Muhteşem Yüzyıl

-49-

Hatice sultanın sarayının bahçesi

Sadıka : Durun yaklaşmayın !

Hatice sultanın sarayı salonu

Leo : Aleks sen yaşa ben zaten öldüm. Affet beni seni çok sevdim... Hep sevdim...

Leo lokumu yer. Hürrem sultan ağlamaya başlar.

Bahçe

Sadıka : Sen benim canımı aşkımı aldın şimdi ben senin canını alacağım.

Sultan Süleyman Sadıka hatunu tek hamlede yere serer.

Sultan Süleyman : Sen kimsin be ! Söyle kim gönderdi seni ?!

Sadıka : Kral Layoş.

Sultan Süleyman : Layoş mu ?

Sadıka : Efendimiz gönderdi intikamım için.

İbrahim paşa koşarak gelir.

İbrahim paşa : Hünkarım iyi misiniz ?

Sultan Süleyman : Senin cariyen beni öldürmeye teşebbüs etti !

Salon

Leo can çekişerek ölür Hürrem sultan sessizce ağlamaya başlar. Ve kapıyı açar.

Nigar kalfa : Sultanım çok şükür.

Hürrem sultan : İbrahim nerede ?

Nigar kalfa : Bahçeye hünkarımızın yanına çıktı.

Leo'yu fark eder. Hürrem sultan gider.

Nigar kalfa : Leo !

Bahçe

İbrahim paşa : Demek Layoş yolladı seni.

Sadıka : Evet korkun efendimizden Sultan Süleyman öleceksin !

İbrahim paşa tokat atar.

Hürrem sultan : Hünkarım ?

Sultan Süleyman : Bu hatun başından beri beni öldürmek için buradaymış.

Hürrem sultan bayılacak gibi olur.

Sultan Süleyman : Hürrem ?

Hürrem sultan : İbrahim paşa mı yaptırmış, senin canını alması için Sadıka'yı mı tutturmuş bu sarayda ?

Sultan Süleyman : Gel Hürrem otur şöyle.

İbrahim paşa : Atın bu haini zindana.

Sadıka : Durun bırakın beni. Öleceksin ! Hepiniz öleceksiniz !

Sadıka götürülür.

Sultan Süleyman : İyi değilsin sen aklın başından gitmiş senin.

Hürrem sultan : İyiyim hünkarım aklım başımda benim.

Sultan Süleyman : İbrahim paşaya ne söyledin sen öyle ?

Hürrem sultan : Hünkarım İbrahim paşa ne yaptı biliyor musunuz ?

Hatice sultan gelir o sırada.

Hatice sultan : Hünkarım, Hürrem ? Paşam ne oluyor burada lütfen söyler misiniz ?