Yeni hikaye yazmaya başladım. Pek iyi sayılmam ama görüşlerinizi bildirirseniz mutlu olurum. Benim için önemli. Olaylar ileride tam oturacaktır.
**
Son olanlardan sonra kendimi baya çökmüş hissediyorum. 4 yıldır unutmak için çabaladaığım şeyleri tekrar tekrar hatırladım. Ve unutacağımı da sanmıyorum. Evet , Mete hala aşık değilim. Belki bu bir ihanettir. Ama o benim her zaman ilkim olucak. İlk öpücüğümün sahibi , ilk sarıldığım kişi , ilk güvendiğim kişi , ilk aşkım. Onu unutmam imkansız. Ama hala aşık değilim. Starbucks'ta gördüğüm sahne hala aklımdan çıkmış değil. Tüm hislerim birbirine karışmış durumda. O kızı orada sömürmesini hatırladıkça bedenime bir elektrik akımı dağılıyor. Bugün ne kadar LÖSEV' e gitmek istemesemde oradakilerin beni beklediğini biliyorum. Aslında bende onları özledim. Ama o çocuğu görmek istediğim pek söylenemez.Düşüncelerime lanet okuyup , uyandığımdan beri olduğum yatağımdan doğruldum. Ve doğruca banyonun yolunu tuttum. Rutin işlerimi hal ettikten sonra banyodan çıktık. Şimdi biraz daha kendimdeydim. O akşam baya içmiştim. Ve başım gerçekten ağrıyordu. Mutfağa gidip evde kimsenin olmadığının verdiği rahatlıkla birşeyler atıştırdım. Dağınıklığımı topladıktan sonra hazırlanmak üzere odama geri döndüm. Üzerime rahat birşeyler geçirdim. Saçlarımı da salıp , hafif makyaj yaptım. Ve işte sonunda hazırım. Kapıya doğru gidip ayakkabılarımı giydim. Ve kulaklığımı takip ufaklıklara birşeyler almak için markete yöneldim.
*1 SAAT SONRA *
LÖSEV'in önüne geldiğimde kulaklığımı çıkarıp içtenlikle gülümsedim. 4 gün oluyordu galiba buraya gelmeyeli. Özlemişim. Sabırsızlıkla içeri girdim. İlk önce ufaklıkları ziyaret etmek için onların bölümüne yöneldim. Kapıyı açıp içeri girdiğim zaman ufaklıkların oyun oynadıklarını gördüm. Dikkatleri üzerime çekmek için yalandan öksürdüm. Kafalarını benim olduğum yöne çevirdikleri zaman yüzlerine kocaman bie gülümseme yerleşti ve bana doğru gelmeye başladılar. Yanıma geldikleri zaman bazıları koşup kucağıma atladı. Kucağıma atlamalarıyla birlikte onlar üste ben altta olmak üzere popomun üstüne düştük. Bu düşüşle birlikte kahkaha atarken , etraftakiler karınlarını tutmuş yerde tepiniyor , kahkaha atıyorlardı. Keyifim iyice yerine gelirken yavaşça doğrulup yalandan bir kaş çattım. " Hm siz gülün o zaman bende aldıklarımı başkalarına veririm. " Dememle birlikte hepsi susup merakları gözlerle birlikte bana bakmaya başladılar. Ah , beni dinlemelerini seviyordum. Yere düşürdüğüm poşetleri alıp sırıttığım zaman onların da gülümsemeleri büyüdü. Elimdeki poşetten aldıklarımı tek tek dağıtırken hepsi bana sarılmış , yanağıma öpücükler kondurdular. Hepsininkini verdikten sonra yere çöktüm ve kendim için aldığım çikolatayla , çilekli sütü içmeye başladım. Selin yanıma gelip kucağıma oturdu. Bende zevkle ona sarıldım. Minik kollarını belime dolarken gülümsüyordu. " Seni çok özledim Almiciğim." Dedi. Henüz 5 yaşında olmasına rağmen bana ismimle hitap ediyordu. Bende birşey demiyordum. Hoşuma bile gidiyordu. " Bende seni Selin Hanım." dediğimde kıkırdadı ve saçlarımla oynamaya başladı. "Benim seni gibi saçlarım yok o yüzden saçlarına benim için iyi bak , saçlarını çok seviyorum, onlar çok güzel sen ve senin kalbin gibi. " Dedi ve dolan gözlerini silmek için elimi kaldırdı. Ellerini tuttum ve indirdim. Kendi ellerimi kaldırdım , göz yaşlarını sildim. Onun söylediği sözler karşısında benim de gözlerim dolmuştu. O da benim gözyaşlarımı sildi. Gülümsedim. Gülümsedi. Tam kucağıma çektim. Başına boynuma gömdü. Saçlarının arasına öpücük kondurdum. Boynumu öptü. Gözüm istemsiz bir yaş aktı. " Sen çok güçlü , güzel akıllı , sevimli , neşeli , hayat dolu bir kızsın Selin. Sen büyüyünce benim saçlarımdan çok daha güzel saçların olucak. Ve ben o zaman seni kıskanacağım. " Sonlara doğru sen tonum biraz heyecanlı gibiydi. " Ben inanmıyorum. Saçlarım yok ve çirkinim. " Dedi küçük dudaklarını oynatarak. Kafası hala boynumda, kolları hala belimdeydi. " Hayır. Sen herkesin kıskanabileceği bir güzelliğe sahipsin. Seni kıskanıyorum küçük hanım. Böyle düşünürsen kızarım. " dedim yalancı bir kızgınlıkla. Kıkırdadı , gülümsedim. Diğer çocuklar ne yapıyor diye başımı kaldırdım. Gözlerim etrafı tararken kapının girişinde takılı kaldı. Sessiz Şimşek oradaydı. Ve bizi izliyordu. Starbucks ' ta öküzlük yapıp burada beni izliyordu. Bu hareketi karşısında gözlerimi devirip , öfkeyle başka yere bakmaya başladım. Gerilmiştim. Oyuncakları için kavga eden iki çocuğa çevirdim gözlerimi. Teki kız , teki erkekti. Kız erkeğin saçını çekiyor , oğlan kızın ellerini tutmaya çalışıyordu. Gülümsedim. Eğlenceli ruh halleri vardı.
Yanımda biten ayak sesleri ile kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim. Kapıda izlemesi yetmiyormuş gibi şimdi dibime gelmişti. "Uyuz" diyerek fısıldadım. Sonra bir anda Selin kollarımın arasından çekildi. Kafamı ani bir hızla o yöne çevirdim. Selin'i benden almış ve kendisi sarılıyordu. Saçlarıyla oynuyordu. Selin'de bundan hoşnut şekilde gülümsüyordu. Sinirlendim. "Ne yapıyorsun ? " dedim kızgın çıkan sesimle. Selin araya atıldı. " Almi Abla ,merak etme. Mete Ağabey'i tanıyorum. O da senin gibi çok iyi biri. Burada sadece benimle konuşur. Ama bunu Mete Ağabey ve benden başkası bilmez. " dedikten sonra minik elleriyle pes pembecik dudaklarını kapattı. Ardından " Özür dilerim Mete Ağabey. Ağızımdan kaçırdım. " dedi üzgün , pişman olmuş ses ve yüzüyle. Büyük bir şok yaşadım. Adı Mete'ydi. Mete. İlk aşkımın adı. Bir anda surat ifadem değişmişti. Selin fark etmiş olucak ki elini gözümün önünde sallamaya başladı. Başımı birşey yok gibisinden sallarken Adının Mete olduğunu öğrendiğim Mete konuştu. " Sorun değil prensesim. Bu çirkin kız sır saklayabilir. Saklayabilir değil mi ? " kaşlarını kaldırarak bana baktı. ben hala üzerimdeki şoku atlamamışken "Beni ilgilendirmez. " Dedim. Selin mutlu olmuşcasına boynuma atladı. Bu kız çok tatlıydı. Kollarımı ona doladım. Selin'in kafasını üzerinden Mete'ye bakıyordum. Oda bana gözlerini dikmişti. Mete Selin'e dönerek "Benim gitmem lazım prensesim. Anlarsın ya. "Dedi ve Selin'e göz kırptı. "Uuuuyuz. " Diye fısıldadım u harfini uzatarak. Kimsenin duymadığını sanıyordum. Ama Mete "Bir daha tekrarlar mısın ? Duyamadım. " dedi. Kulağını tutarken. Sadece gözlerimi devirmekle yetindim. Sinir bozucu. Selin , benden Mete'ye gitti. Avuçlarıyla Mete'nin yüzünü kavradı ve yanaklarına sulu ,içten öpücükler bıraktı. Mete'de gülümseyerek onu öptü. Bozulmuştum. Selin beni hemen satmıştı.
*3 SAAT SONRA*
Eve gelmiş ve yatağıma uzanmış olarak bulunmaktayım. Mete ismi şokunu hala atlatamamıştım. Ukalaca davranışları ve Selin'in beni satışı aklıma geldikçe kafamı yatığa daha çok bastırdım.
Ayakkabılarımı ayaklarımdan çıkardıktan sonra uyumak üzere yatağıma girdim. Üstümdekileri çıkarmayacak kadar yorgundum. Mete'den sonra çocuklar bir sürü oyun oynamış ve yaşlıları ziyaret etmiştim. Yarında yaşıtlarımı ve yakın yaşta olanların yanına gideceğim. Dedim kendi kendime. Onları da özlemiştim. Yatağın verdiği rahatlıkla vücudum biraz gevşemişti. Gözlerimi kapattım ve " İyi bir güne başlayacağım. " Dedim. Başlamalıyım.
##
Meraba yeni bir bölüm. Biraz kısa oldu. Yeniyim o yüzden. Multimedyada Almi var. Hikayenin konusunu bir bölüm olarak yayınlayacağım. Yavaş yavaş oturacaktır. Yardım ederseniz sevinirim. Teşşekkür ederim.
-Bef
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Böyle Bırakma
ChickLit-"Beni böyle bırakma. " diye haykırdı kız. Sevdiği adamı böyle görmeye dayanamıyordu. O güçlü , sert biriydi. Her zaman öyleydi. Şimdi de öyle olması lazımdı. -"Özür dilerim sevgilim. Gitme vaktim geldi. " dedi genç adam. Kanserle daha fazla savaş...