Changed Our Life (Magcon)

4. Bölüm

Bugün bizden bir kıyak. Iyi okumalar :) Multide Taylor.

Avery'nin Ağzından:

Nash'in telefonunun çalmasıyla tüm gözler ona çevrildi. Arayan Shawn'dı. Her sene düzenledikleri partinin geldigini haber vermek için aramıştı. Parti bu aksamdi. Ayrıca bu sene bizim grubuda çağırıyordu. Tabi biz bunu duyunca alışveriş gerekliliği sinyalleri vermeye basladık. "Benim giyicek bir kaç parça kiyafetim var o yüzden ben gelmiyorum alisverise. " diyen Kylie'yi onayladık. Ilk olarak eve gidip kıyafetlerimizi değiştirmeniz ayrıca dus almamız gerekiyordu. Çocuklara görüşürüz diyip evden çıktık. Gidip arabaya bindik.

~

Eve vardığımızda Lucy televizyonu açmış elinde kahvesiyle kanallari geziyordu. Bizim geldiğimizi görünce kalkip yanimiza geldi ve "Hadi bakalım anlatın dün neler oldu?" dedi. Hep beraber salona geçtik. "Bence Grace Nash ile çok mutluydu. Ayrıca çocukla hiç ayrilmadilar. Neyseki beraber tuvalete gitmediler." diye söze başlayınca Grace yastığı alıp bana hızlıca fırlattı. Hepimiz kahkahayı patlattik. "Yalanciya bak ya.Sen görürsün" deyip beni evde kovalamaya başladı. Kendimi gidip odama kilitledim. Üstümü değiştirdim o sırada kapının dışından bagirislari geliyordu. "Seni Taylor'la gördük. Gece nasıl uyuyodunuz" deyince hızlıca odadan çıktım ve "Hicte bile. Taylor'in dengesiz olduğunu biliyorsun. O beni zorla yatırdı kucagına." dedim "Yaa öyledir." deyip kahkaha attı. "Sen görürsün Grace." deyince "Tamam ya şaka yapiyorum." dedi. Beraber aşağı indigimizde Grace'in telefonu çaldı. Arayan Nash'di. Biraz uzun bir konuşmadan sonra telefonu kapattı ve bana dönüp "Taylor ve Nash'de bizimle geliyor. Bir kac parca biseylere ihtiyaçları varmış. " dedi. Peki deyip kapıya ilerledim. Lucy ve Kylie pijamalarini giymiş film izliyorlardi. Onlara uzaktan öpücük gonderip kapıyı açtım. Tam karşımda duran Taylor'la geriye ilerledim ve gulumsedim. "Ne kadar çabuk geldiniz." dedim. "Biz sizi aradaigimida zaten kapida bekliyorduk." dedi Nash. Yavasca kafami salladım ve Grace'i çağırıp kapıyı kapattım. Onların arabasıyla gitmeye karar vermistik. Ikisi one oturdular. Grace ile bende arkaya oturduk. Taylor arabayı çalıştırdı ve yola çıktık. Yolda giderken Taylor arabada sesli bir müzik açtı ve Nash'de telefonunu çıkardı. Vine'a girdi ve cekmeye başladı. Ikisi salakca hareketler yaptılar ve bunu çekip vine'a attılar. Bizde sadece onlara kahkahalarla gulmustuk.Ikis de cok tatliydi. Alışveriş merkezine varınca arabadan inip iceri girdik. Ilk olarak bir erkek mağazasına girdik. Taylor koyu renk, Nash açık renk bir kot pantalon alıp kabine girdiler. Pantalonlar gerçekten yakismisti. T-shirtlerin olduğu bölüme gidip beyaz duz v yaka bir t-shirt aldım ve Taylor'a götürdüm. "Bunu dene eminim harika olucak." dedim. Gülümseyip t-shirtunu çıkardı ve benim getirdiğim t-shirtu giydi. "Aslinda bunun üstüne bir ceket giysen çok iyi olur ama senin tarzın değil. " dedim bir çırpıda. "Benim tarzım olmadığını nereden anladın." deyince donup kaldım. "Sadece öyle görünüyor." dedim biraz titrek sesimle. "Ama bu tam Cam'in tarzı. Bence böyle giyinmeli." dedim konuyu degistirmek için. O sırada Grace Nash'in denemesi için açık mavi bir gömlek getirmişti. Ve giydiğinde gerçekten yakismisti. Kollarını dirseğine kadar katladi ve düğmelerinin üstten iki tanesini açtığında gerçekten ikiside muhteşem görünüyordu. Alacaklarının paralarini ödeyip mağazadan çıktık. Güzel kiyafetlerin bulunduğu bir magazaya girdik. Bir gözüme kestirdigim bir elbiseyi, etegi ve bol bir atleti alıp kabine girdim. Elbiseyi giydigimde pek hoşuma gitmemisti. Desenli dar etegi giyip ustune beyaz ince askılı bol atleti giydim. Bunu begenmistim. Grace'e seslenip hoş bir topuklu ayakkabi getirebilir mi diye sordum. Bes dakika gecmeden siyah platform topuk bir ayakkabi getirmişti. Onu giyip kabinin kapısını açtım. Grace mavi bir etek üstüne siyah buste benzer birsey giymişti gerçekten hos görünüyordu. Ben çıkınca Taylor hemen lafa atlayıp "Bu çok kısa kesinlikle olmaz." dedi. Ona sinirle dönüp "Sana noluyo ya. Bana karışma!"dedim. Bana sinirle bakıp "Avery bu gerçekten çok kısa bunu alamazsın." diye bagirinca iyicene sinirlenmistim. "Taylor bir daha bana karışma ve su sinir bozucu hareketlerinden vazgeç." diye bagirip hızlıca kabine girdim. Gercekten sinirlenmistim. Üstümü değiştirip kabinden çıkıp kasaya gittim ve aldiklarimin parasını ödedim. Paketimi alıp hızlı adımlarla mağazadan çıktım ve yurumeye başladım. Grace kiyafetlerini hizlica almış arkamdan kosarak geliyordu. En son arkamdan Taylor'in bagirisini duydum. "Bagirdigim için üzgünüm Avery." Umursamadan alışveriş merkezinden çıktım. Grace bana yetişti ve bir taksiye bindik. Takside Grace'in telefonu çaldı. Arayan Nash'di. "Alo Grace. Taylor bagirdigi için gerçekten cok üzgün." dedi. Grace bana dönüp sorarcasina bakınca hayır anlamında başımı salladım. Grace Nash'e istemediğimi söyleyip telefonu kapattı. Eve vardığımızda parayı ödedik ve iceri girdik. Lucy Kylie'nin saçlarını duzlestiriyordu. Onlara selam verip yukarı çıktık. Ben tüm hisimla odama çıkınca hepsi pesimden geldiler. Ne oldu diye sorduklarinda Grace anlatmaya başladı. O anlattikca onlarda başlarını salliyorlardi. "Avery kabullenmelisin ki Taylor senden hoşlanıyor." diyen Lucy'ye sinirle bakıp "Sunu bir daha söyleme ikimizde birbirimizden nefret ediyoruz." dedim. "Peki. Öyle diyosan öyle olsun ama bence öyle değil." dedi. "Bu arada ben partiye gelmiyorum."dedim. Odama girdim ve kapımı kapattım.

Grace'in Ağzından :

Nash beni defalarca aramış Taylor in uzgun oldugunu anlatmaya calisiyordu. En sonunda ikna olmus ve Avery ile konusmak icin odasina gitmistim. Kapsini actigim an tanidik bir ses duydum ve Avery hrmen telefonunu kapatti. "Avery sen napiyosun o telefonla" dedim gulerek. "Hicc hicc bisey yapmiyorum. Ne yapabiliirm ki?" dedi . Ama yuzunde değişik bir ifade vardi. Hizlica telefonu elinden aldim ve "Sen telefonuna ne ara vine yukledin?" dedim . Ekranda bugun Nash ve Taylor in cektigi vine vardi. Telefonu hemen elimden cekip aldi. "Canim sıkıldı ya o yuzden izliyorum. Yoksa ben neden o dengesizin vinelarini izliyim ki? " dedi. "Sen bu cocuktan hoslaniyosun benden söylemesi." dedim. O sırada ayağa kalkıp "Sende ona bakarsan Nash'den hoşlanıyorsun." deyince güldüm ve "Ama ben senin gibi inkar etmiyorum." dedim.