Dostum sorun ne?

645 35 6
                                    

(3)

Aşağı indiğim de çocuklar bana sinirli bir şekilde bakıyorlardı. Özellikle Liam. O nasıl desem çok sorumluluk sahibi. Ah bunu düşünecek halim yoktu. Tamamen ayılmıştım. Louis’in yanına yayvan bir şekilde oturdum “Evet çocuklar sorun neydi?” çok rahat bir şekilde söylemiştim. Keşke içimde bu kadar rahat olsaydı. Liam hızla kafasını bana çevirdi ve bağırmaya başladı “Sorun neydi mi?! Sorun neydi diyorsun Harry! Bu gün grup toplantısı vardı! Hem de en önemlisi! Biz bu toplantıya kaç haftadır çalışıyoruz! Biz bu emekleri sen bizi yarı yolda bırak diye mi harcadık! Şuna bak ya?! Adamı barlardan topluyoruz!”

Liam’ı bu kadar sinirli görmemiştim. Aramızda hep sakin kalan oydu. Ve evet suçluydum ama bir kerede neden benim açımdan bakmıyorlar, neler olduğun dostça bir şekilde sormuyorlar? Ayrıca bu sözler çok ağırdı. Tam bunu söylemek için ağzımı açtım ki benim yerime Zayn sözü devraldı “Liam, bizde sinirliyiz ama bu sözler gerçekten çok ağır. Sonradan pişman olacağın bir şeyler yapma.” Zayn bunu uyarır bir biçimde söyledi. “Pekala. Haklısın.” Diye mırıldandı Liam. Ben de dayanamayarak söze daldım “Arkadaşlar biriniz de ne olduğunu düzgün bir şekilde soramıyorsunuz demi? Belki benim içmeye ihtiyacım vardı. Belki de hayatımın en büyük hatasını yaptığımın bir kez daha fark ettim. En önemlisi de belki benim bunları unutmaya ihtiyacım vardı?!” bunu söylediğim gibi hızla mutfağın kapısından arka bahçeye çıktım. Bahçede biraz ilerledikten sonra kollarımı göğsümde birleştirdim ve derin bir nefes aldım.

Omzumun üstünde bir el hissettim. Arkama döndüğüm de bu kişinin Liam olduğunu gördüm.  Tekrar önüme döndüm. O ise yanıma gelmişti. “Harry? Ben özür dilerim tamam mı? Sen haklıydın. Hadi içeri geçelim. Olur mu?” Kafamı evet anlamın da salladım ve ona döndüm “Harry, dostum sen ağlıyor musun?” Liam söyleyesiye kadar ağladığımın farkında değildim. Elimin tersiyle gözlerimi sildim. “Artık ağlamıyorum.”

Liam bana şaşkın bir şekilde baktı “Dostum sorun ne?” onların hepsine Chloe olayını anlatmıştım hepsi bana kızmıştı annem ve Gemma da biliyordu. Hepsi de bana kızmışlardı. Haklılardı. Hele annem sinir krizi geçirmişti çünkü benim yüzümden ikinci torununun yüzünü bile görememişti. Evet Gemma evliydi ve çocuğu vardı. Chloe burayı terk etmeden önce de evliydi ve Cece bir yaşındaydı. Aileden herkes Chloe’yi seviyordu. Cece ise ona bayılıyordu. Liam, ona cevap vermediğim için daha çok endişelenmişti. Ona hala cevap vermediğimi fark ettim. Sessizce fısıldadım “Chloe.” bana anlamsız bir şekilde baktı “O-o burada. Onu ve oğlumuzu gördüm. Bana söylediği gibi oğlumuza ve kendine çok iyi bakmış Liam!” Liam beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. “Liam, bana çok benziyordu!” beni bıraktı, kollarını omuzlarımın üstüne koydu ve yüzüme baktı “İçeri geçelim tamam mı? Hem diğerlerinin de bunu bilmeye hakkı var?” ona kısaca “Tamam.” dedim. Ardından  önüne geçerek içeri doğru adımladım.

“Evet arkadaşlar hepsi bu kadar.” Son sözümü söyleyerek arkama yaslandım ve göz yaşlarımı sildim. Louis hemen lafa girdi “Harry, biz çok özür dileriz böyle bir şey olduğunu bilmiyorduk dostum. Gerçekten sana öyle giriştiğim için özür dilerim. Çok üzgünüm.” Ona kafamı salladım “Bende çok üzgünüm Lou.” Sonra hepsi teker teker özür diledi. “Peki bunu Anne’ye söyleyecek misin? Ya da diğerlerine, Poul’a filan?” Niall’ın sorusuyla bakışlarımı halıdan kaldırdım. “Evet. Söyleyeceğim Niall. Bunları bilmeye hakları var.” Söyleyecek bir şey kalmadığı için hepsi kafalarını salladılar. Bir süre hiçbir şey söylemeden oturduk.

Sessizliği bozan Zayn oldu “Harry, Gemma ve Anne, Chloe ile Chris’i görmek isteyeceklerdir. Hele ki Chris’i sonuçta Anne’nin torunu, Gemma’nınsa yeğeni.” Bakışlarımı Zayn’e çevirdim “Haklısın. Şunu da unutmayalım onlar Chris’i önemsiyorlarsa ben de değer veriyorum. O benim oğlum, onun için canımı bile veririm.” Sağ elimi burun kemerime götürdüm ve hafif bir şekilde ovdum.

Sanırım bu konu da kimse beni haklı saymayacaktı. Sence tutulacak bir yanın var mı Harry. Sanki insanların hayatlarını mahvetmeye proglanmışsın. Ne diyebilirdim ki? Bu sefer iç ses haklıydı.

“Peki Christian’ı yanına almayı düşünüyor musun? Ya da nasıl desem iletişim kurmayı filan?” diye atladı Louis. İşte konu buydu Chloe hayatta izin vermezdi. Ama gerekirse dava açardım. Aklımdan geçenleri biraz değiştirerek Louis’e aktardım “Sorunda bu Louis. Chloe, bizi ölse görüştürmez. İletişim kurmamıza da izin vermez. Ama gerekirse dava açarım!”

Zayn hızla bana döndü “Saçmalama Harry. Chloe ile konuşursak yani bizde deneriz ama bizi takacağını sanmıyorum, Anne ve ssen denersen olabilir. Ya da Gemma. Seni dinleme imkanı yüzde sıfır olsa da denersin. Seni uyarıyorum sakın dava açıyım deme! Chloe buna dayanamaz!” Zayn haklıydı ama iletişim kurmamıza izin vermezse bunu denerdim.

“Göreceğiz Zayn. Ayrıca duruma göre değişir.”

ASLINDA DAHA YAZACAKTIM AMA BU SEFERLİKTE BÖYLE OLSUN DEDİM. YAZIM YANLIŞLARI VARSA ÖZÜR DİLERİM GENÇLER. YORUM VE VOTELERİNİZİ BEKLİYORUM! 

Dad ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin