SANA ANNE DİYEBİLİR MİYİM

14.BÖLÜM

1 saat sonra Adnan Menderes havaalanına gelmiştik. Oradan bir taksi çevirip çeşmeye yola çıktık. Bir süre sonra çeşmeye gelip otele yerleştik. Duş alıp dışarı yemeğe çıktık.

"eee hatunum ne yapıyoruz bugün"
"seni bilmem ama yemekten sonra ben yorgunum uyucam canım"
"aaaa ilk günden uyunur mu aşk olsun"
"uyunur uyunur" siparişler geldi yemeğe başladık
" yavaş yavaş çarpar"
"bişey olmaz"
"sen rakı içer miydin"
"hayır sadece balığın yanında iyi gidiyor diye biliyorum denemek istedim"
"peki fazla alışma baştan söyleyim sadece benim yanımda içebilirsin onun haricinde asla"
"tabiki de"

Alya o kadar çok içmişti ki kendinden geçmişti. Biraz daha kendi haline bıraksam saçmalamaya başlıcaktı. Hesabı isteyip otele geçtik. Sabah uyandığımda Alya yanımda yoktu. Seslenmeye başladığımda "gel banyodayım" deyince gittim yanına başını yıkamaya çalışıyordu.

"ne yapıyorsun"
"ne yapıyor gibi görünüyorum acaba"
"öyle uğraşacağına duş alsan iyi değil miydi"
"şeyy üşendim"
"öyle mi"
Duşu elime alıp üstüne tuttum. Yapma desede ben dikkate almadım. Bayağı eğleniyorduk. Neyse ki ben fazla ıslanmamıştım. Odaya geçip üzerimi değiştirdim. O da sayemde duş aldı. Dolaşmak için dışarı çıkıcaz tabi Alya hanım hazırlanırsa kendi kendime söylenirken hemen cevap verdi.
"söylenme ya geldim işte" sonunda dışarı çıktık. O eşsiz manzarası o evler muhteşemdi.

"hayatım"
"efendim canım"
"buraya taşınalım mı?"
"güzel yer ama buraya taşınamayız"
"nedenmiş o"
"şirket orada canım unuttun galiba ama burayı eve getirebilirim"
"nasıl olcakmış"
"gidince görürsün"

O kadar çok gezdik ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadık yemek için bir yere gidip oturduk. Garson gelip siparişi verdik. Alya telefonu eline alıp birini arıyordu.

"canım ne yapıyorsun nasılsın"
"bende seni özledim bitanem"
"yaramazlık yapmıyorsun demi"
"aferim sana"
"bende seni seviyorum canım görüşürüz"

Masalla konuştuğunu anladım. Benim sormama gerek kalmadan açıklamasını yaptı. Masal iyimiş yaramazlık yapmıyormuş iyi sıkıntı yok o zaman. Gece geç saatte kadar dolaştık. Otele geldiğimizde Alya üzerini değiştirip uyudu. Bende umut'u aramak için balkona çıktım.

"abi hayırdı bişey mi oldu bu saatte"
"hayır hayır bir isteğim olcak senden"
"buyur abi"
"sana bir fotoğraf göndercem bizim evin dış cephesini ona göre hazırla 1 haftada hazır olsun. Alyaya sürpriz yapıcam"
"tamam abi sen gönder hallederim"
"saol kardeşim iyi geceler Allah rahatlık versin"
"iyi geceler abi sana da"

Fotoğrafı gönderip içeri geçip kendimi uykunun kollarına bıraktım. Rüyamda Burcuyu gördüm.

"burcu"
"teşekkür ederim Serdar"
"ne için"
"Alya ile evlendiğin için vasiyetimi yerine getirdiğin için kızıma iyi bakıcak eminim ona sakin beni unutturma"
"tabi ki unutturmıcam"

Saate baktığımda neredeyse öyle olmuştu. Alya elinde kahve balkonda oturuyordu. Yavaş yavaş yanına gittim. Acaba rüya görürken sayıklamışmıydım. Sayıkladıysam acaba bozuldu mu. Bu sorunun cevabını yanına gidince anlıcam.

"günaydın canım"
"ne günaydını canım öğle oldu neredeyse"
"bayağı uyumuşum anlamadım nasıl bu saat oldu"
"burcuyu gördün rüyanda demi"
"şeyy evet"
"bu defa nasıl gördün"
"cidden anlatmamı mı istiyorsun"
"evet"
Gördüğüm rüyayı baştan sona kadar anlattım. O da şaşırmış olacak ki yüzüme şaşkınlıkla bakıyordu. Burcuyu kıskanmıyordu. Odamızda burcuyla olan fotoğraflarımız var benı kaldırsam da o kaldırmıyordu. Rahatsız olmadığını söylüyordu. Bende ona bişey demiyordum. 1 hafta çabuk geçmişti gitme vakti geldi.
Biletleri internet üzerinden alıp hazırlanmaya başladık. Valizler hazır olunca otel işlemlerini bitirip havaalanına geçtik.

Havaalanından eve geçtik. Eve geldiğimizde Alya evi görünce şaşırdı. Öyle bir çığlık attı ki kulaklarım sağır oldu sandım. Teşekkürler bitmek bilmiyordu. Çığlığın sesine melek abla geldi ne oldu der gibi yüzümüze baktı. Daha sonra anladı ne olduğunu. İçeri geçip ;
"Melek abla yemeklerini özledim valla ne yaptın"
"yaprak sarması"
"ooooo nefis valla Alya beklemicem seni ben kaçtım"
Mutfağa koşarak geçip sarmalara yumuldum.
Ev halkı masaya toplanıp tatili anlatıyorduk. Masal nerede diye sorduğumda uyuduğunu söyledi ve birazdan uyanır dedi.
Ben dayamadan odasına çıktım.

"meleğim kızım uyan hadi bak ben geldim. Cimcime uyan hadi özledim ben seni kalkta babaya sarıl bakalım"
"babam ne zaman geldin Alya abla yok mu"
"yok Alya ablanı getirmedim."
"ya neden getirmedin o zaman git getir banane Alya ablamı istiyorum ben"
"gel hadi mutfakta"
Beni bırakıp merdivenlerden bir inişi var sanki kovalıyorum.
"Alya ablaaa"
"birtanem günaydın"
"günaydın babam var ya beni korkuttu."
"ahh babası niye korkuttun kızı"
"yoo korkutmadım ki"
"ne dedi veya ne yaptı"
"Alya abla nerde dedim o da yok dedi sen yoksun diye korktum"
"oyy yerim seni seni bırakıp gitmem ben"
"gerçekten mi"
"evet gerçekten"

Bu tabloyu görmeye bayılıyorum. Odaya çıkıp üzerimi değiştirip şirkete geçtim. İşler birikti umut sürekli arayıp duruyordu. Gittiğimde bütün dosyalar imzalanacak beni bekliyordu. Aslında imza yetkisini umuta versem iyi olur diye düşünürken umut geldi.

"hoşgeldin abi"
"hoşbulduk umut nasılsın"
"iyiyim abi saol sen nasılsın tatil nasıl geçti"
"gayet güzeldi ev için teşekkür ederim saol"
"lafı bile olmaz abi de şey diyecektim sana"
"de bakalım"
"abi ben seni kız arkadaşımla tanıştırmayı istiyorum daha doğrusu sizinle"
"ooooo Umut efendi büyümüşte kız arkadaşıyla tanıştırcak vayy olur tanışalım akşam yemeğe gelin"
"bir yengeye mi sorsaydım"
"ne dicek canım sevinir bile"
"tamam abi bu arada vedat bir suçtan dolayı da aranıyormuş sürekli kaçıp duruyormuş. Bütün olan bitenler de toplanınca müebbet yemiş"
"Şükür Ya Rabbi desene çifte yemek"
"ben çıktım abi.