Bölüm 18

15.7K 697 122
                                    

Ruhumuzda çiçek yeşerten insanları, gönlümüzün neresine sarsak da saklasak...!

Medyadaki şarkıyı açarak okuyabilirsiniz:)

Mutluluk bir kere uğramıştı Mirzanlara Yekta ağa uyanmış herkesin yüzünden güller açılmıştı lakin son sorduğu soruya cevap alamamıştı Yekta ağa karısı yoktu ve kimse nerde olduğunu söylemiyordu..

Bir müddet sessiz kaldı Çiya söyleyip söylememek arasında daha bir kaç saat önce bu adamın gözleri kapalıydı durumu belli değildi şimdi herşeyi anlatırsa Yektanın durmayacağını biliyordu lakin bu öğrenmeyecek anlamına gelmiyordu söylemesi lazımdı...

"Beritan ev-" o sırada odaya giren Dicle hanım son anda engel olmuştu...

"Çiya Devran ağa sana seslenir " diyip kapıyı kapattı....

"Çiya söyle Beritan nerde " diye ısrarla sordu Yekta eliyle anlını kaşıyan Çiya durumu fark etmişti....

"Ben babana bakıp geleyim kardeşim anlatacağım " diyip yerinden kalkarak odadan çıktı kapıdan çıkmasıyla Berzan ağa Devran ağayla ayakta konuşuyordu Çiyanın gelişini gören Dicle hanım araladı dudaklarını...

"Sakın oğlumu bu hastaneden çıkaracak bir şey demeyin" dedi sinirle....

Çiya bir şey demeden Berzan ağa atılmıştı söze....

"Öğrenecek Yekta karısını ne hale getirdiğini ne zamana kadar saklayacaksınız! "

"Kimse kimse bir şey söylemeyecek! Çiya ve Berzan ağa aile sorunlarımıza karışmayın! Sizi ilgilendirmez!" Diyerek sertçe uyardı iki adamı...

"Maden bizi ilgilendirmez o zaman oğluna açıklamayı kendin yaparsın Dicle hanım.! " Diyip Devran ağaya döndü "Ben Yektanın yanına girip geçmiş olsun diyip Mardin'e döneceğim malum Rengini biliyorsunuz!" Diyerek Yektanın odasına girdi....

"Geçmiş olsun kardeşim " diyip sandalyeye oturdu tüm heybetiyle...

"Beritan nerde" diye Berzan ağayada sordu...

"Anana sorman daha iyidir bize düşmez söylemek" demiş başka konular açmıştı...

Yarım saat içerde kalan Berzan ağa sonunda ayaklanmış odadan çıkmıştı devran ağa Ne kadar ısrar etsede kalması için Berzan karısı için erkenden dönmek istemişti Devran ağaylada konuşmaları bittikten sonra Mardin'e yol almıştı....

Sonunda normal odaya alınmıştı Yekta ailenin hepsi etrafına toplanmış Çiya kapıda ayakta beklemişti kardeşi çıkana kadar hastanede kalkacaktı....

Beritan Urfa'ya dönmüş annesi evine getirmişti bundan sonra onu bırakmayacaktı bugüne kadar kızını mutlu sanırken koca bir hayal kırıklığı yaşamıştı kendi odasına geçmiş cam kenarına oturmuştu yorgun bedeni daha Ne kadar dayanırdı bilmiyordu aklına gelen fikirle telefonu eline almış mesajlara girip Çiyaya mesaj attı...

"Yektanın bir resmini gönderirmisin.?"

Yazıp yollamıştı Gördüğü mesajla gülmeden edememişti Çiya ne güzel seviyordu bu kız şimdi nasıl çaktırmadan çekecekti....

"Ne gülüyorsun lan " diye sormadam edemedi Yekta...

"Hiç şöyle bir resmini çekeyimde hatıra kalsın" diyip Yektanın resmini çekip beklemeden Beritana gönderdi gelen resimle yüzünden kocaman herşeye bedel bir gülümseme peyda oldu iyiydi Yekta açmıştı gözlerini bundan sonrada iyi olacaktı...

(Siz hastanede diye düşünün işte 😂 sanki kendisi çekip Beritana gönderiyor te Allahım 😂😂)

(Siz hastanede diye düşünün işte 😂 sanki kendisi çekip Beritana gönderiyor  te  Allahım 😂😂)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beritan /Töre/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin