Ders sosyaldi. Hoca erkekti. Orta boylu kahverengi saçlı biriydi. Tam tarih hocası tipi vardı. Hoca benimle tanıştıktan sonra derse geçti.Sosyal kolaydı. Tabi liseye kadar. Hoca geçen dönemden deneme dağıttı. Hemen aklımda bir şimşek çaktı.
Hey iç ses. Hangi soruyu yanlış yapacağımı tahmin et.
"Bunu neden yapayım? Eğer her şeyi bilenin sen değil ben olduğunu söylersen olabilir."
Sınıfa özelliğimi her şeyi bilmek ve geleceği bilmek olduğunu söylediğimi hatırladım.
Evet yalan söylemiştim. Aslında bunları ben değil iç ses yapıyordu.
Tamam tüm sınıfa değil ama edindiğim tüm arkadaşlarıma söylerim.
"Tamam, 12. soruda dikkat hatası yapacaksın. Dikkat et. Onun dışında hepsini biliyorsun zaten."
Ya iç ses sen adamın dibi değilsin, çünkü sen adamın tamamısın!
*********
Denememi teslim ettikten sonra zil çaldı. Öğle teneffüsüydü yani uzun teneffüs. Yanımda oturan çocuk,
"Futbol oynamaya halı sahaya gidelim mi?" dedi.
"Bana uyar." dedim.
Ağaçlık araziye doğru yol alırken konuşmaya başladık.
"Ben Selim." dedi Selim.
"Bende Emir." dedim.
"İyi futbol oynar mısın? Kadroda bir boş yer var. Seni seversem hocaya tavsiye ederim. Belki okul takımına alınırsın." dedi Selim.
"Fena sayılmam." dedim.
Sık ağaçlıklardan geçerek spor sahalarına vardık. Futbol sahasına doğru yürürken pitbulları (kabadayı tipli serserileri) gördüm.
Ama nedense yanımıza yaklaşmadılar. Hatta uzaklaştılar bile diyebilirim. Etrafta öğretmende yoktu gerçi.
Daha sonra bana değil Selime baktıklarını fark ettim. Kafamda bir soru işaretiyle daha futbol sahasına girdim.
Boş olan sahaya girmiştik. Arkamdan Selim geldi.
"Numaralarını görelim bakalım." diyerek kenardan aldığı topu bana yuvarladı.
Topu ayağıma alıp sektirmeye başladım. Kafamda, dizimde, ayağımda. Sonra yere indirip rainbow attım. Havadan gelen topa da vole çekerek kaleye yolladım. 90'ın biraz altına girmişti.
"Sen buna bir şey mi diyorsun?" dedi Selim ve topu kalenin içinden aldı.
Kalenin önüne 5 tane maket adam koydu ve benim kaleye geçmemi istedi.
1 yıl önce filan lisanslı kalecilik yapmıştım ve kendime güveniyordum.
"Bence o kadar güvenme. Bu golü %99 ihtimalle yiyeceksin." dedi iç ses.
Ne?! Kaleyi koruyan 5 maket adam varken ve ben burada dururken mi?
Bu sefer gerçekten abarttın."Hazır mısın?" diye sordu Selim.
Başımı salladıktan sonra hazırlandım.
Selim toptan biraz açıldıktan sonra son hız topa koşarak topa vurdu.Şut çok hızlı biçimde kavisli olarak sağ tarafıma geliyordu. Tam atlamıştım ki top falso alarak sol tarafıma yöneldi.
İki maketin kafasının arasından geçerek sol üst köşeden (makastan) girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel İnsanlar
FantasyOnlar yetenekliydi... Onlar özel insanlardı. Her birinde başka insanlarda olmayan özellikler vardı...