1.Bölüm 'Dük Donever'

11.7K 233 23
                                    

Yalnız Beni Sev

1.Bölüm 'Dük Donever'

Charlotta karşısında ona ders vermek için kıvranan kadına ilgisini bir türlü verememişti. Yaşlı kadın ne kadar uğraşırsa uğraşsın kız sandalyesinden zıplayarak kalkıyor ve pencerenin yanına konulan çiçeklerin güzelliğine dem vuruyordu. Tabi üzerindeki küçük siyah böceklere de bir hanımefendinin dilinden yahut aklından bile geçirmemesi gereken şeyler söylüyordu. Yaşlı kadın son sözünü işitince sandalyeden gürültüyle inip elini ağzına götürdü. Kendisine yürüdüğünü gören Charlotta fazla ileri gittiğini fark etmiş olacak ki çatal bıçağın yanına döndü.

-Şöyle mi demiştiniz matmazel?

Fransız kökenli olan ve daha önce hiç evlenmeyen kadın nefesini vücudu kadar abartılı bir şekilde verdi. Charlotta ona azgın bakire derdi. Babasının ikinci eşiyle birlikte eve gelmiş çamaşırlarından sürdükleri kokulara kadar karışır olmuştu. Azın bakire ismini de her satıcıyı mutlaka eve çağırmasına, aşırı ilgi ve alaka göstermesine ama onlarla asla yukarı kata çıkmamasından koymuştu.

Yoğun aksanlı konuşmasını bir kelime bile düzeltmeye çalışmamış bu kadından oturmasına kadar ders almakta Charlotta'nın canını fena sıkıyordu. Dil konusunda bir Fransız'dan daha ırkçısı var mı bilemiyordu. Ne zaman Fransızca bir şeyler gevelemek istese tam söyleyene kadar genç kızın boğazını tahriş ederdi. Nasıl olduğunu anlamadan kadının yine kendisine Fransızca öğretmeye çalıştığını fark etti. Fransızca öğrenmek istemiyordu ama onlara göre bir hanımefendi her zaman başka düklerle kompliman kurabilmek için başka dilleri bilmeliydi. Arkasında bu bilindik sözleri işitince döndü ve sarı saçlarıyla yaklaşan Valeria'yı gördü. Kocasının ikinci eşiydi. Ve kendisinin bir türlü sevemediği kadın. Cici annelerin sevildiği bir dünya tanımıyordu gerçi.

-Daha istekli olmalısın Charlotta.

Charlotta sinirlerini yatıştırmaya çalışsada daha fazla duramadı ve hafif iğnelemelerini genç kadına batırdı.

-Biliyor musunuz Bayan Cambridge hanımefendi olmamdaki bu hedefinizi bir gün bile anlayamadım. Efendim babam iyi veya kötü bir işçi. Ne kadar saygın olup olmaması onun statüsünü değiştirmiyor. Siz nasıl bir dük arıyorsunuz da benim gibi bir kızı alsın?

Valeria Cambridge kaşlarını yalancı bir hayretle yukarı kaldırdı.

-Niçin kızım? İlk bakışta çarpıcı bir güzelliğin olmayabilir ama elinde yüzünde Tanrı'ya şükür hiçbir iz, kusur yok. Statünü sen belirlersin çocuğum. Senden öncekiler bir atak yapıp kendilerini bir üst kademeye geçirememişlerse bunu sende yapamayacak değilsin ya.

Senden öncekiler derken annesinden anneannesinden bahsettiğini biliyordu. Kendisinin neden burada olduğunu soracaktı ama biraz önce söyledikleri genç kızı yeteri kadar sinirlendirmişti ağzından edepsizce bir şeyler her an çıkabilirdi. Arkasını dönüp söylediklerine omuz silkti. Valeria'da kızın arkasından gidip omzuna dokundu. Soramadığı sorusunu cevaplandırır gibi;

-Ben senin yaşındayken yanlış seçimler yaptım sonra da... eski güzelliğim ve enerjim yoktu güvenli, sığ bir liman buldum.

Güvenli sığ bir liman derken kast ettiği babası onun için bir nevi attığı kapak olmuştu ama oturupta bu saatten sonra babasıyla cici anne tartışmalarına girmeyecekti.

-Ama sen öyle değilsin. Sen daha genç ve enerji dolusun. Kanın kaynıyor bu kanla zehirlemen gereken nice kişiler var.

Gerekliliği kullanması Charlotta'yı irkiltti. İnsanları zehirlemek, kendine bağlamak ve üzmek onun yapmak istediği şeylerden değildi. Ve bu kadın kız sustukça devam ediyor zehirli fikirleriyle kızın düşüncelerini sokuyordu.

Yalnız Beni SevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin