ihtimal

82 3 0
                                    

Fark ettiğiniz gibi Ayazla olan ilişkime ara vermeye karar verdiğim için uzun süredir size onu anlatamadım . Aslında bu benim istediğim bir şey değil . Zorlanıyorum da denebilir ama konu bu değil . Konu zaten hiç ben değil . Önceden olayları saniye saniye anlatırdım ama şimdi kaldığım yerden devam etmek için kafe çıkışına dönelim ne dersiniz ? Güzel .

Levla kafeden ayrıldıktan sonra yakınlardaki bir parkın bankına oturup zarfla baş başa kaldı.

Ayaz eve dönmeden önce bir çiçekçiye uğrayıp bir buket çiçek yaptırdı . Çiçekçiden çıkarken biriyle çarpıştı . Çarptığı çocuk yere yığıldı .Kim olduğuna bakmadan elini uzattığında sınıftaki kitapçı çocuk olduğunu anladığı anda uzattığı eli geri çekmek istedi ama çocuk ayağa kalkmıştı bile.Özür dileyecekti ama çocuk kafası önünde yoluna devam etti. Etraftakiler sanki hiç çarpışan insan görmemiş gibi baktığı için de kafasını kaldırmamış olabilir. Durum böyle olunca Ayaz pek aldırış etmeden arabasına bindi.

Levla'ya geri dönelim mi?

Levla zarfın şaşkınlığını attıktan sonra yerinden kalkıp evin yolunu tuttu. Otobüsten inerken  telefonundan gelen ses,  geldiğini haber veriyordu. Sırt çantasından telefonu çıkarmak için duraksadığı sırada biri omuz attı. Telefonu yere düşünce istemsiz olarak küfür etti. Dönüp kim diye baktı ama yüzünü göremedi. O sinirle "Hiç önemli değil." diye arkasından bağırdı ama bay kapşonlu dönüp bakmadı bile.

Eve gelip duş aldı. Son zamanlarda alışkanlık edindiği ölüm haberlerine göz atmak için bilgisayarın başına geçti. Haberlerde sarışın birinin caddede ölü bulunduğu suratı dağıldığı için hala kimlik tespiti yapılamadığı yakınlarından tarife uygun kaybolan varsa doğrulama için söylenen adrese gelmeleri rica ediliyordu. Levla aceleyle Ayaz'ı aradı ama telefonu kapalıydı.  Bir kaç kere daha denedi fakat nafile olduğunu anlayınca vazgeçti. Yarına kadar beklemesi gerekecekti.

Ayaz uykudan uyandığında saat neredeyse ikiye geliyordu. Telefonun açma tuşuna basıp yataktan kalktı kendini duşa attı. Duştan çıktığında telefonu elinde aldı arayan mesajlarındaki bolluğa şaşırdı. Hepsinin Levla'dan olması da cabasıydı. Karnını doyurmak için mutfağa gitti ama sonra çok büyük nankörlük yaptığını fark etti. Bir kaç güne kadar yanında duramadığı yeşil gözleri şimdi geçiştiriyordu. Levla'yı kaybetmeyi göze alamazdı. Nankörlükle ne alakası var derseniz size söyleyim. Kim bilir belki bir gün aklınıza gelir. Eğer bir şey için çok çabaladığınızı düşünüyorsanız onu hak edip etmediğinizi ona verdiğiniz öncelikle anlarsınız. Eğer ki geçiştirir ve nankörlük yaparsanız o kişi ya da o şey sizi yavaş yavaş terk eder. Siz de onu terk edersiniz ve önceliklerinizin arkasına itersiniz. Neyse ben yine konudan uzaklaştım. Ayaz da böyle düşündü haliyle... Telefonu alıp Levla'yı aradı. Telefon çalarken o da buzdolabından yiyecek bir şeyler bakındı. O sırada Levla telefonu açtı.

"Buyrun Ayaz'ın telefonu."

"Bak sen bay suratsız espri yapar mıydı?"

"Nadiren ilham perilerim uğrar ama çok bir şey  beklememeni tavsiye ederim."

SoğukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin