Bölüm 15

889 27 4
                                    

Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım. Yanımda abimi görmemle

"Abi noldu bana?"

"Bayılmışsın güzelim kendini nasıl hissediyorsun?"

"İyiyim bir şeyim yok"

Dememle kapı çalmıştı içeriye çiçekçi girmişti. Adam bana bakarak

"Su Yılmaz?"

"Evet benim"

"Bu çiçekler size"

"Kimden?"

"Gönderici ismi yok efendim. Şuraya bir imza alayım"

Dediğinde abim benim yerime imza atıp adam odadan çıkmıştı. Abim çiçeğin üstünde ki notu alıp okuduğunda çatık olan kaşları daha da çatılmıştı. Ayaz mı yollamıştı ki ? Neden yollasın ki en son git dememiş miydim?! Diye düşünürken içeriye Ayaz girmişti. Gözlerimiz buluşunca hemen gülümsedim gitmemişti bırakmamıştı beni.

"Ayaz... Gitmedin"

"Nasıl gideyim Su? Seni asla bırakamam. Nasılsın iyi misin?"

"Şimdi daha da iyiyim"

Dememle birbirimize sımsıkı sarılmıştık. Ayaz'ın dikkatini masanın üstündeki çiçek çekmişti. Kaşlarını çatıp kafasıyla çiçeği işaret ederek

"Hayırdır?!"

"Bende sen yolladın zannettim"

Dememle abim çiçekte ki notu Ayaz'a uzatmıştı. Artık ne yazıyorsa onunda kaşları daha da çatılıp eli yumruk olmuştu. Abimde Ayaz'a dönüp

"Bul onu Ayaz!"

Demesiyle Ayaz alnımdan öperek hiçbir şey demeden hızlı adımlarla odadan çıkmıştı. Korku dolu gözlerle abime bakarak

"Abi ne oluyor?"

"Yok bir şey prensesim birazdan çıkacağız hazırlan"

"Tamam"

Deyip yataktan kalkıp hazırlanmaya başladım. Kısa süre sonra evdeydik. Çiçekleri yollayan kimdi ki acaba Mert veya kardeşi olamazdı artık heralde eğer dokuz canlı değilse o olamazdı. Düşüncelerimi bölen abimin bağırışıydı.

"Bu akşam kafeste teke tek hesaplaşacağız Naim senin derdin benimle!"

Deyip telefonu kapatmıştı sinirine hakim olamayıp telefonu duvara fırlatmıştı. Üstündeki ceketini hışımla çıkartıp yere atıp bana dönmüştü tam ağzımı açacaktım ki

"Sonra güzelim benim hemen hazırlanıp çıkmam lazım!"

Deyip odasına çıkmıştı bende yerdeki ceketini alırken cebinden bir kağıt düşmüştü bu çiçekteki nottu

"Mezarına dikilecek çiçeklere say NEDİM KORKMAZ"

Buda kimdi şimdi mezarına derken beni öldürmekle mi tehdit ediyordu iyide neden? Ahh yine başıma bir ağrı girmişti bu son zamanlarda çok olmaya başlamıştı sanırım stresle alakalıydı evde yalnız kaldığım için birazcık korkmuştum sahi Bengü nerelerdeydi onu aramak için odamdan telefonu almaya çıkacağım zaman abim odasından hazırlanmış bir şekilde çıkmıştı

"Abi Bengü nerde?"

"O teyzesiyle buluşmaya gitti bugün onlarda kalacakmış yarın gelecek"

"Tamam o zaman ben Lina'yı çağırayım"

"İyi olur prensesim"

Deyip alnımdan öpüp evden çıkmıştı. Telefonunu alıp aşağıya indim dolaptan bir tane bira alıp bahçedeki hamağıma oturdum. Hemen Lina'ya bize gelmesi için kısa ve net bir şekilde emri vaki içerikli bir mesaj attım. Kısa süre sonra kapı çaldı tabikide gelen Lina'ydı. Selamlaştıktan sonra ona da hemen dolaptan bira alıp bahçeye geçmiştik. Bir kaç bira sonrasında Lina tam istediğim kıvamdaydı artık rahatça konuşabilirdi.

"Lina sen aşık mısın?"

Konuya dan diye girmiştim büyük bir şokla bana bakıyordu

"Ne aşkı Su sa-saçmalama aa aşk diyor ya adam mı var aşık olayım hayır yani ayrıca aşık olsam be-..."

"Sen aşık mı oldun Lina?"

Bunu diyen abimdi ne ara gelmişti bir anda irkilmiştim korktuğumu anladığı an alnımdan öpüp

"Korkma prensesim benim"

Ya ama daha ben Lina'dan laf alamadım ki ya neden erken gelmişti saate baktığıma oha! Gece 3tü ne ara bu kadar oturup içmiştik. Lina'ya baktığımda abime yaşlı gözlerle bakıyordu yoksa? Ohaa !! Tabi ya nasıl anlamadım Lina abimi seviyordu! Ah be güzel arkadaşım o yüzden bu kadar üzgündü! Onun abime bakışlarını gördükçe dahada duygusallaşmıştım. Abim ayağa kalkıp

"Ben yatıyorum sizde bırakın bu boş muhabbeti geç oldu yatın"

"Tamam abicim kalkıyoruz"

Dediğimde saçlarımdan öpmüştü. Lina hala aynı şekilde abime bakıyordu abimde Lina'ya bakıp

"Gel buraya kıskanma minik fare"

Deyip alnından öpmüştü. Lina büyük bir şokla abime bakıyordu sanırım kalp krizi falan geçirecekti boş boş bakıp alnını tutuyordu daha fazla dayanamayıp kahkaha atmaya başlamıştım abim ne olduğunu anlamadan kalkıp gitmişti. Lina'yı kaldırıp koluna girdim merdivenleri çıkarken

"Ah benim saf arkadaşım. Yoksa gelinim mi demeliyim"

Demiştim ama algısı kapanmıştı sanırım hala salak salak alnını tutuyordu onu uyuyacağı odaya sokup bende kendi odama girdim yatağıma girip telefonumu elime almıştım aldığım gibi mesaj gelmişti

Ayaz : ne yapıyorsun?

Su: Uyuyacağım sen?

Ayaz: Bende uyuyacağım şimdi ben şey demek için yazmıştım

Ya bir seni seviyorum demek bu kadar mı zordu çıldırıcam

Su: ne demek için?

Ayaz: neyse boşver iyi geceler

Neyse boşver mi ulen Ayaz sen şimdi naneyi yemedin mi? Seni öyle bir pişman edicemki sürüm sürüm sürüneceksin!

🔥🔥🔥

YERALTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin