a

877 72 17
                                    

"Mark Lee!"

Sınıftan içeriye adını haykırarak girdiğimde tüm sınıf bakışlarını bana yöneltmişti. Şaşkınca gözlerini belertmiş Mark'a yöneldim.

"Seninle bir şey konuşmam gerekiyor."

Yanında oturan Yukhei kalkıp Mark'a yol verdiğinde Mark hâlâ şaşkındı. Birkaç saniye duraksadıktan sonra Yukhei onun sırtını patpatladı

"Hadisene oğlum, bekliyor kız!"

Hızlıca ayaklandı ve karşıma geçti

"Tamam, biraz ani olduğu için şey edemedim."

"Şey, burda tüm sınıfın gözleri üzerimizde..."

"Kantine gidelim, hem kahve içeriz hava soğuk falan."

Gülümseyerek kafamla onayladım kantine ilerlemeye başladık. Neredeyse boş olan kantine girdik, Mark ısrarlarıma rağmen bana kahve ısmarlamıştı ve karşılıklı masalardan birine oturmuştuk. Küçük kaşıkla oynamaya başladım.

"Biraz kabaca çağırdım ama inan bana bu sıralar düşünme yetimi kaybettim."

Kaşlarını kaldırıp kahvesinden bir yudum adı.

"Ne oldu ki, yardım edebileceğim bir şey var mı?"

"Ben de bu yüzden seninle konuşacaktım."

Telefonumu çıkarttım ve bilinmeyen numaradan gelen mesajı ona gösterdim. Mark saymayı unuttuğumuncu kez şaşkın bakışlarına beni maruz bıraktı

"Yani bilinmeyenin ben olduğumu mu düşünüyorsun?"

Kahkaha atıp omzuna hafifçe vurdum

"Hayır tabii ki şaşkın, seninle bir diyalogumuz yok ki. Yani daha doğrusu bir geçmişimiz yok. Bilinmeyen senin adını verdiyse ya ucundan seninle alakalıdır ya da tanıdığın biridir. Bu yüzden seninle konuşmak istedim."

Kafasıyla onayladı

"Anladım, hafızamı yoklamama izin ver lütfen."

İşaret parmaklarını alnına koyup düşünmeye başladığında ciddi yüz ifadesine gülerek kahvemden yudum aldım.

"Bizim tayfadan birisiyle sevgili olmadın, ki zaten Lucasla ben haricinde kimseyle çıkamazsın çünkü yaşınız uymaz."

Aydınlatarak iki elini de masaya vurdu

"Taeyong hyung!"

Tam kahvemden yudum alırken duyduğum isimle kahveyi geri püskürtmüş ve öksürük krizine girmiştim.

"Taeyong mu? İyi de o benden nefret ediyor."

"Tüm erkekleri elden geçiren biri değilsin noona, bu okulda benim bildiğim bir tek Taeyong hyungla çıktın."

Haklıydı fakat onca şeyden sonra bana yazacak yüze sahip olduğunu düşünmüyordum.

"Taeyong hyungsa ne yapacaksın?"

Püskürttüğüm kahveyi silerken alayla güldüm

"Sövmediğim akrabası kalmadığından emin olacağım."

When You're Ready |Lee Taeyong|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin