"Su kalk hadi okuluna geç kalıyorsun"Şuan başımda hayvan gibi bağıran abim Savaş Yılmaz. Ben kim miyim? Hemen kendimden kısaca bahsedeyim. 25 yaşındayım ve mimarım. Annem babam sağ ama abimle yaşıyorum onlar genellikle Almanya'da kalıyorlar. Abim 30 yaşında ben hariç herkese birazcık serttir. Tamam birazcık değil baya serttir. O da mimarlık bölümünü okudu ve şuan babamın bize bıraktığı şirketin başında ayrıca ailemizin haberi olmasada yeraltının da sahibi nam-ı diğer Kesici. Tanıtımı kesmem lazım yataktan kalkıp hazırlanmazsam abim beni kesecek. Rutin işlerimi halledip aşağıya indim.
"Günaydın"
"Günay- Bu kılık ne lan böyle!"
Off yine başladık ne var etek giydiysem klasik türk erkeği hepsi geri kafalı!
"Of abii lütfen yine kavga etmeyelim hep kazanan taraf kim belli oluyor zaten" deyip ayakkabılarımı giymeye başladım.
"Su git düzgün bişeyler giy okul çıkışı kafese geleceksin!"
"Neden ki?"
"Ayaz sana yakın dövüş öğretecek"
"Ne Ayaz mı?!"
Aman tanrım olamaz olamaz! Ayaz abimin arkadaşı onu her görüşümde elim ayağıma dolanıyor ve saçmalamaya başlıyorum. Hatta bir keresinde abim, Ayaz ve diğer arkadaşları cafede oturuyorlardı benide çağırmışlardı Ayaz'ı gördüğümde kendimden geçmiştim bir anda yere düşüp başımın acısıyla kendime gelmiştim meğerse cam kapı kapalıymış kapının baya içinden geçmiştim alnıma dört dikiş atılmıştı.
"Evet Ayaz hayırdır?!"
"Bir şey yok abi dur ben yanıma spor kıyafetlerimi alayım" deyip odama çıktım dolabımdan sporcu taytımla üstümü alıp çantama attım aşağıya indiğimde abim kaşlarını çatmış bir şeyler düşünüyordu. Beni farkettiğinde
"Ayaz dediğimde niye bu kadar şaşırdın?!"
"Niye şaşırayım abicim hadi benim çıkmam lazım geç kaldım" deyip kapıdan tam çıkacağım zaman
"Prenses abini öpmek yok mu?"
Ahhh.. Size söylemiştim Ayaz deyince saçma sapan davranıyorum ben abimi öpmeden hiç bi yere gitmem ki hatta uyumam bile.
"Özür dilerim yakışıklım gel buraya"
🔥Akşam🔥
Sonunda okuldan çıkıp kafese gelmiştim. Arabamı park edip mekana girdim bütün korumalar beni gördüğünde ayağa kalkıp başlarıyla selam veriyorlardı nezaketen bende onlara gülümseyerek başımla selam verip yürüdüm. Abimin özel odasına girip giyindim. Kapıyı açmamla karşımda Ayaz'ı gördüm. Duvara yaslanmış yüzünden belliydiki bir şeye çok sinirlenmişti. Ne olduğunu tam soracakken birden bana bağırmaya başladı.
"Bir daha ona buna gülmeyeceksin!"
Bağırmasıyla sıçrayıp geriye doğru adım attım. Bağırması çok gücüme gitmişti gözlerim dolmaya başladı, ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sesleri duymuş olacak ki abim hızlıca geldi.
"Ne oluyo oğlum ne bağırıyon. Su n'oluyo niye bağırdı sana!"
"Ben bilmiyorum" dediğimde Ayaz hızlıca dışarıya çıktı.
"Dur şimdi anlarız!" Deyip abimde Ayaz'ın arkasından gitti. Bende peşlerinden koşarken yere kapaklandım bir koruma gelip beni kaldırmaya çalıştı ama kalkamadım sanırım ayağımı burkmuştum beş dakika kadar yerde kalınca izin isteyip beni kucakladı tam koltuğa oturtacaktı ki Ayaz'la abimin seslerini duydum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERALTI
Aksiyon"Ne işin vardı o herifle?!" "Sana ne Ayaz sana ne, sana hesap mı vereceğim?!" "Evet vereceksin!" Verecekmişim gıcık kendini ne zannediyor ki? Tek yaptığı bağırıp çağırsın ortalığı yıksın! "Nedenmiş o!" "Çok mu merak ediyorsun?!" "Evet!" "Öyle mi?!" ...