BÖLÜM 7

35 31 7
                                    

Selma teyze üvey babamın, anneme yaptığı bütün kötülükleri tek tek anlattı. Üvey babama o kadar çok güvenmiş ve inanmıştım ki herkesten beklediğim onca kötülüğü bir türlü üvey babama yakıştıramıyordum. Ben bu hâlde isem acaba annem ne yaşamıştır? Kesin tüm bunları yaşadığın da dünyası başına yıkılmıştır...

Selma teyze ile konuştuğumuz sırada annemin doktorunu görünce Selma teyzenin sözünü keserek, "Doktor hanım varmı bir gelişme?" diye sordum. Doktorun yüzünde öyle bir ifade vardı ki sanki ellerinden geleni yapmışlar ama annem tedaviye cevap veremiyor ama bunu bana bir türlü anlatamıyor gibiydi.

"Doktor hanım size soruyorum!" Sesim olabildiğince ciddi bir şekilde çıkmıştı.
"Bakın hanımefendi! Anneniz buraya trafik kazası nedeniyle getirilmişti ama ben sizin annenizin trafik kazası sonucu getirildiğine inanamadım çünk-"
"Çünkü ne? Lütfen daha açık konuşun benimle!" diyerek sözünü kesmiştim.
"Çünküsü şu, annenizin vücudunda bir takım darp izleri var ve sanki" Sesin de çaresizlik ile kaplı tonlar gizliydi. Geri kendini toparlıyarak, "Sanki bilerek annenizi dövüp trafik kazası süsü verilmiş gibi... Annenizin sol kolunda ve sağ bacağının bileğinde hafif çatlaklık var ve..."
"Ve?"
"Ve kafatasında hafif zedelenme var o yüzden anneniz daha fazla tedaviye cevap veremeden, dayanamadan ex olabilir . Size demek istediğim şey, bir insan trafik kazasından bu hale gelemez tamam eğer anneniz bir uçurumdan felan düşseydi ancak en az bu kadar hâle gelebilirdi ama hafif bir trafik kaza ile bu hale gelmesi bana göre çok saçma ve daha çok annenizin daha bilinmedik yerlerinde de sakatlıklar mevcut ve iç kanaması da çok fazla..."
"Siz neler diyorsunuz doktor hanım! Kim bile isteye annemi bu hâle getirebilir?"
"Valla ben orasını burasını bilmem, annenizin durumu çok fena ve üzgünüm ama anneniz bu hâlde daha fazla dayanamayabilir! Size şimdi tam net bir şey söyliyemem, bir kaç gün daha anneniz yoğun bakımda kalacak o zaman net bir karar verebiliriz. Ya iyi yada kötü!" Son kelimeyi bastırarak söylemişti.

"Neyse çok teşekkürler!"
"Ne demek görevimiz ama dedigim gibi kendinizi herşeye hazırlayın, her an herşey olabilir. Tekrardan geçmiş olsun!" Herşeye hazırlıklı olmak mı? Hayır hayır! Henüz hiçbirşeye hazırlıklı felan olamazdım, bu hayatta güvende hissedebildiğim tek kişiyi de kaybetmeye hazır olamazdım, daha çok erkendi daha annem ile musmutlu geçirebileceğim günler önümüzde durup bana bakarken ben, onu da kaybetmeye ne hazırdım nede dayanabilecek kadar güce sahiptim.

Annem, benim güvenle yaslanabileceğim tek dağdı şimdi onu da ilk rüzgarın esmesi ile kaybedemezdim... Selma teyzenin bana seslenmesi ile düşünce yağmurundan çok az ıslanarak sıyrılabilmiştim.
"Aydan! Ne konuştun doktor ile varmıymış bir gelişme?" Selma teyzenin sorusu ile kendimi bir anda ağlarken buldum.
Gözyaşlar içerisinde, "Az önce bir şey öğrendim." dediğimde Selma teyzenin yüz ifadesi bir anda neye uğradığına şaşırmış ve binlerce duygu yüklü bir hâle büründü. Ardından, "Ne öğrendin çabuk söyle!"

" Doktor annemin aslında trafik kazası geçiremediğini, hunharca acımadan şiddete maruz kaldığını aslında annemin olayı, trafik kazası süsü verilmiş ve anneme o kadar çok eziyete karşı karşıya kaldığı için daha fazla yaşam ile mücadele veremiyeceğini ve herşeye hazırlıklı olmamızı söyledi!" Ağzımdan o nefret ettiğim ve etrafında zehir ile dolu olan kelime ne yazık ki çıkmıştı.

"İyide annene hangi şeref yoksunu neden yapar? Annen etrafa iylik saçan melek gibidir sadece tek suçu iyi olmaktır. Hangi şerefsiz bu adiliği hemde bir kadına vahşice yapar?"
"Ah ben bir bulsam o ibneyi anasından emdiği sütü burnundan getirirdim ama şansına yanımda değil!" Selma teyze ile anneme tüm bu kötülükleri yaşatan namussuza, ağzımıza eskiden yakıştıramadığımız küfürleri, hakaretleri doymaya doymaya savurduk.

KÂBUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin