıktan sonra çıkışa doğru yöneldim.
Kız kafilesi hala peşimi bırakmamıştı. Bir de ben bir şeylerle uğraşırken, sanki okuyormuş gibi dergi ve kitap bakmaları da bir ayrı.
Yanlış mı gördüm tam bilmiyorum ama bir kızın elindeki kitabın ismi "Evliliğin Sırları"ıydı. Sanırım o zaman izlendiğime emin oldum.
İç sesi yormamak için pek başvurmuyordum. Nasıl olsa bir şey olduğu yoktu. Rahattım yani.
Sınıfa geri dönüyordum. Tam köşeden dönerken direğe çarpmış gibi oldum. Ani bir sersemlikle çarptığım şeye baktım.
Maşallah, maşallah zürafa gibi boy gergedan gibi kafa var. O ne öyle?
Bizim sınıftaki pitbulla benzeyen tipleri hatırladım hemen.
"Bir daha bana çarparsan seni öldürürüm. Haydi şimdi git işine!" diyerek sertçe beni iteklemeye çalıştı.
Tam beni göğsümden itecekken refleks olarak tek elini elimle kenara itip diğer elini arkasına çevirdim ve dizine tekme atarak yere çöktürdüm.
Fiziki üstünlük ondaydı. Hemen toparlanacağını bildiğim için hemen topuk.
Sınıfa son hız koşuyordum. Tam ensemde belirdikleri sırada kapıyı tıklatıp içeri girebilmeyi başardım.
Ders başlamıştı. İçeride öğretmen varken bir şeye cesaret edebileceklerini sanmıyorum.
Tüm olanları peşimdeki kızlarda gördüğü için beni suçlayamayacaklarını biliyordum.
**********
Derste "Çıkışa gel, çıkışa!" manalı kaş göz hareketleri yapıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel İnsanlar
FantasyOnlar yetenekliydi... Onlar özel insanlardı. Her birinde başka insanlarda olmayan özellikler vardı...