Hayal~Et (NefTah)

6.Bölüm ~Gerçekler!~

Medyayı bi açıverin ;) 😂

Nefes: Yeter yeter! Eğer sana hoşçakal deme fırsatım olsaydı (duraksar) hoşçakal demek yerine beni kurtar derdim!

Tahir Nefes'in kurduğu cümlenin ağırlığıyla duraksamıştır. Kim bilir neler yaşadı? Kim bilir nasıl ihtiyacı vardı ona. Ama o naptı hep suçu onda buldu ve tüm cezayı ona kesti bunu yapmak yerine arasaydı bulurdu kurtarırdı ama yapmadı!
🌠🌠🌠

Tahir bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı ama söyleyecek bir şey bulamayınca geri kapattı arabada bir sessizlik hakimdi ikiside söyleyecek bir şey bulamıyordu, kelimeler kifayetsiz kalmıştı. Bu sessizlik Tahir'in telefonunun çalmasıyla bozuldu. Mustafa arıyordu.
Tahir: Efendim abi?
Mustafa: Tahir abim...
Tahir: Noldu abi? Kötü bir şey mi var?
Mustafa:...........
Tahir: Ta-tamam hemen geliyorum!

Aniden arabayı çalıştırdı ve son sürat gitmeye başladı.

Yarım saat önce:
Nefes ve Tahir el ele gidince Vedat sinirden deliye dönmüştü. Ne yapacağını nereye saldıracağını şaşırmıştı. Hızla anayola doğru ilerledi o sırada arabasına binmekte olan birini gördü adama kafa atıp anahtarı elinden aldı ve hızla arabayı sürmeye başladı nereye gittiğini bilmeden. Ama aklından geçen tek bir şey vardı o da karısını elinden alan o iti öldürmek! Gittikçe daha çok sinirleniyor, sinirlendikçe daha çok gaza basıyordu karşısına aniden bir araba çıktı direksiyon hakimiyetini kaybetti ve büyük bir kaza oldu. Olay yerine ambulans ve polisler geldi iki araba da pert olmuş arabadakilerin de bilinci kapalıydı. Polisin biri hemen üzerlerini aradı ve kimliklerini buldu başka bir polise,
Polis: Fatih Kaleli ve Vedat Sayar hemen ailelerine haber verilsin.
Polis2: Hemen amirim.

Nefes: Tahir noldu?
Tahir: Fatih kaza yapmış.
Nefes: Ne? Nasıl?
Tahir: Bilmiyorum Nefes bilmiyorum.

10dk içinde hastaneye ulaşmışlardı. Ameliyathanenin önüne geldiklerinde Tüm Kaleli ailesi ve Berrak ordaydı. Nefes hemen Berrağa sarıldı.
Nefes: Fatih nasıl?
Berrak: Bilmiyorum hiçbir şey söylemiyorlar.
Tahir: Nasıl olmuş abi?
Mustafa: Tüm suç karşı taraftaymış araba da çalıntıymış zaten.
Tahir: Kimmiş peki?
O sırada Ali gelir.
Ali: Vedat Sayar. İstanbullu bir iş adamı.
Vedat'ın ismini duyduğunda Nefes bir adım geri attı. Tahir bunu fark edince,
Tahir: O şerefsiz mi?
Nefes usulca başını salladı.
Tahir: Umarım o ameliyat masasında kalırsın Vedat yoksa seni öldürmem için bir sebebim daha var artık!
Deminden beri sessizce olanları izleyen Murat sonunda olaya müdahil oldu.
Murat: Eğer kardeşime bir şey olursa senden önce ben gebertirim o iti abi!
Berrak: Fatih'e bir şey olmicak duydunuz mu beni? Ona bir şey olmicak!
O sırada içerden Doktor ve arkasından Nazar çıkar.
Mustafa: Yangazım nasıl?
Doktor: Ameliyat gayet başarılı geçti. Detayları hemşire hanım açıklicak.
Murat: İkizum nasıl?
Nazar: Merak etme yangaz, Fatih gayet iyi. 1-2 saate uyanır.
Herkes sevinçle birbirine sarıldı. Tabi Murat da Nazar'a.
Tahir: O şerefsiz nasıl?
Nazar: Bilmiyrım abi öğrenirim şimdi.
Berrak: İnşallah gebermiştir it!
Nefes: Ona bir şey olmaz Berrak. Unuttun mu kötüye bir şey olmaz.
O ana kadar Nefes'in varlığını Murat ilk defa fark etti.
Murat: Nefes yenge? Oha sen gerçek misin?
Nefes'in yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. Murat'ı da çok özlemişti.
Murat hemen Nefes'e sarıldı. Daha sonra Asiye de sarıldı hemen.
Asiye: Nasıl özlemişim ya kuzum benim.
Tahir: (fısıldayarak) Bi ben hasret gideremedim zaten.
O sırada Fatih uyanır ve herkes başına toplanır.
Murat: Nasılsın ikizum ağrın sızın varmı?
Fatih: Sakin ol yangaz iyiyim.
Berrak: Çok korkuttun bizi.
Fatih hafif gülümser. İçeri doktor girer.
Doktor: Hastamızı çok yormayalım. Yarın taburcu olur sizler de gidebilirsiniz. Burda en fazla iki kişi kalabilir.
Berrak: Ben kalırım.
Murat: Beni zaten kovsanız gitmem burdan.
Tahir: E hayde biz gidelim o zaman.