Uno

63 6 9
                                    


İtalyanca 'yı seviyordum. Ana dilim gibi konuşabildiğim için - ki babamdan dolayı ana dilim sayılırdı- gayet rahattım. Yanlış anlaşılmasın bunu böbürlenmek için söylemiyorum. Biyolojisi vasat bir öğrenci olarak, ileri biyoloji aldığımı varsayarsak böbürlensem bile bunu mazur görülebilir. 

Diana yanımda İtalyanca'ya ettiği bin bir farklı küfürden sonra kendi içimde böyle bir yüzleşme yaşamam gerekiyordu. Asıl mesele şuydu ; bu yüzleşmeyi Diana'nın yanında yapabilmekti. Ama bilin bakalım bende ne eksik. Ah o giden benim karınca boyutundaki cesaretim ve onun yarısı eden , yerlerde sürünen özgüvenim değil mi? Tamam kabul ediyorum. Bunu en yakın arkadaşıma söylemek için özgüven sahibi olmama gerek yok ama cesarete bolca ihtiyacım var.  Keşke Ariel'e bacak verip konuşma kabiliyetini elinden alan cadı burada olsaydı. Ona yağlarımdan verip karşılığında biraz cesaret ve özgüven alabilirdim.

" İnan bana İtalyanca sandığından kadar zor değil. Gözünde büyütüyorsun."

Elini beline yerleştirdi ve birazdan sana çemkireceğim şıllık pozisyonunu aldı. Bunu gün içinde o kadar fazla alıyor ki bu onun damgası haline gelmişti.

" Ah tabi ki de gözümde büyütüyorum. Babam İtalyan değil sonuçta. Neden bu sinir bozucu dersi seçmiştim ki ? Ah hatırladım. Sevdalı Harry'miz, kuzenime  bir şeyler çaktırmasın diye değil mi ?  " 

Pekala haklıydı. Benim için daha doğrusu benim zorlamalarımla bu dersi seçmişti. Ama her defasında bunu yüzüme vuracaksa arkadaş olmanın ne anlamı vardı ki ? Kırılmıştım. Bakın böyle olmaktan nefret ediyorum. Yani porselenden daha kırılgan bir ruha sahip olmaktan. Kaşlarımı çattım . Belki çemkirmeyecektim ya da onu kırmayacaktım ama yine de bir şeyler söylemeliydim değil mi ?

" Ah bu işten karlı olan tek benmişim gibi davranmayı kes lütfen . O 'nun arkadaşını kesen ben değilim."

Gözlerimin içine baktı. Omuzlarını düşürdü. Aynı gün içerisinde bile 2343466047 erkek kesebilme potansiyeline sahip olduğundan, birine endekslenmiş olmak onu bir miktar değiştirmişti. Sadece bunun iyi mi yoksa kötü mü olduğuna karar veremiyordu. Onu burdan vurmam biraz acımasızcaydı. 

" Bir kere ben sadece onun için seçmedim. İtalyanca sınfında gerçekten yakışıklı erkekler var. Ve bir de İtalyan erkeklere bayıldığımı biliyorsun." Yanılmıştım acımasızca değildi. Okuyacağınız şey iki en yakın arkadaşın yıllar sonra birbirini sevdiğini kabullenmesi klişesi değil . Ya da İki en yakın arkadaştan bir tarafın diğer tarafa umutsuza ve platonik olarak aşk beslemesi  de değil. Ki bunlar nerenden baksanız imkansız çünkü ben gayim.

Gözlerimi devirip kıkırdamakla yetindim. İtalyanca sınıfına kadar hiç konuşmadık.Ki konuşsaydık , sohbetimiz iki ana konu içerirdi. 

1 - Dedikodu

2- Louis hakkında umutsuzca bilgi toplama çabalayışım

Umutsuz bir vakayım kabul ediyorum. En yakın arkadaşımın kuzenine aşık olmak hayatımda yapıp yapabileceğim en vasat şeydi.

....

"Nefret ediyorum bu dersten . Bayan  Moretti 'den nefret ediyorum. Evde kalmış kart karı. Onun yüzüne bakıp , onunla konuşabildiğimize sevineceğine bağırıyor. Erkek ya da kadın ,cinsiyet fark etmeksizin kimsenin onu karısı olarak görmemesine şaşmamalı. Yinliş tiliffiz idiyirsin. Tikrir it. Ben senin iğrenç İngilizcene laf atıyor muyum ?" Sınıfta biz ve birkaç kişi kaldığından bu kadar rahat bir şekilde çemkirebiliyordu.Aslında Bayan Moretti 'nin yüzüne bile rahatça çemkirebilirdi ama işin ucunda notlar vardı. Yale 'e gidebilmek için yılan bedeniyle panda kadar sevimli bir hale bürünebilirdi. 

Her ne kadar ona Bayan Moretti'nin onun gelecekteki bir yansıması olarak gördüğümü söylemek istesem de ateşi körüklemek istemiyordum. 

Yemekhaneye doğru giderken hala siniri geçmemiş olmalı ki konuşmadı. Hollywood yönetmenlerine sesleniyorum . Eğer piyasanızda youtuberlar gibi çıkmaza uğrayıp sürekli aynı tür filmler çıkarıcak raddeye geldiyseniz bizim okulu bir ziyaret edin. Mean Girls filmini bir seriye dönüştürmek için bir sürü fırsatınız olur. 

Louis'i daha rahat kesebilmem için onların 2 masa arkasına oturduk. Karşımda Diana oturuyordu ki 1 saatlik öğle arasında ona doyasıya bakabileyim.

Yüksek miktarda yağ içeren sphagettiyi , Louis'i izlerken çiğnemek için çatalıma dolamıştım. 

" Hey hey dur ! Vejetaryen değil misin sen ?Onun içinde kafam kadar büyük bir köfte parçası var Harry. Bu Romeo tavırların ne kadar sevimli  gelse de - bunu kuzenime beslediğin için birazcık midemi bulandırıyor- dikkat etmen gerekiyor ." Gözlerimi Louis 'den alıp tabağıma baktım.Haklıydı. Kafası kadar bir köfte parçası vardı. 2 seneden beri et ve türevi yememe rağmen adım kadar emindim o köftenin pişmediğine.

"Sanırım midem açlıktan ötürü bir bando kurmaya karar verdi. Yemekhaneci kadının pis sırıtmasından anlmalıydım bir haltlar karıştırdığını." Diana kıkırdadı ve salatasını bana uzattı.

" Al bunu ye. Diyetimi bozmam için evrenin gönderdiği mesajlardan biri bu sanırım.Neyse . Bak ne diyeceğim . Yeni bir dedikodu duydum. Sen aşık aşık Louis'ye bakarken. Alt sınıflardan Bel ,  basket takımındaki ona yürüyen Edgardo'nun suratına tokat çakmış. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim."

Ona neden der gibi baktım.

" Biliyorsun Edgardo yanık teni ve bal rengi gözleriyle bir aralar radarıma takılmıştı ve sevgili olsaydılar, hemcinsime gösterdiğim saygıdan ötürü kesemezdim.Aslında yine keserdim ama bu kadar olmazdım. Üzüldüğüm kısım ise Edgardo'nun Bel kadar iyi birini kaçırmış olması.Kız biraz kısa ama yine de gerçekten iyi biri. Ah birde tatlı Fransız aksanı yok mu ? Muhtemelen Edgardo onu gurur meselesi yapacaktır ve Tom ve Jerry'i okula uyarlayacaklardır." dedi.

En yakın arkadaşınızın kız olması dedikodulara hakim olmanızı ve bu tarz durumlarda yorum yapabilme becerinizi geliştirir. " Öncelikle okulda benim ve Louis dışında kesmediğin erkek kaldı mı ?  Ve benden 5 cm kısasın , kızın kısa olduğu falan yok. Sadece sen zürafalarla akrabalık taşıyorsun.  Bel 'in yaptığı şey iyi olmuş. Edgardo ile merda  bile yakışmaz çünkü."  Kahkaha attı.

Ben başımı eğip salatama işkence ederken , Diana arkasını dönmüştü. " Harry sakin ol , buraya geliyorlar. Normal davran ." diye fısıldadı. Normal olmak ,ısının yanaklarıma hücüm edip tüm yüzümün kızarması demekse şu an normaldim .


 I'M BACK BİTCHES. Uzun zamandan beri taslaklarda toz toprak içinde kalan Larry kurgumla karşınızdayım. Umarım bunu bir anda silmem ya da bok  yoluna götürmem. Eğer kurgu bok yoluna girdiyse lütfen  belirtin. Bu resmi ve gayriresmi kapanıişın ardından hepinize nutella kaşıkladığınız günler dilerim.




EASIER  // LARRYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin