Beritan /Töre/

Bölüm 25

Seni kollarımın arasına alıp saatlerce öyle kalma isteğim hiç geçmiyor..!

Kadının Gözlerindeki mutluluk her şeye bedeldi Yekta ağa kömür karası gözlerine baktı bu kadının gözleri neden böyleydi insanı alıp götüren sanki alıp içine hapsedecek hiç bir zaman bırakmayacak gibi sarılışı ya kokusu bahar kokusu adamın aklını başından alan o koku bu kadın tam anlamıyla mükemmeldi nefret ettiği kadın bu adamın dünyası olmuştu. küçük karısını sarıp sarmalarken gece karası saçlarına öpücük kondurdu.

"Sen aklımı başımdan alan kadın hep iyi ol."

Kendi yerine oturmuş Dicle hanım sinsi sinsi oğlunun sözlerini duyuyor duydukça inanmak istemiyordu bu adam Ne ara tutulmuştu bu kadına oysa ayırmak için elinden geleni yaparken üzerine kuma getirmeye çabalarken oğlu daha da tutuluyordu.

"Hep iyi olacam" diyerek içten gülümsedi şu an bağırıp baba oluyorsun demek vardı boynuna sarılıp hiç bırakmamak vardı ama şu an söylemeyecekti zamanı geldiğinde kocasına söyleyecekti mutluluğunu paylaşacaktı.

"De hayde görende yıllardır görüşmüyorsunuz sanır birazdan baban gelir ayıp denen bişey var.!" Dediğinde Yekta karısından ayrılıp bakışlarını annesine çevirdi.

"Karımı istediğim zaman özlerim daye normal değil mi neresi ayıp istersem öperim." derken Beritan kolunu çimdiklemiş Yekta "ah" diye inlemiş Rizgar kinemle karı kocayı bakmıştı. onlarda bir şeyi çok iyi anlamıştı Beritan Yektayla gün geçtikçe daha çok bir birine bağlanıyordu çoğu zaman aşık çoğu zaman çocuk oluyorlardı çoğu zamanda bir birine sevdalı iki insan.

"Hadi geç ananı kızdırmayalım"
kocasıyla sofradaki yerini aldı Devran ağanın gelmesiyle yemekler yenilmeye başlamıştı. Önündeki tabağı bitiren Beritan tabağını eline alıp ayaklanırken Yekta ağa dahi herkes genç Kadına baktı bugüne kadar kuş kadar yiyen kadın şu an ikinci tabağını yiyecekti üzerindeki bakışlara aldırmadan bir tabak daha alıp yerine oturdu gözlerini belerten Yekta ağa karısının kulağına fısıldadı.

"Benim tabağımıda yeseydin Çok yiyorsun şişko olursan karışmam.!" Dediğinde Beritan ağzına aldığı kaşığı tabağına bırakmıştı.

"Şişko olursam beni sevmeyecekmisin.?" Diye sordu merakla.

Kahkaha atan Yekta anne babasını unutmuş karısına takılıyordu Rizgar gözlerini öyle bir dikmişti ki hem abisinin hemde beritanın bütün hareketlerini izliyordu.

"Ben seni her halinle seviyorum karıcım ama baksana bana bu kadar yakışıklıyken yanımda şişko olarak kalacaksın.!" Demesiyle gözleri dolan Beritan yerinden gürültüyle ayaklandı. şaşkınca karısına baktı bu günlerden çok alınganda olmuştu gidecek olan karısının elinden tutup yerine oturttu.

"Şaka yaptım Beritan sen her halinle güzelsin ister şişko ol İster zayıf ben senin kalbini sevdim.! " Diyerek Kadının gönlünü fet etmişti az önceki kadından eser kalmamış kocasının sözleriyle dudakları kıvrılmıştı Yekta ağa mutlu etmeyi biliyordu.

Yemekler yenilmiş çaylar içilmişti her akşam yapılan sohbet sefasıda yapıldıktan Sonra herkes odasına dağılmıştı.

"Beritan bugünlerde tuhaf değil mi .?" Diye sordu Kinem kocasına eskiden bu odada onun adını duymak istemeyen ablası bugun kardeşinin adını zikrediyordu eğer o Beritanın adını Rizgar söyleseydi olay tam tersi olacaktı Üzerini değişen Rizgar yatağa girerken bir yandan da aynanın karşısında şaçını tarayan karısını cevapladı.

" öyle çok garip davranıyor eskiden bir tabak bitiremezken bugun iki tabak yedi.!" Dedi ağzından kaçmıştı aslında bunu söylemek istemiyordu her defa sofrada oturan beritanın yemeğini incelerdi Rizgar bu okadar yanlıştı ki bu adam Ne yaptığını bilmiyordu.