09/11/2018
Bazen susarsın ya hani.
En çok konuşmak istediğin anda susmak zorunda kalırsın ya.
Dilin sussa gözlerin döker tüm sustuklarını çığlık çığlığa.
Ama atamazsın ya hani o hissi içinden.
Her gün, her saat, her dakika daha da çoğalır ya hani.
Engel olamazsın
Durduramazsın.
İçindeki histen ancak konuşarak kurtulacağını bilir
ama
kelimelerini daha diline ulaşmadan yok edersin ya hani.
Sen kökünden söktükçe daha çok
artan yabani bitkiler gibidir
bu içindeki.
Ama çıksa dışarı,
kıracaksın insanları,
Paramparça edeceksin hatta.
Bunu bildiğin için susarsın en çok da.
Başkasını kırmaya cürret edemezsin çünkü bilirsin kırılmayı.
Her bir hücrenin aşınmasının nasıl acıttığını.
Bilirsin fiziksel olarak çektiklerinin bunun yanında bir hiç olduğunu.
Bilmek daha da zorlaştırır içinden kopanları dışarı çıkarmanı.
Sonunda içinde kalması gerektiğine karar verirsin çünkü kimsenin senin yüzünden acı çekmesi ihtimaline katlanamazsın.
Ve içine atarsın zakkum tohumlarını.
Zaman geçtikçe, içinde kendi cehennemini yarattığını bilsen de,
Bir başkasına yaşatmaktansa kendi hayatını mahvetmeyi seçersin..