d

829 58 3
                                    

Sumin

Gözlerimi saçlarım arasında dolaşan parmaklar sayesinde açmıştım. Kıpırdandığımda parmaklar hızlıca saçımdan çekildi. Sırtımdaki ağrıyla sandalyeden doğruldum ve karşımda uyuma taklidi yapan Taeyong'a burukça gülümsedim. Her birlikte uyuduğumuzda bunu yapardı. Tabii şimdi birlikte uyumuyorduk.

Yumuşacık görünen gri saçlarına baktım ve gözlerine düşen tutamları ittirerek yüzüne yaklaştım.

"Artık bu numarayı yemiyorum haberin olsun."

Gözlerini şaşkınlıkla açtı

"Yakalandım mı?"

Kafamla onayladım

"Yakalandın."

Küçük bir çocuk gibi gülümsediğinde kalbim yine teklemişti

"Tüh oysa ki yakalanmam sanıyordum."

Sandalyeme geri oturdum

"İyi misin?"

Işıltılı gözlerini bana dikti ve saçımı kulağımın arkasına aldı

"Sen burdasın ya, iyi olmamak gibi bir seçeneğim yok ki."

Gözlerim dolduğunda bakışlarımı ondan kaçırdım.

"Hayır bu sefer ucuz sözlerine kanmayacağım."

"Yani hâlâ şansım var?"

Alayla güldüm ve ona döndüm

"Sana bu kadar kaba davranmama rağmen nasıl hâlâ bu kadar umutlusun?"

Kolundaki serumu düzeltti ve konuşmaya başladı

"Çünkü seni tanıyorum ve kendi hatalarımın da farkındayım. İkimiz de çok saçma şeyler yaptık ve bence yeterince bedelini ödedik."

Hafifçe gülerek hastane odasını gösterdi

"Yani şu an burda yatıyor olduğuma göre bedelini ödemişimdir."

Derin bir iç çektim ve akmak üzere olan göz yaşlarımı engelledim.

"Ne yapacağımı bilmiyorum gerçekten..."

Elimi soğumuş bir el tuttuğunda kafamı ona çevirdim.

"Yeniden başlasak olmaz mı? İkimiz de çok yıprandık, yıpranmamışız gibi yeniden her şeyin daha iyi olacağı bir sayfa açsak?"

"Ellerin üşümüş..."

Konuyu değiştirmeme güldüğünde serum olmayan elini iki elim arasına aldım ve ısıtmaya başladım.

"Sen gittiğinden beri kalbim de üşüyor Sumin, onu da ısıtacak mısın?"

When You're Ready |Lee Taeyong|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin