SANA ANNE DİYEBİLİR MİYİM

13.BÖLÜM

Sanki ilk defa evleniyormuşum gibi heyecanlıydım. Sabırsızlıkla salonda Alya'yı bekliyordum. Tamam anladık özeniyorsunuz da 4 saat nedir ya bu kadar uzun hazırlanmamı olur. Sağa sola gidip geliyordum. Önden melek abla gelip arkamı dönmemi istedi elime de gelin çiceğini ve bir küçük buket verdi.

"abla hayırdır gelin ben oldum da haberim mi yok"
"heyecandan saçmalamaya başlamışsın bakıyorumda Alya gelince sen vericeksin çiceği"
"tamam da bu küçük buket kime"
"küçük geline"
"küçük gelin?"

Sabırsızlıkla bekliyordum. Eski köye yeni adet. Nereden çıktı arkaya dönmeler felan ayakkabı sesini duyduğum an kalbim yerinden çıkıcak gibiydi. Narin bir elin omuzuma değdini hissettim. Yavaş yavaş döndüğümde Alya gelmişti. Gözlerim öyle bir açıldı ki muhteşem olmuştu. "çok güzel olmuşsun" deyip çiçeği uzattım. Tabi küçük hanım araya girdi.

"öhö öhö öhö"
"küçük hanım harika görünüyorsunuz buyrun çiçeğimi kabul eder misiniz?"
"teşekkür ederim babacığım çok yakışıklı olmuşsun krallar gibi"
"sende prensesler gibi olmuşsun benim prensesim"

Saatte baktığımda nikah saattinin yaklaştığını fark ettim. Biraz daha evde oyalanırsak geç kalıcaz. Hemen evden çıkıp nikah salonuna gittik. Gittiğimizde hemen masaya geçip o arada nikah memuru geldi. Tam zamanında gelmiştik.

"gelin hanım adınız soyadınız"
"Alya ÖZÇELİK"
"damat bey adınız soyadınız"
"Serdar ARAS"
"Sayın Alya ÖZÇELİK Serdar ARAS'ı kocanız olarak kabul ediyor musunuz"
"EVET"
"Sayın Serdar ARAS Alya ÖZÇELİK 'i karınız olarak kabul ediyor musunuz"
"EVET"
"O zaman belediye başkanının bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum"
İmzaları attıktan sonra ilk dans için ayağa kalktık. Düğün istemediği için sadece tek dans edip eve gidicektik. Dans ederken balayını konuşuyorduk. Ben başbaşa tatil yapalım derken o da tutturdu masal da gelsin. Dans bitti misafirleri gönderdikten sonra bizde eve gitmek için yola çıktı. O arada umut aradı.

"az önce beraberdik umut"
"biliyorum da şu sahilde ki sürekli gittiğimiz restoranda yer ayarladım sizi bekliyoruz buraya gelin"
"sürprizdi fakat seni buraya getirmek için bahane bulamadım"
"tamam geliyoruz"

"nereye"
"umut yer ayarlamış oraya gidiyoruz"
"nerede"
"sahilde"

Kısa süre sonra sahile gelmiştik. Arabayı park edip restorana geçtik. Herkesle selamlaşıp Alya duraksadı. Bir çift vardı kim bilmiyorum. Alyaya o kadar dikkatli bakıyorlardı ki sanki yiyecek gibi. Bayan yavaş adımlarla Alyaya yaklaştı ve sarıldı. Alya da hiçbir tepki yoktu sadece gözlerinden usulca yaş akıyordu.

"kızım sonunda bulabildik seni zor oldu ama bulduk."
"Alya sarılmıcak mısın teyzene"
Alya kendi daha fazla tutamadan hıçkırarak ağlamaya başladı. Anlaşılan uzun zamandır görülmüyorlardı. Alya teyzesine sıkı sıkı sarıldı. Geri çekilip gözyaşlarını silip hesap sorar gibi teyzesinin gözlerine baktı.

"teyze eşim Serdar"
"teyzem ve eniştem meral fatih"
"memnun oldum efendim"

O arada pasta geldi. Herşeyi organize etmişlerdi. Pastayı kesip yerimize geçtik. Havadan sudan muhabet etmeye başladık. Araya umut girdi.

"öhö öhö öhö. Bir konuşma yapmak istiyorum. Müsaade var mı."
"tabi buyur"
"ben uzun zamandır Serdar abimin yanındayım. Beni yolda bulmuştu. O zamanlar daha 12 yaşındaydım. Karşılaştığımızda bana adımı sordu umut deyip elimden tutup bu resturanta getirdi. A'dan Z'ye hayatımı anlattım. Küçük yaşta annemi babamı kaybettim bana bakacak kimse yoktu dışarda kalmıştım anlayacağınız "
" oğlum duygusala bağlama sen benim kardeşimsin biliyorsun "
" biliyorum abim. Abim sağolsun ilk başta yetiştirme yurduna yerleştirdi hergün ziyaretime geldi ve orada bana dedi ki " 18 yaşına kadar buradasın sonra ben seni alıncam dedi" dediğini tuttu o arada liseyi de bitirmiştim. Abim bana bir ev açtı kutu gibi hayalimdeki ev gibi sonra yanında iş verdi. Sayesinde bu zamana kadar geldim. Onun sayesinde işimde yükseldim. Evimi büyüttüm. Ve abim sayesinde aşık oldum. Nasıl mı yetiştirme yurdunda bir kızla tanışmıştım hala onunla birlikteyim Allah nasip ederse kısa zamanda evlencez. Abim iyi ki varsın herşey için teşekkür ederim hakkını helal et"
Umutun yanına gelip sarıldım" helal olsun kardeşim sende iyi ki varsın "

Yerimize geçip gelen çayları yudumlamaya başladık. Teyzesi ve eniştesi açıklama yapmak için Alyadan izin aldılar" tabi"deyip başladılar anlatmaya.
Komşularından biri Alyanın başka şehire gittiğini ve evlendiğini söylemiş bir başkası da İstanbula gelip çocuk bakıcılığı yaptığını öğrenmişler. Araya birilerini koyarak bulmaya çalıştıklarını ve uzun zaman sonra bulduklarını söylediler. Kendileri Antalya da küçük bir yazlıkda yaşadıklarını iki çocukları olduğunu söyledi Alya fazla inanmamış gibi bakıyordu. Haklıydı uzun zaman sonra ortaya çıkan birilerini hemen kabullenmek saçmalıktı. Teyzesi "bize müsaade kızım olur da Antalyaya gelmek isterseniz buyurun bekleriz adres bu kağıtta yazılı. Ne zaman gelmek isterseniz kapımız açık Allaha emanet olun" ellerini öpüp yolcu ettik. Bizde müsaade isteyip eve geçip valizleri hazırlıcaz. Eve geçip Alya valizleri hazırlamaya başladı bende giyeceklerimi çıkartıp Alyaya veriyordum. Masal yanımıza gelip;
"masal"
"Alya abla bişey sorabilir miyim"
"tabi canım sor bakalım"
"şeyy ben gelmek zorunda mıyım"
"neden sordun canım"
"ben gelmek istemiyorum burada melek babannemle kalmak istiyorum"
"ama canım gelsen senin içinde iyi olur"
"yok Alya abla ben gelmicem sen babamla git"
"emin misin kızım"
"eminim baba"
"nasıl istersen kızım"

Valizler hazırdı. Uçağın kalkmasına 2 saat vardı. Yolculuk İzmir/çeşme. Kapıya geçip vedalaştık.
"melek abla herhangi bir aksilik olursa ara telefon hep açık olacak."
"tamam evladım sen merak etme Allahın iziniyle bişey olmaz."
"cimcime hala gelmemekte kararlısı mısın"
"evet Alya abla eminim. Babacım orada Alya ablamı üzme bak çok kızarım sana"
"tamam prensesim üzmem sende babaanneni üzme anlaştık mı"
"anlaştık.
Evden çıkıp havaalanına yetişmek için son gaz gidiyordum. Yarım saat kala yetiştik. O arada bilet  işlerini halledip uçağa yerleştik. Ve yolculuk başlasın.