Sabah
Cariyeler taşlığıHürrem taşlığa gelir ve eşyalarının taşındığını görür.
Hürrem : Neden benim odamdan eşya çıkıyor ?
Nigar kalfa : Valide sultanın emri.
Hürrem : Beni kovuyor mu saraydan ? Ben nereye gideceğim, hünkarın haberi var mı ? Beni yollamaz oğlu doğacak !
Nigar kalfa : Yahu bir sus hadise yaratma hemen, bir dinle anla sonra kız köpür. Valide sultan efendimiz sen rahat edesin diye daire hazırlatıyor. Hizmetinde cariyelerin de olacak doğumu rahat yapasın diye.
Hürrem : Ya, benim dairem mi olacak şu Mahidevran gibi ? Aynı mı olacağız ?
Nigar kalfa : Tövbe tövbe neyle mukayese ettin kendini.
Hürrem : Benim cariyelerim mi olacak, ben emir mi vereceğim ? Ayşe benim cariye olsun !
Nigar kalfa : Başka bir emrin Hürrem hatun ?
Hürrem : Seni istiyorum, bana bak koru beni öldürecek Mahidevran.
Valide sultanın dairesi
Mahidevran sultan gelir.
Mahidevran sultan : Muhteşem görünüyorsunuz validem ışığınız gözlerimi kamaştırdı.
Valide sultan : Hayırdır Mahidevran ? Pek mesutsun maşallah.
Mahidevran sultan : Nasıl mesut olmam ? Hünkarım sağ sağlim seferden zaferle döndü, evladım Mustafa'm iyi maşallah, validem siz başımızdasınız, şükür yüce Rabbimden daha başka ne isteyeyim !
Valide sultan : Güzel nihayet aklın başına gelmiş.
O sorada şehzade Mustafa ve Hatice sultan gelirler.
Şehzade Mustafa : Anne anne !
Mahidevran sultan : Mustafa'm aslan oğlum benim söyle ?
Şehzade Mustafa : Babamı görmeye gidelim.
Mahidevran sultan : Hünkarımızın çok büyük işleri var olmaz.
Şehzade Mustafa : Anne babam bana küs mü ?
Valide sultan : Ne demek o küs mü ? Çok ayıp.
Şehzade Mustafa : O zaman anneme küs, niye gelmiyor bizi görmeye ? Hep ben mi gideceğim ?
Saray koridoru
Sultan Süleyman ve İbrahim ağa has odadan çıkarlar.
İbrahim ağa : Hünkarım elçiler kuyrukta tebriklerini sunmak için huzura kabülünü beklerler.
Sultan Süleyman : Beklesinler pargalı ben de çok bekledim zafer için. Şimdi tadını çıkarmak istiyorum.
Arz odasının önü
Şehzade Mustafa koşarak Matrakçı Nasuh efendinin yanına gider.
Şehzade Mustafa : Matrakçı hadi oynayalım yeneceğim seni.
Matrakçı : Vay vay vay şehzadem gelmiş. Olmaz işim var bekle sonra oynarız söz.
Şehzade Mustafa : Ne yapıyorsun yazı mı yazıyorsun ? Hoca sana da mı ders verdi ?
Matrakçı : Bak ne çiziyorum, bak dikkatli bak.
Şehzade Mustafa : Baktım ne olacak ?
Matrakçı : Gel şimdi dur burada bak içeri, ne gördün ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhteşem Yüzyıl
Historical FictionTamamen Muhteşem Yüzyıl dizisinden uyarlanıp yazılmıştır.