3. Bölüm

347 13 2
                                    

Iste yeni bölüm. Fazla geciktirmek istemedik ve yazarken gerçekten eğleniyoruz. Insallah begenirsiniz... Multide Nash.

Evlerine vardığımızda aslında Taylor, Cam, Nash ve Matt'in evi. (Hikayede gerçek hayatta olduğu gibi Cam ve Nash beraber yaşamıyor. Böyle :)) Çocuklar bizi salona götürüp mutfaga girdiler. Şimdi bunların yapacağı yemek yenmez. Taylor'da bunu söyledi. Bilmiyor nasıl yapacaklarını. Taylor iceri gelip telefonunu orta sehpadan aldi ve mutfaga geri döndü. Bizde beklemeye başladık.

Mutfakta olanlar Nash'in ağzından:

"Çocuklar bence o olmayacak!" diye bagirmamla hepsi dönüp bana baktı. Kaç saattir buradaydık ve basarabildiğimiz tek şey etrafı batirdigimizdi o kadar. En son omlet yapmaya çalışıyorduk ve gerçekten yemek konusunda berbattık. Taylor yanıma gelip "Kanka bence kızlara söylemeliyiz. Yoksa aç kalacagiz. Ha ne dersin?" dedi. Onu onaylamaktan baska yapabileceğim bir şey yoktu. Çocuklarla konuşup olayı netlestirdik ve salona girip "Kızlar çok uzgunuz ama biz hiç bir şey beceremedik. Gercekten yardıma ihtiyacimiz var." dedik. "Normalde bunu kabul etmezdik ama açlıktan ölmek üzereyiz ve gerçekten beklemekten sıkıldık. Tek şansımız yemeği bizim hazırlamamız." diyen Grace'e teşekkür edercesine gülümseyip ellerimi yıkamak için lavaboya gittim.

Avery'nin ağzından:

Yemek hazırlamak için hepimize ihtiyaç yoktu. Grace, Ashley ve Ben mutfağa gecip tencereleri aradık. Buldugumuz bir tencereyi çıkarıp dolapları karıştırdım. Bu nasıl evdi. Bunlar kesin her gün dışarıdan yemek soyluyolardi. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. Bir paket spagetti'yi açıp kaynattigimiz suyun içine döktüm. Küçük bir tane daha tencere çıkartıp sos için gerekli olan seyleri icine doldurdum. Grace sosu karıştırırken Ashley her zaman yaptığı o güzel salatasindan hazırlıyordu. Ben ise masayı hazirliyordum. Iceriden yardıma gelen Blair ile masayı hazırlayıp tabaklara spagetti'yi doldurduk. Adeta ordu gibiydik. Salondaki masaya 8 kişi sigmisti. Mutfaktakine ise 4 kisi sigmisti. Geriye Nash, Taylor, Grace ve ben kalmıştık. Balkona elimizde tabaklarimizla çıktık ve o muhteşem manzara ile karsilastik. Buradan tüm New York gozukuyordu. Oradaki üçlü geniş bir koltuğa dordumuz sıkıştık. Ortaya Grace ve ben oturmustuk. Benim yanıma sapık Taylor onun yanınada Nash oturmustu. "Bu yemekten zehirlenmeyecegimize garanti verebilir misiniz Avery Hanım." diyen Taylor'a kucumseyici bakışımı atıp "Tabiki Taylor Bey." dedim ve yemegime döndüm. Taylor ve Nash tabaktan aldıkları lokmalari yuttuktan sonra "Gerçekten güzel olmuş. Sizden böyle birşey beklemezdik doğrusu. " dediler. Giciklara bak sen bizden beklemezlermis. "Yaa tabi." dedim ve ayağa kalkıp mutfağa girdim. Hızlıca geri döndüm ve "Mutfağı beraber temizlicez beyler. Kaçış yok." dedim ve tekrar mutfağa girip tabağımı bulaşık makinesine koydum. Içi tamamen dolmuştu. Diğer tabakları ne yazık ki elimizde yikayacaktik. Herkes yemeklerini bitirdiğinde Jack G. , Jack J. , Aaron, Shawn ve Carter eve döndüler. Bizden ise Sara, Ashley ve Blair eve döndü. Lucy ise son dakika kararını değiştirip eve gitti. Sona ucumuz kalmıştık. Yeni tanistigimiz insanlarin evinde 3 kız. Kötü çocuklar değillerdi. Sadece Taylor biraz gıcık ve dengesizdi. Bulasiklari yıkamak için yanıma Kylie'yi çağırdım. O ise "Bulasiklari sen, Taylor ve Matt yikiyosunuz. Ben ve Cam çöpleri topluyoruz. Nash ve Grace'de masaları. Ahh yine başıma sapık Taylor gelmişti. Neyseki Matt'te vardı. Belki iyi bir çocuktur deyip bulasiklari yıkamak için tezgaha gittik. Ben sabunluyor, Taylor duruluyor, Matt ise kuruluyordu. Ara sıra Matt'in yaptığı iğrenç ama aralarindan secilebilecek komik esprilere gülüyorduk. Matt beklediğim gibi iyi biri çıkmıştı. Biz bulaşık işini bitirmiş yerlerine yerlestiriyorduk. Herkes işini bitirdiğinde gecip kendimizi koltuklara attık. Cam ayağa kalkıp bir film izlemeye ne dersiniz diye sordu. Erkeklerin hepsi başıyla onaylanmıştı. Biz ise saatin geçliği nedeniyle istemiyorduk. Saat 2:12'ydi ve fazlasıyla geçti. Onların israrlarina fazla dayanamayıp onayladık. Cameron film seçmek için büyük televizyon dolabinin kapağını açtı. Ici ayni bizim evimizde olduğu gibi filmlerle doluydu. Icinden bir film seçip bize gösterdi. "Bunu izliyoruz. Itiraz yok değil mi bayanlar?" dedi. Icimden ne kadar korksamda belli etmemek için evet dedim. Kızlarında benimle aynı düşüncede olduklarına emindim. Gidip Grace ve Kylie'nin ortasına oturdum. Film başlamıştı. Biz üçümüz bir koltukta oturuyor. Cam tekli koltukta oturuyor, çocuklar ise yerde oturuyorlardi. "Yaa ben doğruyu söyleyeyim. Korku filmlerinden çok korkarım ayrıca geceleri uyuyamam. Kapatsak olmaz mı? " dedim fakat hepsi birden hayir dedi. Taylor arkasını döndü ve "Çok korkuyorsan yanıma gelebilirsin." dedi. Kesinlikle olmazdı. Sapık Taylor'in yanında napacaktim ben. Baska bir caremin olmadığını ve iyicene korktugumu farkettigimde Taylor'i durttum ve geçip yanına oturdum. Kolunu omzuma attiginda biraz oflansamda hiç ses çıkaramadım. Çünkü acayip korkuyordum ve korktugumda kafamı Taylor'in omzuna kapatıyordum. Taylor ve Cam çok sıcak olduğundan şikayetçi oldular ve t-shirtlerini çıkardılar. Vucutlarinin iyi olduğunu söylemeliyim. Taylor gelip tekrar elini omzuma attı yine ses çıkarmadım ama içimde cirpiniyordum. Bu arada ben öne geçince Nash'de Grace'in yanına geçmişti. Grace kucağına yatmış filmi izliyordu.Keyfine diyecek yoktu.Nash de halinden hic sikayetci degildi. Cam tekli koltukta devam ediyor, Kylie ise koltukta uyukluyordu. Filmin ortalarına doğru dayanamayıp Taylor'in omzunda uyumaya karar verdim.

~

Sabah kalktığımda Cam, Matt ve Kylie yoktu. Ben Taylor'in kucağında uyumustum. Oda koltuga yaslanip uyumustu. Koltukta ise Nash'in kucağında Grace uyuyordu. Grace ve Nash hallerinden cok memnunlardi. Sanki birbirlerini kac sene tanıyorlarmış gibi. Ayaga kalkıp Taylor'i uyandırdım. Gözlerini açıp bana baktı ve tekrar kapattı. Onu bırakıp salondan çıktım bir odaya girdiğimde yatakta Kylie yatiyordu. Onu uyandırdım ve onun buraya nasıl geldigini sordum. Kendisininde bilmedigini söylediğinde ikimizde kahkahayı patlattik. Ucumuzde daha dün tanıştığımız insanların evinde uyumustuk. Salona tekrar girip Taylor'ı bir kez daha dürttüm. "Avery ya boşver gel uyuyalim" dedi ve beni çekip kollarının altına aldı. Fazla uykum oldugundan dayanamadım ve gozlerimi kapattım.

Grace'in Ağzından:

Sabah gozlerimi açtığımda kendimi Nash in kucaginda buldum. Ilk basta bi sasirdim ama sonradan bu cok hosuma gitmisti. Canim ya Nash de cok tatli uyuyordu. Kylie'de koltukta yatmıstı. Yavasca Nash'in kucagından kalktım. Herkesi bi yokladım uyuyorlar mı diye. Hepsi de mısıl mısıl uyuyordu. Lavobaya gidip elimi yüzümü yıkadim ve saçımı düzelttim. Bende bari boş durmayayım diye ilk başta yarısında uyuduğumuz filmi televizyondan çıkartıp yerine koydum. Sonra film izlerken yedigimiz misir ve atistirmaliklari mutfaga koyup tabaklari makineye yerlestirdim. O kadar ses yapmama ragmen hepsi hala uyuyordu. Avery'de Taylor'ı pek sevmemesine ragmen basini gogsune yaslayip sarilmisti çocuğa. Oda t-shirtsuz bir şekilde buklum olmuştu. Tam kahvaltı hazırlamaya başlarken Nash uyandı ve bana gülümseyerek "Günaydın" dedi. Bende günaydın dedim ve yavaşça yanıma geldi. "Napiyosun burda ya yoksa kucağıma yatmaktan mı sıkıldın" dedi. (Icimden keske ordan hic kalkmasaydim) dedim nedenini bilmediğim bir sekilde. Gülümseyerek "Yok size kahvaltı hazirlicaktim." dedim. Nash'de "Ee o zaman birlikte hatırlayalım. Kahvalti hazirlamakta iyiyimdir."dedi. Bende "Iyi o zaman ise koyulalim şef." dedim ve kahvaltiliklari buzdolabindan çıkardım. Nash gercekten de cok becerikliydi bu kahvaltı işinde. Dometesleri ve salataliklari ince ince kesiyordu . Keserken de agzina bi kac tanesini atıyordu. Bana da "Ac agzini kocaman " diyerek salatalik verdi. Gercekten de onla kahvalti hazirlamak cok zevkliydi. Salatalari da masaya koyduktan da guzel bir omlet yaptik. Dünkü beceriksiz çocuk sanki bugün yoktu. Daha demin sıktıgımız meyve sulari da hazırdı. Masayi hazirlayip bir Nash ile bir selfie yaptiktan sonra çocukları uyandirmaya gittik. Hepsi zor kalktilar.Hepsinin de heryeri agriyordu. Taylor kalktigi gibi zaten Avery'e söylenmeye basladi. "Off Avery ya senin yüzünden boynum tutuldu." dedi. Avery "Sen beni yanina aldin benim ne sucum var." dedi. (Taylor gercektende biraz sinir bir çocuktu) Taylor da "Tamam neyse yanimda yatman iyi olmus yoksa senin de digerleri gibi heryerin agricakti." dedi. Avery ise sakayla yastigi Taylor kafasina gecirdi ve lavobaya gitti. Hepsi masayi gorduklerinde sok olmuslardi. Hemen kahvaltıya başlamışlardı bile. Taylor "Ovv kahvaltiyi ikiniz mi hazirladiniz" deyip sinsi bi gulus atti . Tabi bizde Nash ile güldük bu duruma. Kahvalti da Taylor Avery'e sürekli balli ekmek veya çikolatalı ekmek sürüp duruyordu. Avery "Taylor ya yeter dalga mı geciyosun benle. Bırak doydum ben." deyip masadan kalktı. Taylor'da kahkaha patlatip yemeğini yemeye geri döndü. Herkes yemeğini bitirmişti. Nash ayağa kalkıp "Masayı Grace ile ben hazırladım. Toplamasi da sizden" deyip salona geçti ve koltuga oturdu. Beni de yanına çağırdı. Gidip yanına oturdum. Güzel bir filmin olduğu kanalı açtı. Beraber televizyon izledik. Iceriden ise Taylor ile Avery'nin bağrısmaları geliyordu.

Yeni bölümü geciktirmemeye çalışıcaz. :) Sizi seviyoruz ♡♡

Changed Our Life (Magcon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin