Demir 25 yaşında uzun boylu esmer kirli sakallı bir gençtir. İstanbul'un Kadıköy ilçesinde hayatına devam etmektedir. Parayı çok seven Demir'in Maceraperest bir karakteri vardır. Sürekli bir şeylerle meşguldür. Demir hikayenin kötü karakteridir.
Altan 25 yaşında beyaz tenli mavi gözlü sarışın bir gençtir. Oda Demir gibi Kadıköy'de yaşamaktadır. Sakin bir Karakteri vardır. Gezmeyi sevmez ve oldukça tembeldir.
Aslı 23 yaşında esmer yeşil gözlü güzel bir kızdır. Altan'a aşıktır. Hikaye’nin yardımcı karakteridir.Demir çok zengindir ve kazandıkça hep fazlasını istemeye devam eder. Arkadaşı Altan ise Dar gelirli bir ailenin tek oğludur. Demir sürekli servetiyle Altan'ı ezmektedir. Oysa ki Altan gayet mütevazi bir kişidir. Altan'ın aşık olduğu bir kız vardır, ve kızda ona Aşıktır. Demir kıskançlıktan bu kızın ismini bir süre arar ve bulur. İsmi Aslı'dır. Demir Aslı'yı çay bahçesine çağırır ve onla sohbet etmeye başlar. amacı onu elde edip kaybeden olmadığını Altan'a göstermektir. Garson gelir çayları getirir. Demir Sert bir tavırla: bu çaylar soğuk hemen yenisi getir der. Aslı; biraz nazik ol der. Demir Aslı'ya: ben zenginim Altan fakir sen benimsin der ve Aslı Suyu Demir'in suratına atar. çok sinirlenen Demir masadan hızla kalkar ve uzaklaşır.
Demir bu olayların üzerine sinirli bir şekilde oturduğu bankta düşünmeye başlar. arkasında oturan 2 kişinin konuşmasına şahit olur. İki kişi aralarında Ankara'da bir saraydaki hazineden bahsetmektedir. Bunları duyan Demir Hızlı bir şekilde bank'tan kalkar ve otobüse biner. Heyecanlı bir şekilde eve varır. kendisine çay koyar ve sigarasını yakıp bankta otururken duyduklarını düşünür. Niyeti hazineyi bulup daha çok paraya sahip olmaktır ve parasıyla Aslıyı elde etmektir çünkü vazgeçmeyi sevmez. Sabah olur Demir uyanır üstünü giyer aklında sürekli o hazine vardır. Demir hazırlandıktan sonra ufak bir araştırma yapmak için dışarı çıkar. Kütüphaneye gitmeye karar verir. içeri girer ve Ankara'daki eski Sarayları araştırmaya başlar. Saat’ler geçer ve aradığı bilgiyi bulur çok yorulmuştur kütüphaneden çıkar ve otobüse binip eve gider. biraz dinlendikten sonra masaya oturur ve sigarasını yakar dün Kütüphanede bulduğu bilgilerin üzerinden geçer. Çok geçmeden Saray'ın yerini bulur ve Sabah yola çıkmak için beklemeye başlar.
Sabah olur ve yola tek çıkmak istemez. Altan'ı arar ve onu da bu konuda bilgilendirir. Altan Demir'in Kötü hedeflerinden habersiz kabul eder. ve sabah vakti yola çıkarlar. Demir iz bırakmamak için kendi arabasıyla yola çıkmaz ve otostopla gitmeye karar verirler. 2 saat geçtikten sonra kırmızı eski bir araba önlerinde durur. Arabadan inen 60 yaşlarında beyaz saçlı adam gençlere; ben sizi gideceğiniz yere götürürüm der ve Demir teşekkür eder. Arabaya binerler ve araba yavaş bir şekilde yoluna devam eder. Yarım saat geçtikten sonra Altan çenesini tutamaz ve planlarından bahsetmeye başlar. Konuşmaları duyan ihtiyar gençlere; definemi arıyorsunuz der evet diye cevap verirler. Demir altınlara ortak olmasın diye kafasında bir plan kurar. Demir ihtiyara şu ormanlık alanda mola verelim der ve İhtiyar Araba'yı durdurur. Araba'dan inen Demir yerde gördüğü odun parçasını alır. İhtiyar arkasını dönmüş ihtiyacını giderirken Demir odun parçasıyla kafasına vurur ve ihtiyar o darbede hayatını kaybeder. Demir hemen arabayı çalıştırır ve yola devam ederler. Bu olaydan sonra Altan'ında Demir ile ilgili düşünceleri değişmeye başlamıştır.
Aksiyon Sahnesi; Demir arabayla hızla ilerlemeye devam eder. İlerde polis çevirmesi vardır. Polis arabayı durdurur,Ehliyet ve ruhsat sorar ama Demir hiçbir şey demeden gaza basar,polisler peşine düşmüştür 2 km ilerde 2 yol ayrımından birine sapar ve polisleri atlatır.
Altan çok korkmuştur ve bu seyahatin biran önce bitmesini ister. Ankara’ya 10 km kala bir benzinlikte mola verirler. Demir benzin alırken Altan ise Tuvalete gider. 10 dakika sonra yola devam etmek üzere arabayı binerler Demir arabayı çalıştırır artık çok az kalmıştır. Ankara’ya ulaştıklarında Demir arabayı kenara çeker ve elindeki planlara bakar bir süre sonra arabaya biner ve Orman yoluna doğru ilerler.
Orman girişinde dururlar ve kimse görmesin diye havanın kararmasını beklemeye başlarlar. Hava kararır ve artık harekete geçme vaktidir. Demir elindeki el fenerini yakar ve Ormanın içine doğru ilerler. 2 saat sonra yolun yarısına geldiklerinde mola verirler. Demir elindeki Bıçakla avlanmaya çıkar. Yarım saat sonra geri döner ve elleri doludur.
Altan ateşi yakar ve balıkları pişirmeyi başlar. Piştikten sonra ateşin başında oturup yerler.1 saat sonra yola devam etmek üzere kalkarlar. Demir Saray’a yaklaştıkça beynindeki düşünceler onu kemirir durur. Çünkü altınları bulunca sadece kendisine kalmasını ister.
Saray’a yaklaştıkça tuhaf sesler gelmeye başlar. Demir bu seslere bir anlam veremez. Altan irkilmiştir. Demir’e ; bence geri dönelim der. Demir çok sinirlenir. yol boyunca Altan’ın mızmızlanmasından bıkmıştır. Demir Altan’a istersen sen geri dön ama ben devam edeceğim der. Altan geri dönmeye çekinir ve yola devam ederler.
Hava kararır ve Saray’a varırlar. Ellerindeki Fenerlerin pilinin bitmesine çok az kalmıştır. Demir kafasını çevirerek etrafı inceler. Kimse yoktur ve çok ıssızdır. Ormandan gelirken duydukları sesi tekrar işitmeye başlarlar. Demir içeri girmeye karar verir ama Altan aynı fikirde değildir. Demir artık çok sıkılmıştır. Zaten aklında hep Altan’ı saf dışı bırakmak vardı. Bir anlık öfkeyle Demir elindeki bıçağı çıkarır ve Altan’ın kalbine saplar. Altan hayatını kaybeder. Cesedini Ormanın içinde boş bir kuyuya atar. Artık Demir’e göre Aslı ile aralarında hiçbir engel kalmamıştır. Tek bir hedefi kalmıştır oda Saray’ın içindeki altınları bulmak.
Demir Saray’ın kapısından içeri girer. Her yer tuhaf resimlerle doludur. Üst kata çıkar ve ipucu aramaya başlar. Bir şey bulamayan Demir giriş katına iner ve orda ufak bir araştırma yapar. Hemen önünde bir dolap görür. Dolabı açar ve aniden içinden fare üstüne zıplar. Demir çok korkmuştur. Ayağa Kalkar ve oradan uzaklaşır.
Duvarda asılı olan resimler hareket edip ters döner. Tam o anda aynı sesi tekrar işitmeye başlar. Korksa bile hedefinden vazgeçmez sesi takip etmeye karar verir. Saray’ın en alt katına iner. Elindeki ışığın pili bitmek üzeredir. Bu katta hiçbir şey yoktur. Biraz daha ilerler ama elindeki ışık artık dayanamaz ve söner. Karanlıkta ıssız bir saray’da tek başına kalan demir çok korkmuştur. Bir adım atar ve karşısında bir kız belirir. Demir’e buradan gitmesini söyler. Yüzü kireç gibi bembeyaz olan Demir arkasını döner ve koşmaya başlar. Hemen üst kata çıkar ve kapıya doğru koşar. Ayağı takılır ve yere düşer. Ayağı burkulmuştur. Sekerek ilerlemeye devam eder. Kapıya doğru bir adım atar ve ucu sivri bir Demir tarafından Kolu çok derin kesilir. Olayın sıcaklığınla farkına varmaz ve kapıyı açıp Ormana doğru koşar.
Final Sahnesi; Demir Karanlıkta önünü göremez 50 metre ilerledikten sonra görmediği boş bir kuyuya doğru adım atar ve düşer. Düştüğünde kafası taşa çarpar ve bayılır. Sabah uyanır ve Kafasını çevirip nerde olduğuna bakar. Karşısında Öldürüp attığı Altan’ın cesedi vardır. Ellerini yüzüne koyarak ağlamaya başlar.
Tırmanmaya çalışsa da kurtulmayı başaramaz. Hava kararır ve gelen giden olmaz. Çok kan kaybetmiştir. Aç ve susuz bir şekilde kendinle baş başa bir gece geçirir. Sabah olur. Gözünü her şeyi elde etme çabası bürümüş Demir arkadaşını öldürüp attığı kuyuda Can verir.