nasıl oluyor da güneş doğabiliyor, her şeyin yıkıldığı böyle bir günde

488 76 27
                                    


billie eilish - when the party's over

  "Nasıl yapıyorsun?" demiştim bir keresinde Kyungsoo'ya. "Nasıl durabiliyorsun böyle dimdik? Üstüne gelen her şeye inat, bu kadar kıpır kıpır olmayı nasıl başarıyorsun?" Babamı canlı canlı ilk defa görmemin üzerinden üç, annemle aylar sonra ilk defa buluşmamın üzerinden bir gün geçmişti. Babamı gördüğümü kimseye söylememiştim. Söylersem daha da gerçek olacaktı sanki. Birine söylediğim an, her şey şu an olduğundan daha da ağırlaşacak gibiydi. 

  "Neden olmayayım?" demişti Kyungsoo da başımın arkasındaki yastığı çekip alırken. "İçimdeki kıpırtıyı öldürmeye ant içmiş bir sürü şey var dışarıda baksana, bi' de ben eklenirsem o bir sürü şeye, kim kurtarır sonra beni?" 

  "Bilmiyorum." dedim yorganın üstünde duran ellerime bakarken, sesim o kadar kısık çıkmıştı ki Kyungsoo'nun duyup duymadığından bile emin değildim. O sırada derin bir nefes verip dün akşamdan beri içinde dönüp durduğum yatağın köşesine oturdu Kyungsoo.  

"Baekhyun," dedi elini ellerime uzatırken. " 'Hâlâ her doğan günün ne getireceği belirsiz, mavi gökyüzüne içim umutla dolu bakıyordum.' demiş Mişima. Bir gün güneş, güzellikler getirmek için doğacak. Belki bugün değil, ama bir gün. Ben buna inanıyorum." Sonra da yataktan kalkmış, alnımdaki saçları düzeltip bir de öpücük kondurmuştu alnıma. "Süt ısıttım sana." demişti odadan çıkarken de, "Soğutma sakın, mutfakta." 

*

  "Teşekkürler efendim." diyorum arkadan gelen Chanyeol'un sesini bastırmak adına biraz yüksek bir sesle "Yine bekleriz." Chanyeol işe başlayalı bir hafta oldu, şimdi de kafenin arka tarafında Jessie ile tartışıyorlar. Geldiği ilk günden kafedeki herkesle kırk yıllık dostmuşçasına takılıyor, ama Jessie ile bir türlü anlaşabilmiş değil. 

  "Yine ne oldu?" diye fısıldıyorum Jessie ve Chanyeol'e doğru yürürken, "Bir haftadır neyi paylaşamadınız küçücük kafede anlamıyorum gerçekten." 

  "Chanyeol yüzünden!" diyor Jessie, sinirli olduğu her halinden belli. "Kafayı yemiş kafayı! Sinirlerimi bozmak için elinden geleni yapıyor resmen!" 

  "A-a." diyor Chanyeol da, Jessie'nin aksine tamamen rahat duruyor. Sanki daha demin o kalın sesi kafedeki tüm müşteriler tarafından duyulmamış gibi rahat. "Gezinme etrafımda diyorum sana." diyor, sonra da bana doğru dönüp "Delirmiş galiba." diyor ağzını oynatarak "Anlamıyorum ki?" 

  Jessie bir şeyler söylemek için ağzını açıyor ama "Yeter." diyorum, "Sizin neden birbirinizi yediğiniz umrumda değil. Müşterilerin rahatını bozduğunuzun farkında değilsiniz galiba? Kendinize gelin artık, lütfen." Sonra ikisine de elimden geldiğince sert bir bakış atıp geldiğim gibi geri dönüyorum. 

  "Çok tatlı değil mi ama ya?" dediğini duyuyorum o sırada Chanyeol'un, "Hı hı." diyor Jessie de fısıldar gibi. Çok geçmeden de küçük bir çığlık bırakıyor. Akıllanmıyorlar diye düşünüyorum içimden. Arkama döndüğümde Jessie'yi başını ovuşturup kıstığı gözlerini Chanyeol'e dikmiş, sinirle bakarken buluyorum. Chanyeol ise yüzünde hiçbir şey olmamış gibi bir sırıtmayla bana bakıyor. Evet diyorum yine kendi kendime, akıllanmıyorlar asla.

 *

  "Krystal'in yerine kalmayı kabul ettiğin için teşekkürler." diyorum tabakları yerlerine yerleştirmeye çalışırken. Chanyeol ile dükkanı kapatmak için kaldık. Normalde akşamları çok müşterimiz olmaz ama Yong abimizin perşembe akşamları dükkanı açık tutmamızla alakalı anlamsız bir takıntısı var. E kendisi kafenin de sahibi olunca, karşı çıkmak pek mümkün olmuyor tabii. Yapacak daha önemli işlerim olmadığı için her perşembe buradayım ben. Yine Yong Hwa abimizin ısrarıyla bir kişi daha kalıyor yanımda. Zamanında çalışanlar tek başına kalıyormuş ama bir gece faşist heterolardan oluşan bir grup kapıya dayanıp dükkanı talan etmiş. Sabah olunca Yong abi çalışanı yerde kanlar içinde yatarken bulmuş. O gün bugündür kimsenin dükkanda tek kalmaması gerektiğini her fırsatta söyler bize. "Birbirinize dikkat edin arkadaşlar." der, "Birbirimizin arkasını biz kollamazsak, kimse kollamaz bizi."  

kara delikler ne kadar kara? //chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin