BÖLÜM 3

295 164 61
                                    

Kucağımda kahvaltı malzemeleriyle bahçeye adımımı attığım dakikada üvey babam sanki beni ilk görmüş gibi bakakaldı. Ardından, "Ooo benim güzel kızım da gelmiş." bir üvey babanın kendi öz kızı olmamasına rağmen bu kadar iltifat etmesi insanı ister istemez mutlu ediyordu. Bende bu söze tebessüm ile karşılık verdim.

Hazır babam da buradayken daha önce annemin izin vermediği okuldan bahsetmeliydim. Tam ağzımı açıp söyleyecekken annem sanırım anlamıştı, okul ile ilgili söyliyeceğimi. Genelde annemin izin vermediği konularda babam ne yapar ne eder izin vermesi için elinden geleni yapardı.

Annem babamın bu huyunu bildiği için beni sustururçasına bir konu attı ortaya. "Ee yılbaşıda geliyor ne yapıyoruz millet?" Tam tahmin ettiğim gibiydi annem arada bir konuştuğu konuları şimdi söylüyordu. Bir şeyler yapıp annemi buradan gönderip, babamla bu konu hakkında konuşmalıydım.

Hımm buldum galiba kötü bir plan olsada yapmak zorundayım. Yapmazsam eğer, annem yine beni susturmanın bir yolunu bulurdu. Bundan gerçekten çok emindim. "Annecim, rica etsem bana bir çay doldururmusun?" Annemde ilk bana ters ters baksa da, "Büyük bir zevkle"dedi. Ardından küçük bir tebessüm belirdi suratına.

Planı uygulamak için çok heyecanlıydım, ellerim titriyor, hafiften sıcak basıyordu. Bir sakarlık yapacağımdan korkuyordum. Cesaretimi topladıktan sonra planı yapmaya hazırladım. Annem tam bana bardağı uzatacağı sıra bardağı bilerek annemin elinin üzerine dökmeyi başarmıştım. Ve annem, hemen bir çığlığı bastı. "Aahh, uff yandımm! "Annemin bu sesi üzerine babam, ayağa kalktı ve annemi hızlı bir şekilde ayağa kaldırdı.

Kahretsin! babamda annemle birlikte gitti. Oysa ki annem yalnız gider ve babamla bu konu hakkında konuşurum diye düşünmüştüm . Annemi, boşu boşuna yakmıştım. Kendimden çok utanmıştım. Annem, son anda gitmeden önce durup arkasına dönerek bana kötü bir bakış attı.

O bakıştan sonra biraz ürperdim açıkçası. Acaba bendemi onlarla birlikte gitseydim. Yada gitmemek daha doğruydu. Annemin yüzüne bakmaya bile tereddütlüydüm. Annemi gerçekten çok merak ediyordum. Acaba bana neler diyecekti, aslında biliyordum tepkisini ama yinede sakin olmalıyım. Belki beni affederdi öyle değilmi? Sonuçta bilerek yapmamıştım.

Ama içime bakılırsa bilerek yapmıştım. Bu gerçeği hiçbirşey değiştiremezdi. Ben bu düşüncelerle meşgul iken babam ve annem hemen yanımda belirdi. Annemin suratında hiçbir ifade yoktu. Ne kızgınlık nede az da olsa bir tebessüm... Bu haline şaşırmıştım doğrusu.Acaba bana hak vermişmiydi? yaptığım şeyi olumlu mu karşılamıştı yani?

" Aydan , canım bir gelirmisin benimle şöyle?" Korkuyla kafamı istemsizce olumlu anlamda salladım.Annemin adımlarını takip ederek, bahçeden ayrıldık. Annem, ani bir fren yaparak hemen ardından arkasına döndü. Anlamsız gözlerle öylece birbirimize bakıyorduk. Ortada büyük bir sessizlik oluşmuştu. En sonunda dayanamayıp sessizliği ben bozmaya karar vermiştim.

"Annecim, çok özür dilerim. İsteyerek yapmadım, kendimi çok utanç içinde hissediyorum. Ne olur affet beni!" Yalvarır gözlerle de bakarak suçluluğumuda ifade ettiğimi düşünüp, annemin beni affetmesini bekliyordum. "Kızım, özür dilemene gerek yok. Ben senin ne niyetle yaptığının farkındayım yavrum. Kabul ediyorum kızım."

"Efendim, annecim neyi kabul ediyorsun?" "Bak kızım, üzerime ne için çay döktüğünün farkındayım. Ve kötü bir niyetle de yapmadığınında. O yüzden okula gitmene izin veriyorum fakat bir takım şartlarım var." Annemin söylediklerine inanamıyordum... Gözlerim araba farı görmüş tavşan gibi annemin söylediklerine şaşkın şaşkın bakıyordum. "Ne yani okula gidicekmiyim?" Bu sorunun arkasından büyük bir sevinçle annemin boynuna atıldım ve zıplamaya başladım.

KÂBUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin