*Savaş*Tam üç gündür kardeşim o şerefsizin elindeydi. Bulduğumda hemen değil yavaş yavaş öldürecektim. Ayaz'ın sesini duymamla düşüncelerimden kurtulmuştum. Duvara yumruk atarak
"Benim yüzümden!"
"Senin yüzünden değil kendini suçlamayı bırak"
"Benim yüzümden Savaş benim yüzümden! Onu koruyamadım anca bir beceriksiz gibi vuruldum! Onu koruyamadım!"
Diye bağırdığında dikiş yerini tutup tam yere düşecekken koşup omzuma almıştım.
"Yeter artık gel şu koltuğa otur daha yeni ameliyat oldun!"
"Su'yu bulmadan rahat yok bana Savaş!"
Demişti. Bakışlarını arkamda kalan kapıya yöneltti. Adamlarımdan birinin sesini duyduğumda adama döndüm.
"Haber var mı?!"
"Evet efendim. Su Hanım'ı bulduk, İzmir dışında küçük bir kulübedeymiş."
"Adamları hazırla hemen yola çıkıyoruz!"
Kısa süre sonra söylenen yere gelmiştik.Karşımda iki tane kulübe vardı. Adamlarıma dönüp
"Hangisi?!"
"Onu tam bilmiyoruz efendim"
Bu işte bir terslik vardı. Benim tanıdığım Mert bu kadar kolay yakalanmazdı. Soldaki kulübeden Su'yun bağırışını duymuştum. Ayaz hızlı adımlarla kulübeye yürürken onu durdurdum.
"Tuzak olabilir iyi düşünmeleyiz"
"Daha neyi düşüncez Savaş?!"
"Ölümüz Su'yun ne işine yarayacak Ayaz!"
"Evet işe yaramaz ama söyle bana başka yapabileceğimiz bir şey var mı Savaş ? Sen diğer eve gir ben girerim bu eve"
Dedi. İkimizde şu an kulübelerin karşısında duruyorduk. Birbirimize bakıp silahlarımızı elimize alıp kulübelere koşturmaya başladık. Ben kapının önüne geldiğim an büyük bir sesle yere yığılmıştım. Yavaş yavaş kendime geldiğimde direkt ayağa kalktım yan kulübe şuan yanıyordu Ayaz'ın çıktığını gördüm direkt yanına koşup
"Ayaz iyi misin kardeşim?"
"İyiyim yok bir şeyim"
Demesiyle telefonum çalmıştı yabancı numaraydı.
"Başın sağ olsun Savaş kardeşinin ölümünü görmek nasıl bir duyguymuş?"
"Hadi len ordan o evde Su falan yoktu!"
"Sen öyle zannet yangını söndürde cesetini gör"
Deyip kahkaha atıp telefonu kapatmıştı. Aniden arabanın bagajına doğru koşarak yangın tüpünü aldım. Aynı şeyi adamlarımda yapmaya başladı zor bela sonunda yangını söndürmüştük içeriye korkuyla girdiğimde dediği doğruydu ceset vardı ama tanınamayacak kadar yanmıştı. Dizlerimin üstüne kendimi atıp karşımdaki cesede bakıyordum. İçeriye Ayaz girdiğinde bağırmaya başladı ağlıyordu sağ sola saldırıyordu resmen sinir krizi geçiriyordu.Ayağa kalkıp Ayaz'ın omzuna elimi koyduğumda bana bakıp
"Sa-Savaş biz şimdi onsuz ne yapıcaz?"
"Pes etmemeliyiz kardeşim kalk. Saçma sapan şeyler düşünme bu benim kardeşim değil"
"O değildir deme"
"Değildir tabi"
Deyip uzattığım elimden destek alarak ayağa kalktı. Korumalardan biri yanıma koşturarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERALTI
Action"Ne işin vardı o herifle?!" "Sana ne Ayaz sana ne, sana hesap mı vereceğim?!" "Evet vereceksin!" Verecekmişim gıcık kendini ne zannediyor ki? Tek yaptığı bağırıp çağırsın ortalığı yıksın! "Nedenmiş o!" "Çok mu merak ediyorsun?!" "Evet!" "Öyle mi?!" ...