Teşekkür ederim

634 38 7
                                    

 ÖNCELİKLE  @leonetta2  ADLI KULLANICIYA YORUMLARI İÇİN SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ İLETMEK İSTİYORUM. BENİ GERÇEKTEN SEVİNDİRDİN. BU ARADA YAZABİLDİĞİM KADAR UZUN YAZDIM.

(Harry)

Sessizce fısıldadığımda tüm çocuklar hayretle bana döndü. Demek ki sessizse söylememişim. Liam’ın bağırması bir oldu ne oluyor ki bu çocuğa böyle. “Harry! Bu sen misin? Yoksa biz başka bir yüzünü mü tanıdık? Sen ne kadar acımasız birine dönüştün böyle! Saçma sapan şeyler söylüyorsun! Eğer böyle bir şey yaparsan Chloe ne yapar biliyor musun?! Sen hani bu kızı seviyordun seni aşağılık herif?! Üzgünüm ama eğer böyle bir şey yaparsan beni unut! Dostun olarak da görme! Çünkü bu Harry benim tanıdığım, kardeşim olarak gördüğüm Harry değil!” bunları söyler söylemez ceketini alıp dışarı çıktı.

 Hiçbir şey söylemeden önüme döndüğümde diğer çocukların da bana nefretle baktığını gördüm. “Çocuklar?” tereddütle seslendiğim de hiç biri bir şey demediler. İlk kalkan Niall oldu ve mutfağa doğru gitti. Sonra Zayn ve Louis kalktı. Onlar da yukarı çıktılar. Sanırım odalarına geçeceklerdi.

Onlar umurumda değildi. Tamam, biraz umurumdaydı. Şu anda onlardan daha önemli sorunlarım vardı. En iyisi Chloe’nin evine gitmek. Onları rahat bırak Harry! Bu sefer seni dinlemeyeceğim iç ses. Ne zaman dinledin ki sümsük! Kes sesini be! Bir de bana sümsük diyor sensin sümsük!  Aman Tanrım! İşte şimdi iyice kafayı yedim. Dışarıya çıkmadan önce odamdan ceketimi ve cüzdanımı aldım zaten telefonum cebimdeydi.  

Karşımda arabamı gördüğümde biraz kararsız kaldım ama bunu yapacaktım. Zamanı gelmemiş miydi sizce de? Yüzleşmem gerekiyordu. Yüzleşmemiz gerekiyordu! Sonuçta Chloe’de hayatı boyunca bu yalanla mı dolaşacaktı. Aslında bana kalsa ben Christian’a hemen söyleme taraftarıydım.

Arabaya bindiğimde hiç beklemeden çalıştırdım. Ne kadar oraya gidip gitmemekte kararsız olsam da bunu yapmalıydım. Ayrıca Chloe’yi o kadar özlemiştim ki anlatmaktan ziyade yazsam bile anlatamam. Ben… Belki önceden bu kadar emin olmasam da onsuz olamayacağımı o kapıdan çıktıktan sonra anladım. Hani derler ya insan birini veya bir şeyi kaybedince değerini bilir diye. Gerçekten haklılarmış. Önceden sorumsuzluk sahibi olmayı bilmeyen Harry şimdi ailesine kavuşup gerçek bir aile olmak istiyordu. Bir yuva kurmak istiyordu. Ne kadar da gülünç bir şey. Asıl sorun ben nasıl bu duruma geldim nasıl gelebildim? Yoksa ben gerçekten bu muydum? Bunları düşünürken direksiyonu sıktığımı bilmiyordum ve şimdi fark etmiştim. Neyse bunları yine gece yatmadan önce düşünmek için erteleyebilirdim.

  O sırada aklıma Christian geldi. Sonuçta o bir çocuktu ve eminim çikolatayı çok seviyordu. Hangi çocuk sevmezdi ki!? Direksiyonu sağa kırdım ve hemen ileride ki markete doğru sürdüm. Arabayı park ettim ve markete girdim. Vay be?! Ne çok çikolata ve cips vardı burada. Daha doğrusu ne çok abur cubur vardı burada. Önüme gelen ve tadını en çok sevdiğim abur cuburları sepete attım.

  Kasaya doğru ilerlerken gözüme bir çerçeve çarptı. İçimden bir ses bana bunu almamı söylüyordu ama kendim için. İç sesime uyup çerçeveyi de sepete attım. Bu sefer hiçbir yere bakmadan kasaya ilerledim.

  Elimdeki poşetleri bagaja yerleştirdikten sonra kendi yerimi aldım. Geldiğim yolu geri dönüp asıl hedefimin yolundan ilerlemeye başladım sanırım bu yol aynı zaman da benim geleceğimin de yoluydu. İstediğim sahip olmak istediğim hayatın yoluydu ve benim ne edip yapıp bunu elde etmem lazımdı. Chloe’nin evine geldiğim de arabayı hemen kapının önüne park ettim ve bagajdan poşetleri aldım. Evin bahçe kapısını (dış kapı yani anlayıverin) açtım.

Dad ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin