Canını yakanın canını yakarım Beritan.!
(Beritan sen gül Amedin bütün Işık'larını keseyim )
Kurgu tamamen bana ait gerçeklikle alakası yok sadece hayal bunu bilerek okuyun ) ön yargıların canı cehenneme)
Bu adam hangi hakla Mirzanların gelinine böyle konuşabiliyordu İkisi aynı anda bakışlarını merdivenlerde duran Rizgara çevirdi kaşları çatılmış yüz hatları sertleşmişti yarıda kalan merdivenleri inip tam Derbasın önüne geçip yakasına yapıştı Beritan arkasında kalırken bir iki adım geriledi..
"Sakın Beritan la bir daha böyle konuşma!" Diye tısladı...
"Konuşursam Ne yaparsın Rizgar! " dedi ciddiye almayarak...
"Sabrımı sınama amca oğlum demem yerini bil haddini bil sözlerine dikkat et!" Diye uyardı...
"Ulan abin biliyormu karısını böyle koruduğunu"
"Sanane lan sana mı kaldı sorgulamak? "
Koşede duran genç kızın gözleri boğulaşırken bir an önce müdahale etmesi geriyordu keza ikisinin bir birine girmesine bir tık kalmıştı ikisinin arasına girip ayırdı...
"İkinizde susun benim hayatım sizi ilgilendirmez hesap vereceğim biri varsa oda kocamdır! Biri görecek olaylar daha kötü olacak " dediğinde Derbas tekrar güldü...
"Oo bir biriniz koruyorsunuz demek aşkınız pek güçlüymüş Rizgar bey "
"Derdin ney lan senin"
"Derdim hepinizsiniz Agrinin hesabını hepiniz vereceksiniz Kusura bakma buna kurban olacak kişi sevdiğin kadın olacak Agrine karşılık Beritan! "
"Beritanın saçının teline zarar verirsen seni yaşatmam! "
"Yeter "diye bağırdı genç kız bu rezilliği kimsenin görmesini istemiyordu...
İkisi ayrılırken ortasında duran kadına ikisi aynı ifadeyle baktı tuttuğu göz yaşları siçim siçim süzülürken aldırmadı başını dikleştirdi...
"İkinizde haddinizi bilin "diyerek hızla adımlarla aşağı inip bahçeye geçti sırtını duvara yaslayıp yere çöktü burda dilediği kadar ağlayabilirdi hiç biri değilde belki ileride Yektada öyle diyecekti belki hala Rizgarı sevdiğini düşünüyordur işte bu genç kızın canını daha çok yakardı....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
o Böyle olsun istememişti sadece mutlu biraz mutlu olmak istemişti ancak babası yine hayatını mahvetmişti eğer bu evliliği Kabul etmesiydi Beritan şimdi Yektayla evli olmayacaktı onu sevmeye başlamayacaktı ama kader yazdıktan sonra Beritan gelin ne diyebilirdi ki...? Sakinleşene kadar Duvarın dibinde oturdu herkes uyanmış avluda otururken çalışanlar kahvaltıyı hazırlıyordu Yekta ağa hazırlanmış aşağı inmişti gözleri karısını ararken bulamamıştı kuzenleriyle sohbet eden kardeşine seslendi...
"Rozerin Beritan nerde? " Konuşmalarını kesip abisine baktı...
"Bilmiyorum ağabey görmedim " derken Derbas Rizgarla bir birine baktı az önceki olay duyulsa ikisininde çekeceği vardı karısını merak ettiği için mutfağa indi Beritan kendinden geçmiş şekilde kahvaltıyı hazırlıyordu Ne kimseyi duymak Nede konuşmak istiyordu eğer bugün Derbas onunla böyle konuşuyorsa yarın herkes konuşuyordu bütün çalışanlar Yektaya bakarken Beritan hala aynı durumdaydı sanki burda değildi...
