32. Bölüm

375 32 19
                                    

YAZAR'DAN

"Yemin ederim ben hiç bir şey bilmiyorum!"

Genç adam dudak bükerek arkadaşına baktı. Bu iş gittikçe eğlenceli bir hal almaya başlıyordu ve en güzeli de,eğlence henüz yeni başlamıştı.

"Sen inandın mı kardeşim?"

Fethi tek kaşını kaldırarak,eğlenen bir ifadeyle Ateş'e baktı.

"İnanalım mı bilemedim."

Adam bir Fethi'ye bir de Ateş'e bakarken oldukça şaşkın görünüyordu.

"Yani," deyip gayet sakin bir tavırla adamın önünde biten Ateş,sakinliğini bozmadan konuştu.

"O gün,21 Aralık gecesi arkadaşlarımızı yaralı halde arabaya yükleyip,notu kapının altına atan," dediğinde adam yutkunurken göz bebekleri titredi. Bu ayrıntı Karabatak'ın gözünden kaçmazken,sinirini şimdilik göz ardı ederek devam etti.

"Sonra da esas patronu arayıp bilgi veren adam sen değilsin,öyle mi?"

Dudaklarını ısırdı kısa bir süre,sonra da boğazını temizleyip anında konuştu.

"Size defalarca söyledim. Benim bir alakam yok! O adam ben değilim," demesiyle Ateş'in sabrı taşmıştı.

Masanın üzerinde birleştirdiği ellerini hızla çözüp adamın yakasına yapışırken,adamın gözleri kocaman açılmıştı.

Vakit kaybetmeden kendinden bile beklemediği bir hızla adamın sırtını duvara çarptı. Kendine gelmesine fırsat dahi vermeden yüzüne yumruğunu geçirdi.

"Kardeşim,biraz yavaş. Bıraksana adamı," demesiyle terörist rahatlamış bir ifadeyle Fethi'ye baktığında bir dakikadan az bir sürede tekrardan dehşete düştü.

Fethi'nin ayakkabılarının ucu bakışlarının odağına düştüğünde kavrayabilmişti adamın kurduğu cümleyi.

"Bırak da biraz biz dövelim."

Bütün bu arbedenin içinde,Erdem yarbay ve Eylem kollarını göğsünde birleştirmiş,sakin gözlerle izliyorlardı.

Henüz bir tepki vermemişlerdi.

"Konuş lan konuş," diye bağırıp bir tekme daha attı Fethi adama.

"Ta-Tamam," dedi adam öksürüklerinin arasından.

"Anlatacağım,tamam!"

Ateş ise Fethi'yle kısa bir an bakıştıktan sonra adamı tek eliyle kazağından tutarak ayağa kaldırdı. Sandalyeye oturttuktan sonra sanki az önce adamı öldüresiye dövmemiş gibi karşısına oturdu ve yine ellerini masanın üstünde birleştirdi.

"Anlat. Dinliyorum."

**
Derin bir sessizliğin ortasına,tam da hiçliğin içine düşmüş gibi hissediyordu adam. Mavi gözleri hüzünle parlıyor,arkadaşları aklına geldikçe hafif hafif iç çekiyordu.

Dalgınlığının arasında karşısına oturan kadını fark etmemişti bile.

Kadın elini elinin üstüne koyduğunda anlamıştı varlığını. Kafasını kaldırıp baktığında anlamıştı iyi hissedeceğini. Zeynep onun için sadece bir doktor değildi,arkadaşıydı,dostuydu,sırdaşıydı.

"İyi olacaklar mı?"

Adamın sorusu kadının içini burktu. Onların acısını günlerdir içinde yaşıyordu. Şahit olduğu sahne aklına tekrar gelirken,gözleri dolmaya başlamıştı bile.

FLASHBACK

Yaren ellerini kucağına koymuş,dalgın dalgın karşıya bakıyordu. Eylem üzüntüyle arkadaşının yanına oturdu.

Yarası Saklım (EyFet) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin