üç

481 58 6
                                    

"Ne yaptım dedin sen?" Yukhei bu desibeli beklemediğinden kulaklarını kapattı anında. 'Dersine iyi çalışıyor' diye de geçirdi içinden. Jaemin şanla falan ilgileniyordu da. Bilirsiniz, sesi iyi kullanma vesaire.

"Jungwoo ile olan tanışma fırsatını kıçıyla itmiş." Korku dolu gözleri bu sefer hızla Jeno'yu buldu. Sen kimin tarafındasın der gibiydi. Evet, burada iki kişi tarafından her türlü şiddete maruz kalıyordu. Fakat boş verin, Yukhei salağın teki, hah, kimin umurunda ki...

"Beni anlamıyorsunuz..." Minderlerden birinin üzerine çöktü. Suratını biraz daha üzgün bir hale sokarak başladı konuşmaya. "Tamam kabul, Rose'dan etkilenmiştim ama bu onun Jungwoo—yani bir erkek olduğunu öğrenmeden önceydi. Şimdi ise bunu kabullenemiyorum. Erkek gibi gelmiyor. Bir fotoğrafını görsem her şey düzelecek gibi."

"Erkek olduğunu somut olarak gördüğünde etki son bulacak yani?" Parıldayan gözleri hemencecik Jaemin'i buldu. Bu kadar çabuk anlayabileceklerini düşünmemişti açıkçası. Yine kızıp dalga geçerler sanıyordu. Fakat bu sefer ikisi de ciddi bir bakış takınmışlardı. Kısa bir an birbirlerine bakıp tekrar Yukhei'ye döndüler ve Jeno "Öyleyse sana yardım edeceğiz." dedi.

"Ama nasıl..." diye geveledi Yukhei.

Jaemin sırıtıp "Sen bize bırak." dediğinde içi pek huzurlu değildi aslında. Ama boş verdi. İpleri bu ikisinin eline bıraktı. "Size güveniyorum çocuklar..."

FLEMMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin