2.Bölüm ~İnsan buna nasıl alışır?~

2.2K 107 23
                                    

Ertesi gün:
Berrak odanın kapısına tekrar vurur.
Berrak: Beni daha ne kadar burada tutacaksınız?
Vedat: Uslu bir kız olacağına söz verirsen çıkarsın prenses.
Berrak: Ta-tamam uslu durucam söz çıkar yeterki.
Vedat kapıyı açar.
Vedat: Hah şöyle akıllı kızları severim. Benim şimdi çıkmam gerek sen uslu uslu dur buralarda.
Berrak ifadesizce Vedat'ın suratına bakar. Vedat aşağı inip evden çıkar. Berrak hemen babasının yanına gider.
Berrak: O nerde?
Necip: Kim?
Berrak: Adını bilmiyorum ki. Dünki kız işte.
Necip: Ha Vedat beyin karısı.
Berrak: Karısı değilmiş!
Necip: Berrak bu işlere burnunu sokma kızım.
Berrak: Baba söyleyeceğin iki kelime. Kızın adı ne ve nerde?
Necip: Nefes hanım koridorun sonundaki odada.
Berrak hızla yuları çıkar koridorun sonundaki odanın önüne gelir kapıyı hafif tıklatarak,
Berrak: Nefes Ben Berrak girebilir miyim? Lütfen.
Nefes önce tereddüt eder sonra yavaşça kapıya yaklaşır ve kapıyı açar. Berrak önce nefesini yüzüne inceler yüzündeki morlukları görünce gözleri dolar ellerini hafifçe Nefesin yüzünde gezdirir.
Berrak: İyi misin?
Nefes: Bu cehennemde ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyim.
Berrak: İlk yardım çantası falan var mı? Yaralarına bakalım.
Nefes: Gerek yok geçer yakında. Alışkınım ben.
Berrak: Alışmak? İnsan buna nasıl alışır?
Nefes'ten hıçkırık sesi gelir. Berrak cevabını çok güzel almıştır.
Berrak: Yok bu böyle olmayacak. Seni burdan kurtarıcam.
Nefes: Ne?
Berrak: Bu cehennemden kurtulacaksın.
Nefes: Kurtulamam Vedat yine bulur beni. Her kaçmaya çalıştığımda bulduğu gibi.
Berrak: Bu sefer öyle olmayacak başaracaksın. Başaracağız. Sadece güven bana tamam mı?
Nefes başını olumlu anlamda sallar. 
'Gerçekten yapabilir mi? Beni hayal ettiğim hayata kavuşturabilir mi?'
Düşüncesi bile yüzüne kocaman bir gülümsemenin yayılmasına sebep oldu.
Necip: Berrak dünden beri 'Mavişim' diye biri arıyo al da bak.
Berrak: Gelicem hemen.

Berrak aşağı inip telefonu alır ve yukarı çıkar.
Berrak: Efendim?
Fatih: Hele şükür Berrak. Dünden beri açamadın telefonu bi! E tabi gerçi orda benden daha önemli işlerin var senin.
Berrak: Fatih oraya gelince bol bol trip atarsın. Şimdi beni iyi dinle vaktimiz yok.
Fatih: Berrak noliyi?
Berrak: Bana ordan iş bulman lazım ne iş olursa yaparım. Bide güvenli bir yerden ev tut iki kişilik olsun. İkisini de en acil şekilde hallet. Halleder halletmez ara gelicez.
Fatih: Babanla mı geliyosun?
Berrak: Hayır. Fatih bak çok önemli çok acil.
Fatih: Berrak doğru düzgün anlatsana sen şu işi.
Berrak tam anlatacakken babasının geldiğini görür.
Berrak: Aynen aynen çok iyiyim ben herkese selam öptüm hepinizi hadi bay.
Deyip telefonu kapatır.
Berrak: Beni merak etmişler.
Necip: İyi.

Trabzon/Sürmene
Cafe:
Tahir: Bi durum mu var?
Fatih: Anlamadım ki abi en acilinden iş ve ev bul iki kişilik gelicez dedi kapattı.
Nazar: Babasıyla buraya taşınıyorlar o zaman.
Fatih: Babamla değil dedi.
Murat: Lan bu ordan kendine manita yapmış olmasın. Boynuzlar göriniy Fatihh!
Nazar: Berrağı kendinle karıştırma Murat.
Fatih: Gol atiyim derken gol yedin ikizum geçmiş olsun.
Murat: He oldi öyle bir şey sanırsam.
Tahir: Dağıtmayın konuyu. Murat Nazar Berrağın çalışabileceği bir iş bulun. Fatih biz de senle bizim konağa yakın ev bakalım.
M&F: Tamam abi.
Nazar: Ben senle ev baksaydım da bu iki yangaz ayrılmasaydı?
Tahir: Bu iki yangaz ayrılmazsa iş bulmak haricinde her şeyi yaparlar ama iş bulmazlar o yüzden hadi herkes görev başına.

Nazar: Ne iş bulcaz ki biz bu kıza?
Murat: Ya bu kız avukat değil mi?
Nazar: Avukatt.
Murat: E tamam işte söyleriz Esma ablaya alır yanına.
Nazar: Aferum ula. İlk defa mantıklı bir şey söyledin.
Murat: Sen şimdi övdün mü gömdün mü?
Nazar: Yürü Murat yürü!

Fatih: Abi bu evv...
Tahir bir an duraksar gözleri dolmuştur. Ama hemen kendini toparlar.
Tahir: En uygunu burası.
Fatih: Ama sen?
Tahir: Boşver beni. Tutalım da yerleştirelim hemen içini. Gelsin Berrak. Belliki zor durumda.
Fatih: Tamam abi.
Tahir tüm cesaretini toplayıp eve girer.

Flashback
👩🏻‍: Tahir? Senin ne işin var burda biri görecek!
Tahir: Görsünler.
👩🏻‍: Ya babam evde olsaydı?
Tahir: Değil biliyorum gittiğini gördüm.
👩🏻‍: (gülümseyerek) Delisin sen.
Tahir: (gülümseyerek) Biliyorum.

Fatih: Abi. Abi. Abii!
Tahir: Hı? Noldu?
Fatih: İşimiz bitti çıkalım da mabilya alalım evin içine.
Tahir: Çıkalım.

Evden çıkıp mobilya satan bir mağazaya girip 2 kişilik temel ihtiyaçları alıp adresi verip konağa dönmüşlerdir.
Tahir: Naptınız işi?
Murat: Esma ablayla konuştuk onun yanında işe başlicak.
Tahir: Ara Berrağı haber ver gelsin hemen gelsin de neler oluyor anlatsın bi.
Fatih: Tamam abi.
Fatih hemen Berrağı arar.
Necip: Mavişin arıyo gene! Al aç şunu zırt pırt arayıp durmasın.
Berrak: Tamam.

Telefonu açar.
Berrak: Efendim?
Fatih: Hallettik. Gel hemen.
Berrak: Çok saol Fatih bi tanesin sen! Ama benim şimdi kapatmam lazım arama sen telefon bende olmuyo.
Fatih: Tamam. Şimdi bir şey sormuyorum ama gelince sormayacağım anlamına gelmez.
Berrak: Tamam.
Telefonu kapatıp babasına verir.
Berrak: Buyrun gardiyan bey.
Necip: Düzgün konuş babanım ben senin.
Berrak: Valla burdan bakınca Vedat'ın adamı olmaktan başka sıfata sahip değilmişsin gibi geliyo.
Necip: Odana çık Berrak.
Berrak: Hay hay.
Hızla Nefes'in yanına çıkar.
Berrak: Her şey tamam yarın son. Yarın her şey bitiyor! Kurtuluyosun!
Nefes: Gerçekten mi?
Berrak: Gerçekten.

 Yarın her şey bitiyor! Kurtuluyosun!Nefes: Gerçekten mi?Berrak: Gerçekten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Hayal ettiğin hayatı elbet bir gün yaşarsın. Sen yeter ki HAYAL~ET.|

Vee bölüm sonu💜

Umarım beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum💕

Hayal~Et (NefTah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin