Hürrem Sultan'ın dairesi
Hürrem sultan Gülnihal'e su verir.
Hürrem sultan : Sen benim en yakınım değil misin ? Bana yapılan bu hainliği kim yapmışsa bana bulup çıkaracaksın.
Gülnihal : Hürrem ben ne yaparım bilmiyorum çok kötüyüm, beni öldürüyordun.
Hürrem sultan : O hatun kimse sen bana bulup önüme getireceksin. Yoksa seni sürgün ederim bu saraydan anladın mı ? Köle olarak satarlar, belki de denize atarlar.
İbrahim ağanın dairesi
Sultan Süleyman : Erkenden çökmüşsün haritanın başına, dün ben de aynı böyleydim.
İbrahim ağa : Uyku tutmadı hünkarım rüyamda bile Rodos kalesini görüyorum. Üstümüze kızgın yağ döküyorlar.
Sultan Süleyman : Ben patlattığımız surları, kaleyi ve sancağımızı çekişimizi görüyorum. Ne o gelen mektup mu korkuttu seni ?
İbrahim ağa : Yok korkmadım ama mektubu yazan üstat korkmuş belli. Cevap yazacak mısınız ?
Sultan Süleyman : Yazacağım Pargalı kılıcımla çok güzel bir mektup yazacağım. Konuştun mu matrakçıyla ?
İbrahim ağa : Konuştum elbet anlattım ne istediğimizi. İki güne hazırlığını tamamlayıp çıkacak yola. Getireceği çizimler bu harita gibi işimize yarayacaktır.
Sultan Süleyman : Âla.
İbrahim ağa : Lala Kasım paşa emekliye ayrılmış Rodos arifesinde keşke gitmeseydi.
Sultan Süleyman : Ben istedim.
İbrahim ağa : Öyle mi neden ?
Sultan Süleyman : Canım öyle istedi Pargalı.
Cariyeler taşlığının önü
Gülnihal taşlığın önüne gelir ve Nigar kalfayı çağırır.
Gülnihal : Nigar kalfa, Hürrem beni öldürecek.
Nigar kalfa : İtiraf mı ettin yoksa ?
Gülnihal : Nasıl söylerim !
Nigar kalfa : Seni korkutmak için öyle söylemiştir.
Gülnihal : O kadını bul getir yoksa seni sürgüne yollarım dedi. Ne olur o beni öldürmeden siz gönderin beni bu saraydan. Vallahi yapacak acımayacak !
İbrahim ağanın odası
Sultan Süleyman : Trakya'dan Mustafa paşayı çağırın Gelibolu'dan Piri Reis'i de alsın yanına öyle gelsin. Ne haritası varsa toplayıp getir.
İbrahim ağa : Tahminen bahar ayına biter hazırlığımız. Haliç dershanesi kar yağmur demeden çalışıyor, Gelibolu'daki tersane kırk kadırga hazırlıyor. Rodos şövalyesi ne yapıyor acaba ?
Sultan Süleyman : Ne yapacak korkudan kapı kapı dolaşıp yardım dileniyordur.
Hürrem Sultan'ın dairesi
Hürrem sultan : Kimmiş öğrendin mi ?
Gülnihal : Öğrenemedim kimse bilmiyor.
Hürrem sultan : Ayşe'ye sordun mu ? O baykuş gibidir herşeyi görür. Biliyordur git onunla konuş.
Gülnihal : Hürrem yeter ama bırak artık. Bak oğlun var, sevdiğin var, altınların, elmasların var. Sultanım diyor hünkar sana, samur kürkün var.
Hürrem sultan : Evet var ama yetmez sultan sadece benim olmalı başka kadın denek Mahidevran olmak demek. Ben Mahidevran olmam anladın mı ! Hadi hazırlan gidiyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhteşem Yüzyıl
Historical FictionTamamen Muhteşem Yüzyıl dizisinden uyarlanıp yazılmıştır.