~ Bölüm 5 ~

184 8 0
                                    

*Bu yayınlayabileceğimiz son bölüm. Umuyorum ki okuyanlarınız ön okumamızdan keyif almışlar ve kitap açısından açıklayıcı bulmuşlardır. Hepinizin okuyan gözlerine sağlık. :) Sevgiler, kocaman öpücükler. :-*  İstanbul okurlarını TÜYAP Kitap Fuarına, Dokuz Yayınlar Standına beklerim. :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Koca birer çizik atmak istediğin anların vardır. O anlarda bırak, yüksek topukların sana yardım etsin.

Bölüm 5

Arı kovanını andıran devasa bir alan, işçi arılar misali çalışan insanlar ve kraliçe arı tavırlarıyla süzülen bir kadın...

Neşe, nasıl olup da bu kovan içerisindeki bir işçi arı olmuştu, aklı almıyordu. Etrafını inceleyen bakışları, yaşadığı şaşkınlıkla ardına kadar açılmıştı. Plazanın stüdyolar için ayrılmış katlarından birindeydiler. Bulundukları kısımda kıyafetler, makyaj masaları, yerden duvara kadar olan ayakkabılıklar ve içlerinde ayakkabılar, soyunma kabinleri, çalışma sırasında iç bastırmak amacıyla konulmuş ufak atıştırmalıkların olduğu bir kısım ki ufak demek hakaret sayılabilirdi ve her alanda sadece bu kısımlar için çalışan insanlar bulunuyordu. Oldukça kalabalık bir ekip mevzu bahisti aslında.

Bir an için Neşe, bakışlarını atıştırmalıkların olduğu yerden ayıramadı. Öğle arası iştahı pek yerinde olmayınca şu an midesi beyniyle bir çalışıp dikkatini o yönde toparlıyordu ama onları göz ardı ederek stüdyo kapısından ilk girdiklerinde asıl dikkat çeken yere odaklandı. Spot ışıklarının altındaki kadın, objektif arkasındaki profesyonel fotoğrafçının direktifleri doğrultusunda türlü türlü pozlar veriyordu. Arka planda kalabalık bir ekip varken kamera karşısında sadece bir insan olması... Acaba burada çalışanlarla kamera önündeki kadının aldığı ücret arasında kıyaslama yapmaya kalksa arada ne kadar bir uçurum ortaya çıkardı? Bunu düşünmeye başladığı esnada adil olmayacağını düşünerek anında vazgeçti ve poz veren kadına odaklandı tekrar. Aslında Türkiye'nin ünlü mankenlerinden olan Rüya Soysal'ı tam karşısında görmesi çok garipti. Televizyonda izlediği kadın bir anda devleşerek karşısına geçmişti. Gerçi artık bu duruma alışması gerekiyordu. Bu ilk olsa da son olmayacaktı. Kadını izlemeye devam etti bir süre daha. Ara ara birkaç kişi kadının yanına giderek makyajını tazeliyordu. Kim bilir o tazelemelerle kaçıncı katı olmuştu makyajının?

Televizyonda göründüğünün aksine çok daha zayıf ve sıkı bir vücudu olduğu aşikârdı. Bu inanılmazdı. Acaba nasıl ayakta duruyor diye düşünmeden edemedi ve kendi fazlalıklarını es geçerek kadını incelemeye devam etti. Giydiği yeşil üzerine mor desenli elbisenin etekleri, vantilatör yüzünden uçuşurken bacaklarının da ne kadar ince ve uzun olduğunu görmesiyle dehşete kapıldı. Hiçbir zaman böyle bir bacak boyu ve şekline sahip olamayacağını sindirmeye çalıştı. Kadının uzun boyuna rağmen üzerinde durduğu yüksek topuklularıyla bu manzaraya sebep olanın neyi amaçladığını anlamaya çalıştı Neşe. Kadın fezaya yükseliyor gibiydi. Bu kadının standart ölçüleri kesinlikle bir Türk kadınının kum saati denen vücut yapısına uymuyordu. Kadın beline inen röfleli saçlarını savurup objektife bakarken yüzü tam anlamıyla ortaya çıkmıştı. Tüm inceliğine rağmen güzel bir kadındı Rüya Soysal ama vücuduna bakmak, bazı kadınları komplekse sokabilirdi.

Dans Et Benimle! <3 RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin