Yalnız Beni Sev

Bölüm 27 "Charlotte Donever'im"

Yalnız Beni Sev

Bölüm 27 "Charlotte Donever'im"

Genç kadın gözlerini açtığında karşısında uçsuz bucaksız gökyüzüyle karşılaştı. Sayısız yıldız göz kırpar gibi ışıldarken anlamsızca etrafına bakınmaya başlıyor.

Nerede yatıyor böyle?

Neden buz gibi soğukta ormanın ortasında?

Yattığı yerden doğrulmaya çalıştığında ensesinde ki ağrı yüzünden acıyla haykırıyor. Eli istemsizce ensesini kavradığında keskin ağrının da sebebini anlamış oluyor. Kana bulanmış eli gecenin
karanlığında ayın bembeyaz ışığıyla parlamaya başlıyor. Işık öylesine göz alıcı derecede parlıyor ki sanki her şeyi kocaman bir mercekten izliyormuş gibi hissediyor kız.

Kıpırdadığında altındaki buzlu zemin çıtırdamaya başlıyor. Anlamsızca etrafına bakınmaya devam eden Charlotte neden ormanın ortasında öylece yattığına anlam veremiyor. Neden ormandaydı? Başı neden o kadar kanıyordu? Ayağa kalktığında etrafına bakınmaya devam ediyor, sadece ağaçları ve ayın göz alıcı derece de parlak ışığıyla aydınlatılmış ormanı görebiliyor kız. Ellerindeki çiziklerden ince ince kan akıyor. Üstündeki kıyafete bakıyor uzun uzun. Bu elbiseyi hatırlıyor kız. Bu... Valeria'nın kızı Joseph'e vermeden önce giydirdiği, saraya gelirken giydiği elbise. Bunu nasıl giydiğini anlayamıyor önce, adamla evlendiği günün ertesinde ağlayarak öfkeyle yırtmıştı bu elbiseyi, saraya gelirken getirdiği her şeyle birlikte.

Ensesinden vuran ağrı arttığında tekrar bağırmaya başlıyor bu sefer çığlıklarına hıçkırıkları da karışıyor. Kafasının arkasında ki ağrı buz gibi ayazla birleştiğinde ilikleri titreyerek dizlerinin üzerine çöküyor. Bütün ormanı titretecek kadar şiddetli hıçkırıklarla sarsılırken ellerini yüzüne kapatıp sadece bağırıyor kız. Boğazı yırtılana, ciğeri sökülecek gibi olana kadar bağırıyor.

Neden sonra kafasını kaldırdığında dizlerinin üstünde onunla birlikte eğilmiş bir adam beliriyor
karşısında. Tanıyor bu adamı.

Bu adam Lord Montel.

Simsiyah kıyafetlerinin üstüne simsiyah bir pelerin geçirmiş. Bir süre kıza bakıp sonrasında kafasını
yana çevirerek Charlotte'yi izlemeye devam ediyor. Dişlerinin arasından kan sızıyor kız bunu fark ettiğinde Lord Montel kızın dudaklarına baktığını anlıyor ve ağzını açarak kan dolu dişleriyle kıza saldırıyor. Bütün boğazını yakan dehşet verici çığlığı ormanda yankılanırken Lord Montel dişlerini kızın boynuna geçiriyor. Kocaman bir et parçasını kopardıktan sonra geriye çekildiğinde Charlotte adamın ağzındakini görünce acıyla haykırmaya ve kaçmaya çalışıyor.

Geri geri giderken arkada birine çarpıyor kız korkuyla dönüp baktığında bunun Gordon Donever
olduğunu anlıyor. Yaşlı gözlerle ve korkuyla adamın bacaklarına sarılıyor.

-Ah Gordon! Tanrım ! Sensin gerçekten, lütfen kurtar beni ondan.

Bir süre kıpırtısız duran adam Charlotte'nin eliyle gösterdiği yere bakınca kimseyi göremiyor

Charlotte'de şaşkınca kollarını adamdan çözdüğünde konuşmak için ağzını açıyor ama bu sefer de
Gordon kızın kolundan tutarak onu ayağa kaldırıyor. Gordon'u yakından inceleyen kız onunda ağzından kan sızdığını görünce bütün gücüyle çırpınmaya ondan kurtulmaya çalışıyor. Bütün çabasına rağmen Gordon kızı kendisine çekerek sağ kulağını ısırıyor ve Charlotte'nin acı çığlıkları içinde kopartıp yemeye başlıyor. Geri çekildiğinde Charlotte her yeri kan ve yara içinde yere düşüyor.