1•Umut

99 7 0
                                    

Umut edersin , herşey düzelsin istersin. Kitaplardaki gibi bir hayatın olsun, mutlu olmak istersin. Belki aşık olduğun insanın yanında olmak belki de ailenin normal olmasını ummak. Ama benim umutların tamamen farklıydı. Hayattan zevk almayan birinden ne beklersin. Gülmesini mi ? Büyük saçmalık. Her zaman kanser olmak için umut ettim. Hayalini kurdum. O insanlara çok özendim. Aslında onlar en şanslı insanlar bence. Çünkü ölüceğini biliyorsun. Bu lanet yerden kurtulacağını biliyorsun. Sizce de güzel değil mi ? Hayatının en güzel zamanlarını yaşamak istersin o zaman. Ve kanser olduğun için kimse sana karşı çıkmaz , yaptığın şeyler için sana kızmaz. Ama acırlar . Sana bir illetmişsin gibi bakarlar. Lanet önyargılı insanlar. Kanser olmak istedim hep. Hayal ettim.

"Anne ben çıkıyorum." dedim gözlerimi devirerek. İzin vermiyicekti biliyorum. Zaten izin almadım ki . Haberi olsun diye seslendim sadece . " Nereye gidiyorsun yine Almi? " Cehennemin dibine diye geçirdim içimden. "Geç kalmam." dedim. Ve kendimi direkt dışarı attım. Ona hesap vermek zorunda değildim. Kimseye hesap verme gereği duymuyordum. Kendimi dışarı attım zaman arkamdan saydırdığını duyuyordum. Aldırmadım. Ve yürümeye başladım. Siyah dizleri yırtık bir jean , üstünde korktucu cinayet resimleri olan beyaz bir tişört , ve bordo renginde bir hırka giymiştim . Ayakkabı olarak bordo rock ayakkabısı tercih etmiştim. Sarı saçlarımın arasında kırmızı renkler oldukça yoğundu ve kıvırcık yapmıştım. Eyeliner , rimel ve bordo renklerinde bir ruj tercih etmiştim makyaj olarak . Boğazımda tattoo choker , kuru kafa ve şeytana tapmak anlamına gelen kolye takmıştım. Bilekliklerim deri ve iplerden oluşuyordu. Siyah oje vazgeçilmezim olduğu için yine onu tercih etmiştim. Kulağımda olan beş deliğin ilk dördüne zincir kıkırdağıma ise siyah piercing takmıştım. Kaşımdaki piercing ise yine siyahtı. Dış görünüş olarak fazla sevilmezdim. Ateist , satanist falan olduğumu düşünürlerdi . Ama hiçbiri değildim. Tarzım buydu. Sokakta ya da topluluk olan yerlerde bana bakan bir daha bakardı. Birbirlerine birşeyler fısıldar beni işaret ederlerdi. Tabi ki de bu davranışlar hiçbir zaman umrumda olmadı. Ne yani , üç beş sikik beyinliği mi takacaktım ? Bu benim kurallarıma aykırı. Kulaklığımı çıkardım ve beni bağımlı yapan Cem Adrian şarkısı olan " Bir Sebep Göster Dayanmaya' yı " açtım. Bu adam resmen benim ruh halime uygun şarkılar yapıyordu. Şarkıya kendimi kaptırmış 2 kez aynı şarkıyı 8 kez de başka şarkıyo dinlemiştim ve sonunda LÖSEV' e gelmiştim. Buraya bayılıyordum. Benim hayalime sahip olan her yaştan insanlar vardı . Hafta da üç-dört kez gelirdim. Doğrusu boş zamanlarımın hepsini burda geçirirdim. Buradaki benim taktığım lakapla " Kutsal İnsanlar" ile zaman geçirirdim.

Onlarla ciddi anlamda aramda çok güzel bir bağ vardı. Onları çok seviyor ve onlarla hayatımdaki en güzel dakikalarımı geçiriyordum. Küçüklerle birlikte oyun oynar , bana sordukları soruları cevaplardım. yaşıtlarımla dertleşir, onlarla alışveriş falan yapardık. Yaşlılarla şakalaşır , onların anılarını dinlerdim. Burada olan neredeyse çoğu insanla tanışıyordum. Hayat hikayelerini hayret ve hayranlıkla dinlemiştim. Ama bir kişi hariç. Sürekli aynı yerde oturan ve camdan dışarıyı izleyen çocuk. Onu birçok kez görmüştüm. Ama hiç konuşmamış. Herkesin hayat ve kanser hikayesini biliyordum. O hariç. Onun adını bile bilmiyorum. Kimseyeyle konuşmaz pek. O çocuk gerçekten ilginç , esrarengiz birisi.

Meraba :)) İnşallah beyenirsiniz.

-Bef

Beni Böyle BırakmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin