4.Bölüm

14 4 3
                                    

Kenc kadın sıkıntıyla elindeki fincanı titreyen eliyle uzanıp aldı, kahfesini yudumlarken kafasında binlerce soru vardı hicbirini yanıtlayamamak sıkıyordu zeynepin canını, emreyle evlenecekti zeynep belkide encokta ailesi icin yapacaktı, yapmak zorundaydı ela gözlerini ucsuz bucaksız gibi görünen denize dikmişti zaten kendini bir nebze olsun iyi hisetire bileceyi tekyer vardı oda resim atölyesiydi elindeki fincanı masaya bırakırken aklında hep kemal vardı hep onu düşünüyordu ailesi icin vazgecmişti sevdiği adamdan.

Birkac dakika kafasîndaki sorularla boğuşurken kapının calmasıyla kalktı yerinden başı dönmüştü zeynepin birkac dakika durup kendine kelmeye calıştı kapının ısrarla calması istemsizce sıkmıştı zeynepin canını.

Geldim deyip kapıyı actı zeynep karşısında kücük bir kızı görünce şaşırmıştı kız eleri arkasında birleştirdiği eleriyle kücük kücük salanmaya başladı bu hali zeynepi uzun bir süreden sonra güldürmüştü, zeynep dizlerinin üzerine cüküp kücük kızla aynı hizaya geldi sen ne arıyorsun burda deyip gülüm sedi kız eliyle gösterdiği adamı gösterek ordaki benim babam biz kücük arabamızla balık ekmek satıyoruz seni pencerden gördüm cok üzgün görünüyodun bende babama söyledim neyapsamda gülse diye oda belki balık ekmek götürürsem güle bilir diye.

Kücük kız elindeki poşeti zeynepe uzatığında zeynepin yüzünde kocaman bir gülümseme peydah olurken kücük kızın uzattığı boşeti alıp ayağa kalktı başıyla uzak olan adama teşekkür ederken bakışları yeniden kücük kızı buldu senin ismin nedir güzelim.deyince kız tatlı tatlı gülümseyip melek dedi zeynep elini meleğe uzatarak bende zeynep dedi.

Zeynep uzun süredir düşündüğü sorularından bu kücük melek sayesinde biraz olsun uzaklaşmıştı, hadi gel beraber yiyelim deyince kücük kız sanki bu daveti bekliyormuş gibi zeynepin uzatığı eli görmeyerek iceri daldı bu hali zeynepe kücük caplı bir kahkaha atırmıştı kücük kız zeynepin cizdiği resimleri gördükce kücük elerini azıyla kapatarak zeynep abla alis harikalar diyarında gibi hisediyorum deyince zeynepin dudaklarından bir kahkaha daha peydah olurken melek sanki her gördüğü resmi inanamayarak bakarken zeynep onu izliyordu meleğin şirin haleri hoşuna gitmişti, elindeki boşetin mis gibi koktuğunu duyunca şaşırmıştı kendine daha yeni kahvaltı etmemişmiydi elindeki poşeti alıp masaya gecti gercektende cok güzel kokuyordu zeynep elindeki balık ekmeyi bayıla bayıla yerken arkasını dönüp meleğe baktı melek hala birşeyleri keşvetmekle meşkuldü zeynep bu haline gölerken birkac lokma daha aldığı balık ekmeyi midesini bulandırmıştı sanki elinekileri bırakıp lavaboya koştu kendi kendine söylenirken zeynep melek karşısında elerini birbirine bağlamış zeynepe sinirli sinirli bakıyordu zeynepe, zeynep tekrar dizlerinin üzerine cüküp kücük kıza baktı okadar tatlıydı ki bembeyaz yanakları sinirdenmi nedeni bilinmez kızarmıştı, kücük kızın yanaklarını eleri arasınalıp, kücüğüm neden sinirlisin dediğinde melek; zeynep abla sendemi hastasın deyince zeynep hafifce tebesüm etti. Evet hastaydı genc kadın hemde yüreyinden hastaydı. Düşüncelerinden sıyrılıp bakışları tekrar meleği buldu hayır melekcim hasta deyilim nerden cıktı bu melek üzgün bir ses tonuyla konuştu benim annemde hep senin gibi kusardı ağzı kanardı zeynep abla sonra bizi bırakıp cok uzaklara gitti babam annemin bizi hep izlediğini söylüyor ama ben onu hiç göremiyorum. Deyince zeynepin gözleri dolmuştu meleği kolarıyla sarıp sarmalarken kolarındaki kücük bedenin henüz 4 yaşında ve ölümün ne olduğunun bilmemesi normal olduğunu düşündü. Cok gecmeden atölyenin kapısı tekrar caldığında meleğe dönerek güzelim ben hasta deyilim sadece balık biraz midemi rahatsız etti tamamı deyince zeynebin gözlerindeki hüzünlü bulutların yerini mutluluğa bıraktı.

Zeynep kapıya yönelip actı, karşısında uzun boylu sarı saclı yeşil gözleri olan 30 yaşlarında bir adam duruyordu melek babasînı görünce baba diye koşuo sarıldı zeynep meleğin eline gücük bir öpücük kondurup geri cekildi meleğin babası zeynepe dönüp ben Burak dedi zeynep elini uzatarak bende zeynep dedi kibarca sıktı adamın elini zeynep; cok tatlı bir kızınız var deyip meleğe göz kırptı Burak; umarım rahatsız etmemiştir sizi deyince zeynep buruk bir tebesümle a olurmu onun sayesinde cok mutlu oldum deyince melek kücük elerini babasının yüzüne yerleştirip baba bir ara balıklarımızla konuşmamız gerek galiba deyince Burak zeynep e kücük bir bakış attıktan sonra tekrar kızına döndü neden kızım deyince kücük kız yine sinirlenmişti cünkü zeynep ablanın midesini rahatsız etmişler deyince zeynep kücük bir kahkaha atınca burak da kahkaha atmıştı burak kızının elerini öpüp tamam meleyim konuşuruz. Zeynep meleğe el salayıp yine gel deyip kapıyı kapatı zeynep melek sayesindede olsa birkac saatliğine mutlu olmuştu masanın üzerini toparladıktan sonra resim cizmeye karar verdi.

Kac saat olmuştu bilinmez lakin zeynep bitirdiği resmi cok beyenmişti kimimi cizmişti kücük melek icin harikalar diyarı ve meleği cizmişti, zeynep bugün kendisini fazla yorgun hisediyordu belki eve giderse biraz dinlene bilirdi çantasını alıp atölyeden cıktı biraz yürümek onada iyi gelecekti lakin bu isteği kursağında kalmıştı emre siya jipiyle zeynepin önünde durunca genc kadın emreden kurtulamayacağını anlamıştır emre siyah film kaplı camı acıp kafasıyla bin işareti edince zeynep direnmedi direnemedi daha fazla dişlerini sıkıp arabaya binerken sevdiği adamın onun izlediğinden habersizdi.

Kemal sevdiği kadının gözleri önünde başka bir adamla gittiğini görünce kalbinin söküldüğünü hisetti, zeynep onu gercekten sevmiyormuydu kemal avuc iclerini sıkarken zeynepin neler cevirdiğini örenmek istiyordu yada sevdiği kadın artık onu sevmiyordu, kemal durduğu yerde kendi kendine konuştuğunu fark edince sahile doğru yürümeye başladı sahilin serin havası yüzünü yalayıp gecerken kıvırcık saclarını karıştırıyordu, kemal başını geriye doğru atıp ilk beraber oldukları dağ evini düşünüyordu o dağ evi babası öldükten sonra onlara kalan tek mirastı annesi babasıyla cektirdiği nekadar fotoğraf varsa hatıra diye orda saklıyordu zeynep sırf buyüzden orayı cok seviyordu hep derdi kemale biz yaşlanınca bizde burda oturalım derdi genc adam bütün bu düşüncelerini kafasından zorda olsa ata bilmişti şimdi tek yapmam gereken zeynepin benden sakladığı her neyse örenmeliyim diyordu.

Zeynep nereye gittiklerini bilmeden başını cama dayamış yolu izliyordu üstelik emrenin sorduğu hicbir soruyada cevap  vermemişti tek yapa bildiği sesizce ağlamaktı emerini geldik sesiyle irkilmişti zeynep gözyaşlarını silerken geldiği binaya baktı zeynep gözleri şaşkınca kocaman olmuşken emrenin kapısını sertce acması zeynepi korkutmuştu in hadi deyince zeynep dediğini yapıp indi emre bukadar cabukmu dediğinde emre yürüdüğü yolun yarısında dönerek evlilik gönü almaya geldik karıcım dediğinde zeynep dolan gözlerini emreye dikip, ciddi olamasın emre daha cok erken dediysede emre yürümeye devam etti.
Ne diye bilirdiki zeynep ha bugün hayarın sonuda bu pislik adamın karısı olacaktı.

Merhabaa arkadaşlar yeni bir bölüm ile daha burdayım umarım beyenmişsiniz dir inanın elimden geldiğince dikat ettim yazım yanlışları ola bilir bunun icin sizden özür diliyorum♥

Oy ve yorumlamayı unutmayın lütfen benim icin yorumlarınız ve oylarınız cok önemli♥ sizleri seviyoruuuum♡

İstagram hesabım; s.u.n.a65.65

♥♡♥♡♥

HERŞEY SENİNLE GÜZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin