Gerisi Karanlık...

185 13 3
                                    

Defteri eline aldığında defterin de bir altın gibi parlıyoru.Siyah bir defter olmasına rağmen kenarlarından yıldız gibi ışık çıkıyordu.Bu kadar güzel,ilginç,harika birşeyi annesinin bu kadar güzel muhafaza ettiğine inanamıyordu.Büyük sandığın içinden minik,minik kağıtlar birisi tarafından yırtılmış gibi görünüyordu veya fareler yemiş olmalıydı.Daha fazla dayanamayıp kanat şeklindeki defterin içini açtı.İlk sayfasında anlamsız renkli resimler vardı.Resimlerde bir kanatlı insan vardı elinde kalbe benzer birşey tutuyordu.Etraf ormanlık alan gibiydi ve bu kapaktaki peri kadın.Yan sayfaya baktığında anlamsız yazılar yazıyordu.Viola bu dili bilmediğine yemin edebilirdi.Ama okuyabiliyordu ''PERİ KALBİ''yazıyordu başlık olarak.Diğer yazılarsa silik silikti.Pek birşeyler gözükmüyordu.Bu dili bilmediğine yemin edecekti biraz önce ama şimdi başlığı bile okuyabiliyordu.''Bu nasıl olur?''diye düşündü içten içe bunların cevabı annesindeydi.Annesi de öldüğü için elinden sadece kanıtları toplaması için bilgi olması gerekiyordu.Sonra olanları anlayacaktı.Her sorusuna bir cevap bulacaktı.Ama şuan yorgundu.Yaşadığı olağanüstü şeyler onu fazlasıyla yormuştu ve uyuması gerekliydi.Hemen içindekileri büyük bir titizlik göstererek aynı şekilde yerleştirdi.Uyumak için odasına gitti.Birden orada nasıl uyku bastırdığını anlamamıştı.Viola ya deliydi ya da cidden ortada olağan dışı şeyler dönüyordu.Evin odasındaki penceresini açtığında uykusu tamamen dağılmıştı ama bir güç oraya gittiği an ona uyku veriyordu.Çünkü Viola oraya birkaç sefer daha gitmeyi denedi yine uykusu geliyordu.''Bu günlük bu kadar heycan yeter.''diye düşünüp televizyon izlemeye karar verdi.Kendi iç dünyasında kaybolmuştu.Onu anlaycağı ne kardeşi ne de yakın bir kız arkadaşı vardı.Her zaman olayları kendi dünyasında yaşar kimseye belli etmezdi içindekileri.Sadece arkadaşı Bradley vardı ona da herşeyi anlatmazdı.Onun eğlenceli olduğunu düşündüğü için birlikte gülerlerdi.Biraz televizyon izleyip kitap okudu.Fazla sıkıldığını fark edip Bradley'i aradı.

''Umm bu bebek beni bir sorun olmadıkça akşam aramazdı.Neler oldu Viola iyi misin?''

''İyiyim sadece hatrını sormak için aramıştım.Bir de fazla sıkıldım.''

''Sana 10 dakika sonra dönmem mümkün mü?Yanımdaki sarışın rahat durmuyor.''

''Peki sorun değil Brad.Hoşçakal iyi eğlenceler.''

    Viola sıkıntıdan patlayacağını hissetti ve biraz sahilde dolaşmaya çıkmak için hazırlandı.Portlan'ın bu değişik hava günlerinde ne giymesi gerektiğini kestiremedi.Altına dar paça kot pantolon ve üzerinde de baskılı beyaz bir tişört giyip.Hırkasını telefonunu ve cüzdanını alıp çıktı.Bu yaştaki bir kızın akşamın bu saatlerinde ne kadar dolaşmya çıkması uygunsuz olsa da Viola kendini nasıl koruması gerektiğini biliyordu.Ona zarar vermeye çalışan bir erkek olursa çekinmeden tekme atabilecek güce sahipti.Sahilde birazcık ilerledikten sonra oturup birşeyler içmek için sahilin kenarındaki içecek satan yerden kendine buzlu bir çilek suyu alıp bir bank bulup oturdu.Sahili izlemeye başladı.Gözlerini kapatıp dalganın seslerini dinlemeye başladı.Bu ses ona huzur veriyordu.Gözlerini açtığı sırada bir çift lacivert gözün ona baktığını gördü.Korkarak geri çekildi.Yabancı ile arasında çok az bir mesafe vardı çünkü.Etraf ıssız değildi aksine kalabalıktı yani bu yabancı çocuk Viola'ya zarar vermeye çalışırsa hem tekmesini yer hemde etraftan yuhlanarak giderdi.Şimdilik çocuğun Viola'ya bir zararı yoktu.Ona şöyle bir baktığında yakışıklı olduğunu fark etti.1.80 boylarında ,sarı saçlı,lacivert denecek kadar koyu mavi gözlü,büyük gözleri ve büyük dudakları olan bir çocuktu.Çocuk da Viola gözlerini açtı diye korkmuştu.

Fairy Blood(Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin