Bir ay sonra...
Babamın ölüm haberinden bir ay geçmişti min yoongi ile eskisinden daha çok görüşüyorduk. Benim çektiğim acıyı hisseder gibi geliyordu bana. Her gün mutlaka arar nasıl olduğumu sorardı. Haftada en az bir gün buluşurduk. Babamında beni bu hayatta yalnız bırakması çok acı'idi. Günlerden pazardı bts fan buluşması vardı. Bende orada olacaktım. Bittikten sonra min yoongi ile beraber şehrin sokaklarında gezecektik. Ayağa kalktım katty arkadaşı ceest ile buluşacaktı.
Katty?
Efendim.
Kahvaltı yapacak mısın?
Hayır ceest ile dışarıda yapacağız.
Peki bende min yoongi ile olacağım.
Tamam sen kahvaltı yap beraber çıkalım.
Olur.
Katty ile kahvaltıyı hazırladık hızlı bu şekilde yedikten sonra odama giderek dolabı ma yöneldim üstüme beyaz bir tişört altına kot bir etek aldım. Saçlarımı hafiften örerek salona yöneldim.
Katty ben hazırım.
Geliyorum.
Katty ceest ile bts fan buluşmasında tanışmışlardı. Ceest katty den hoşlandığını orada söylemişti katty de tanımak için zaman geçirmenin gerektiğini söylemiş. Bu aralar bu yüzden hep beraberler. Katty gelmişti. Üstünde pembe şirin bir dekoltesi olan bir tişört altına ise siyah bir etek giymişti oldukça şirin görünüyordu.
Yola çıkalı bir saat geçmişti. Yollarımız ayrıldı katty ile ben min yoongi'nin yanına doğru gidiyordum. Hızlı adımlarla yürüyerek nihayet gelmiştim.
Içeri girdikten sonra min yoongi, öylece oturmuştu her zamanki sakinliği ile, beni görünce gülümsedi ve göz kırptı. Normal bir hayranmış gibi sıraya girdim tek tek üyelerle hızlı bir şekilde konuştum, nihayet sıra min yoongi'ye gelmişti. Bir süre konuşmadan baktık birbirimize elimden çekerek beni arkaya götürdü duvara yapıştırdı.
Noluyor?
Damla benim sana söylemem gereken bir şey var.
Dinliyorum?
Ben uzun zamandır dedi ki bir hayranın min yoongi diye bağırması ile geri çekildi her zamanki sakinliğine büründü. Nereden çıkmıştı o hayran! Tekrar yerine gitti. Telefonumun mesaj sesiyle çıktım düşüncelerimden.
Kulise git ama bu sefer dolaba girme.
Gülerek tamam dedim ve kulise doğru gittim.
Gittikten çok geçmeden min yoongi geldi.
ee ne diyecektin bana dedim şımarıkça.
Ben başta emin değildim ama sen yanımda olmayınca seni özlüyorum, gitmem gerek dedi ve gitti, ben biraz daha kaldıktan sonra çıktım.
***
Eve doğru yürümeye başladım kulaklığımı takdım.
Manuş babanın Bu Havada Gidilmez. Şarkısını dinliyordum.
Beni bırakıp gitme bir yere
Gidersen unutursun
Dilerim böyle olmazBu havada gidilmez
Güneşli günde gidilmez
Aslında hiç gidilmezSon günüme kadar
Kalp durana kadar
mezara kadar
Sakın haa gitme
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Min yoongi ile hayal et ve
Storie d'amorehayal etmemenin sınırı yoktur. Ne kadar zorlarsan o kadar mutlu olursun. Hayal etmek binevi yaşamaktır hayal etmeyen can neye yarar ki? Imkansız bir şey hayal ediyorum ve bu hayal beni yaşıyormuşçasına mutlu ediyor. Içinde hayal etmenin sınırı olm...