Gravity Falls Gizemli Kuzen

Yeni Bir Boyut

Ben: hadi ama Bill
Bill: ah olmaz hadi gidelim burası çok sıkıcı ayrıca kendine Robbie' yi mi uygun gördün?
Bill küçük bir kahkağa attı.
Ben: hiç değilse dünyayı ele geçirmeye çalışmadı.... ya da amcalarımı  ve kuzenlerimi öldürmeye.
Bill: *sağ elini kalbinin üzerine koyar.* kalbimi kırıyorsunuz genç bayan.
"Var mıydı ki?" Deyip sinirini bozabilirdim ama yapmayacağım.
Ben: ben sadece doğruları söyledim.
Bill: olabilir ama bu senin benim eşim olamayacağın anlamına gelmez.
Ben: evlenmeyi düşündüğümü kim söyledi sana.
Bill: eh hadi birini bulamasan neyse ama artık ben varım.
Ben: *gözlerini devirir.* yaaaa tabi ne demezsin.
Bill: görürsün eninde sonunda benimle birlikte olacaksın.
Bill elimi tuttu ve bir boyut kapısı açtı. Birlikte boyut kapısının içine girdik itiraz etmek istemiştim ama edememiştim. Geldiğimiz yer biraz farklıydı çimenlerin rengi soluk, ağaçlarda hiç yaprak yok, gölün rengi rezalet ve içinden korkunç balık olduğunu var saydığım şeyler fırlayıp tekrar gölün içine düşüyorlar, gökyüzünde gri bulutlar var ve hafif yamur çiseliyor. Tüylerim diken diken olmuştu. Yavaş yavaş Bill'e sokuldum.
Bill: *kolunu Sadness' ın omzuna atar.* hoş bir mekân.
Ben: şu gölün içindeki balık benzeri tuhaf canlılar ne? 
Bill: balık ama bu boyutta farklı görünüyorlar.
Ben: peki neden su yoğun bir şekilde kan kokuyor?
Bill: farklı boyut farklı yaşam.
Ben: rahatsız oldum.
Bill: hadi gel kendi hallerimizi bulalım.
Ben: yada farklı bir boyuta geçelim.
Bill: merak etme ben yanındayken kimse sana dokunmaya cürret edemez.
Bill'e tereddütle baktım ve ilerlemeye başladık. Esrarengiz Kulübeye vardığımız zaman Bill'in omzundaki elini tuttum ve biraz daha hızlandım. Kapıyı açıp içeriye girdiğim zaman üzerime biri atladı ve beni sıkı sıkı sardı.
Ben: öl-ölüyorum!
Beni saran kişi beni bıraktı. Benden biraz uzaklaşınca onun zaten Bill olduğunu anladım.
2. Bill: özür dilerim.
Ben: *gözlerini kısar.* evet dilemelisin.
2.Bill: ama seni çok özledim.
Ben: ben bu boyuta ait değilim.
2. Bill: biliyorum bu boyutta sen bir şeytansın.
Ben: wow wohow bu baya iyiymiş.
2. Bill: şimdi sana sarılmaya devam edebilir miyim?
2. Bill kollarını iki yana açtı ve bana doğru yaklaştı.
Bill: *2. Bill'i bitirir.* sapık gibi kız arkadaşıma sarılıp durma! Her ne kadar ben olsan bile.
Ben: eeee ben nerdeyim
2. Bill: *yere doğru baktı.* keşke bilseydim. İlk karşılaştığımız zaman her şey çok güzeldi.
Ben: yazık olmuş.... *Bill'in kulağına doğru parmak uçlarına kalkar, Bill de durumu fark edip biraz eğilir ve fısıldar.* Bu bizim tamir edebileceğimizden fazla yıkık hadi gidelim.
Bill: buna izin veremem!