Bölüm 22

17K 651 131
                                    

Umudun olduğu yerde mucizeler çiçek açar.!

Bazen düşünmeli insan, nerde Ne yapacağını bilmeliydi. Kimisi bilirken kimisi bilmiyordu. Beritan kocasından duyduğu sözlerle, sımsıkı sarıldı. adam kadının gece karısı saçlarından öpüp kollarıyla. sarıp sarmaladı Yekta Mirzan hayatı boyunca tek bir şey için pişman olmayacaktı. bu kadını sevdiği için asla pişmanlık duymayacaktı.! Bahar kokusunu genzine çekip, çiğerlerini bayram ederken sakinleşen karısının yüzünü avuçlarına aldı.

"Ağlama kadın ağlama, senin gözünden düşen yaş benim yüreğimi yakıyor.!"

"Sen nasıl adamsın seni çok seviyorum"

"Biz hep güzel sevelim jiyanamın(hayatım) bir birimizi kırmadan incitmeden.! " Diyip dudaklarını kadının anlına bastırdı. ellerini kocaman açan Beritan, kocasının göğsüne sığındı burnunu adamın yakasına götürüp, kokusunu içine çekti.

"Kokun bana özel yapılmış gibi, her duyduğumda biraz daha güçleniyorum adam.!"

Ellerini kadının gece karası saçlarına görüp, okşadı dudaklarını saçlarına bastırırken yüzüne hiç silinmeyecek bir gülümseme peyda oldu.

"Ellerin" dedi karısının ellerini avuçlarına alıp, öptü. "Gözlerin" dedi gözlerinden öptü. "saçların"dedi karısının gece karşı saçlarını öptü. "Kalbin" dedi başını eğip kadının kalbinin üzerinde öptü "bunların hepsi bana yazılmış en değerli şeyler, sen benden gitme iyisiylede kötüsüylede biz biz olalım Beritanım." diyerek Kadının anlına anlını daydı. kadın elleriyle adamın sakallarına dokundu, anlını geri çekip dudaklarını usulca yanağına bastırdı.

Bügün bitmek bilmemiş, Yektanın emri üzerine Dicle xanım misafirlerini yolcu etmişti. karısına yemeğe kadar dinlenmesini söyleyip, aşağı indi avluda annesi Kinem ve kız kardeşleri oturuyordu. babası henüz eve gelmemişti.

"sen gerçekten Konak'tan gitmemi mi istiyorsun.?" Dedi sertçe.

Dicle hanım Yerinde kalkıp, oğlunun yanına varıp kollarından tutu.

"Oğul yine ne ettim.? "

"Ana insanlar gelinlerini över, savunur sen eline fırsat geçtikçe Beritanı yerin dibine sokuyorsun yapma! Benim karımı ezme! Artık bu konağın hanım ağasın sen değilsin Beritan! Eğer beritana bir daha saygısızlık ederseniz kendime edilmiş bilirim." Dedi bıçak kadar keskin sesiyle.

"Etmem oğul etmem yeterki, sen gitme fatmayıda takma kafana öyle bilmeden konuşur!"

"Şuna da bir açıklık getireyim" diyip hem annesine baktı hemde yengesi kineme baktı. "BERİTAN hamile olsada olmasada, erkek değil kız getirsede hanım ağalık değişmez ağa ben olduğum müddetçe.!" Diyerek Konak'tan çıktı.

Şu an gidebileceği tek yer awir babanın yanıydı. konuşması içini dökmesi gerekiyordu arabayı ustalıkla sürüp, kısa zamanda çarşıya awir babanın dükkanın varmıştı. Yektayı gelirken gören yaşlı adam sanki yıllardır kendi öz evladını görüyormuş, gibi sevindi elindeki tesbihi bırakıp, gelen adama adımladı kollarını her iki yana açarken, Yekta ağada açmıştı sıkı bir sarılmadan Sonra, ayrılırken Yekta yaşlı adamın elini öpüp anlına koymuştu.

"İyisin oğlum " diyen adam baba Şevket'iyle bakıyordu Allah var öz oğlundan ayırmazdı Yekta yı.

"İyiyim Allah'a şükür awir baba "

"Hele geç otur" Diyip tezgahta çalışan çocuğa çay getirmesini söylemiş , Yektala karşı karşıya oturmuşlardı.

"Sen pek uğramazsın buralara hayırdır, kafan bozulmadıkça.!" dediğin de sırtını koltuktan çekip, direkseklerini dizlerine sabitledi.

Beritan /Töre/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin